Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından partisinin Meclis’teki ilk grup toplantısında konuştu. Gazze’yi kan gölüne çeviren İsrail için sert ifadeler kullandı. Sonra da “Milli mücadelede Kuvayi Milliye neyse Hamas da aynen odur. Bunu söylemenin bir bedelinin olduğunun da elbette farkındayız” ifadelerini kullandı.
Konuya girmeden önce belirtmeliyim ki; başlıkta kullandığım “şeriatçı” sözcüğüne takılıp benim için endişe etmeyin.
Çünkü Beyefendi, “tüm şeriat karşıtlarını din düşmanı ilan ederek”, şeriatçı olduğunu zaten itiraf etmişti.
Bu yüzden emin olun, dava açmayacağı tek sıfat budur!
*
Gelim Kuvayi Milliye ile Hamas’ın aynı olduğu konusundaki tarihi carpıtmasına:
BİR
Kuvayi Milliye: Düşman işgaline isyan eden insanların direnişiyle, kendiliğinden ortaya çıkan ve “Millet Kuvveti” anlamına gelen bir “halk hareketi”nin adıdır.
Hamas: Arapça adı Harekat-al-Muqawama al-İslamiye, Türkçe adı İslami Direniş Hareketi’dir. Onun için önemli olan vatan ve millet kavramları değil, İslam dinidir.
İKİ
Kuvayi Milliye: Gönüllük esasına dayanır. Hiçbir siyasi görüşü yoktur. Tek amacı vatanı düşmandan kurtarmaktır.
Hamas: Gönüllülerin oluşturduğu bir halk hareketi değil, dinci bir siyasi partidir. Partinin üst düzey yöneticileri hatırı sayılır maaşlar alır.
ÜÇ
Kuvayi Milliye: Gelişmiş silahları, maaşlı askerleri bunları yapacak ekonomik gücü olmamıştır. Kuvayi Milliye’den olduğunu söyleyen hiç kimse, bunun karşılığında maddi ve manevi bir çıkar sağlamaz.
Hamas: Gelişmiş silahlara, maaşlı askerlere sahiptir. Gereken maddi kaynağı Türkiye ve Suriye başta olmak üzere bazı İslam ülkelerinden sağladığı bilinmektedir.
DÖRT
Kuvayi Milliye: Bu harekete katılan vatandaşlar onlarca ayrı etnik kökenden gelir ve farklı dinlere inanır, farklı mezheplere bağlıdır.
Hamas: Sadece Arap kökenlilerle, İslam için kavga verdiğini söyler.
BEŞ
Kuvayi Milliye: Sivil halka yönelik bir tane bile eylem yapmamıştır. Tek bir sivilin burnunu kanatmamıştır. Topraklarını düşman askerinden korumuştur.
Hamas: Misilleme amacıyla da olsa sivillere de saldırır.
ALTI
Kuvayi Milliye: Misyonunu tamamladıktan sonra Ankara Meclisi’nin emrindeki Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katıldı.
Hamas: Siyasi iktidarı ele geçirip Filistin halkının gerçek direniş örgütü olan Filistin Kurtuluş Örgütü’nü devre dışı bıraktı. Böylece o topraklardaki savaşı Filistin’in işgali meselesi olmaktan çıkarıp bir din savaşına dönüştürerek İsrail’in ekmeğine yağ sürdü.
*
Yani bir zamanlar Türkiye’deki sol örgütlerin bile bizzat savaşarak destek verdiği Filistin Direnişi’yle Hamas önderliğindeki İslami Direniş’in hiiçbir ortak yanı yoktur.
Bu yüzden tamamen halkın yaktığı “çoban ateşleri”yle simgeleşen Kuvayi Milliye ile Hamas’ı “aynı” görmek ya siyasi körlüktür ya da tarihteki en büyük siyasi yalanlardan biridir!
*
Gelelim Erdoğan’ın “Bunu söylemenin bir bedeli olduğunun elbet farkındayız” cümlesine…
Haklı…
Türkiye Cumhuriyeti’nin nüvesini oluşturan ulusal direniş hareketiyle dinci bir örgütü “aynı” görmenin elbette bir siyasi faturası olacaktır.
Onu da umarım önümüzdeki seçimlerde yaşayarak görürüz!
Çok Okunanlar
Arda Güler, 6 gollü maçta Real Madrid tarihine geçti!
AKP'nin en düşük emekli maaşı için düşündüğü rakam kulislerden sızdı!
AKP'nin ittifak ortağı MHP'den asgari ücret ve emekli maaşı önerisi geldi
En hızlı fakirleşen ve zenginleşen illeri belli oldu
Athletic Bilbao maçındaki hatanın perde arkası ortaya çıktı!
AKP'nin asgari ücret zammı için düşündüğü oran ortaya çıktı
Şam yakınlarındaki toplu mezarlar görüntülendi!
Esad'ın Moskova'ya gitmeden önceki son çağrısı belli oldu
Diyanet’in ABD’deki külliyesinde yok yok!
Bu bütçe insan haklarına aykırı