Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.367

Yaşasın!.. Yunanistan F-16'ları Engellemeyecekmiş...

Dış politikadaki başarımızı gösterecek ve de moralimizi düzeltecek haber önceki gün Yunanistan Başbakanı Miçotakis'ten geldi. Miçotakis, Türk turistlere 10 adaya girişte vize kolaylığı uygulamasının Mart'tan itibaren başlayacağını müjdelerken, “Bu anlaşmanın sürekli olacağına inanıyorum.” dedi.

Malûm 7 Şubat depremi ve Mayıs'taki seçimlerin ardından Yunanistan'la yeni bir dönem başlatıldı. Miçotakis'le ilk kez Temmuz'daki NATO Zirvesi'nde bir araya gelen Erdoğan, en hayati konumuz olan Ege'deki adalarımızın işgâl edilip silahlandırılmasını Miçotakis'le çok açık ve net konuştuğunu belirtip sorunun sadece Yunanistan'dan kaynaklanmadığını, ABD'nin de bunu sürekli tahrik ettiğini vurguladı.

Geçtiğimiz 7 Aralık'ta gerçekleştirdiği Yunanistan ziyareti öncesinde de, “Türkiye’den seslendiğiniz zaman Kos Adası’ndan o ses duyuluyor. Arasındaki mesafe bu kadar yakın, bu kadar geçmişi itibariyle iç içe olan iki ülkenin hâlâ düşmanlığı körükleyen seslerle yürümesi doğru değil.” dedi. Ayrıca iki ülkeyi birbirine düşürme gayreti içinde olduğunu kaydettiği ABD'nin, bize F-16'ları vermezken Yunanistan'a F-16'lar ve mühimmat göndermesinden yakındı.

Erdoğan'ın Atina seferi ise hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmayan “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Bildirgesinin” imzalanması, bu kapsamda da biz Türklere 10 adaya gidişte vize kolaylığı sağlanması vaadiyle sonuçlandı.

ADALARDA “YUNAN EGEMENLİĞİ” NE DEMEK?

Erdoğan'ın, Yunanistan'ın ABD'ye sırtını dayamasından duyduğu rahatsızlığa dikkat çektik. Ki, 2022'deki, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok.” restinin sebebi de, Miçotakis'in Beyaz Saray ve ABD Senatosu'nda Türkiye'yi şikâyet etmesi olmuştu.

Bilindiği gibi, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçtiğimiz hafta sonu İstanbul'a gelip Erdoğan ve Hakan Fidan'la görüşmesinin ardından Yunanistan'a giderek Miçotakis'le buluştu. Buluştukları yer, Miçotakis'in ifadesiyle iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın derinliğinin sembolü olan Girit Adası idi. Yunanistan Başbakanlığı'nın verdiği bilgiye göre; Miçotakis ve Blinken, Gazze ve Ukrayna meselelerinin yanı sıra savunma işbirliği konularında yeni adımlar ile Doğu Akdeniz'deki durumu ele aldılar. Miçotakis, bilinen görüşlerini tekrarladı.

Daha net açıklamayı ise Hakan Fidan'la yakın dost olduğu belirtilen Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis yaptı. Gerapetritis, daha Blinken İstanbul'dayken şunları söyledi:

“Size şunu söylemek isterim ki [sınırda yaşayan Yunan vatandaşlarının] hem egemenlikleri hem de refahları asla tartışmaya açılmayacaktır. Yunan vatandaşlarının, özellikle de sınırda yaşayanların kendilerini güvende hissedebilmeleri için gece gündüz çalışıyoruz... Ne savaş ne de düşmanlık peşindeyiz... Biz hoşgörülü insanlarız, barış içinde yaşamak istiyoruz ama mutlak savunma güvenliğimizi de sağlamak istiyoruz... Türkiye tarafından bir egemenlik meselesi hiçbir zaman gündeme getirilmedi. Askersizleştirme veya gri bölgelerle ilgili tartışmaları sık sık duyuyorum. Bunu tartışmadık; ama böyle bir konu da benim dikkatime hiç getirilmedi ve sizi kategorik ve kesin olarak temin ederim ki bunun gündeme getirilmesine izin vermezdim... Yunanistan sahip olduğu haklardan bir milim bile taviz vermeyecektir. Çok net söylüyorum; egemenliği asla tartışmayacağız.”

Şu meydan okumaya bakar mısınız?.. Ama Ankara'da bunu duyan olmadı!..

LİMNİ'DEN VERİLEN MESAJ

Türkiye'ye karşı şahin tutumuyla bilinen Savunma Bakanı Dendias'a bakalım. O da yeni yılın ilk gününde Limni Adası'ndaki askeri birliğe yaptığı ziyarette burasının Yunanistan'ın savunulması ve Ege Denizi'ndeki hakları açısından taşıdığı stratejik konumunu vurgularken, Limni'nin 5 Ocak Deniz Savaşı ve Balkan savaşı sırasında Ege'de Yunan egemenliğini sağladığına dikkat çekti.

Dendias'ın “5 Ocak” diye hatırlattığı; 111 yıl önce, 1913'te Osmanlı Donanmasına karşı kazandıkları, Birinci Balkan Savaşı'nın son deniz muharebesi olan ve Yunanistan'ın Ege'deki hakimiyetini güçlendiren Mondros Deniz Muharebesi idi. Bunun 5 yıl sonrasında başımıza gelen malûm; Osmanlı İmparatorluğu'nu fiilen bitiren Mondros Mütarekesi imzalandı.

Bizimkiler barış şarkıları söylerken adamlar hangi tarihi hesaplarla meşgul, görüyorsunuz!..

Dendias'tan bir not daha:

Savunma Bakanlığı'nın 2024 yılı bütçesinde askerler için ülke çapında bin 400 konut projesine yer verdi ve ilk aşamada 500'ünün Ege adalarında yapılacağını bildirdi.

Herhalde bunlar arasında işgâl edip silahlandırdıkları adalarımız da vardır. Ama, “Ankara oralı mı?” demeyelim; baksanıza, Yunanistan'a “egemenlik, askersizleştirme ve gri bölgelerle ilgili” hiçbir şey sorulmamış!..

Bu gidişle yakın gelecekte kendi adalarımıza bile Yunanistan'ın vize kolaylığıyla gitme lütfuna erişirsek şaşırmayalım.

MİÇOTAKİS “ENGELLEMEYİZ” DEDİ DE

Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'la görüşmesinden üç gün sonra yaptığı açıklamalara dönersek; medyamız vize müjdesini ön plana çıkarırken Türkiye'nin ABD'den F-16 satın alması konusunda şunları söylediğini aktardı:

“Ne bunu engellemeye çalışırız ne de savunma ekipmanının bir başka ülkeye satışını etkileyecek imkâna sahibiz.”

Oysa o sözlerin görmezden, duymazdan gelinen devamı vardı ve şöyleydi:

“Pek çok kez dile getirdiğimiz husus çok açıktır: bir ittifakta savunma malzemeleri, bu durumda uçaklar, örneğin Yunan adaları üzerindeki uçuşlar için kullanılamaz.”

Görünürde senatörlerin, gerçekte ABD'nin F-16 satışı için öne sürdüğü üç şarttan birisinin aynısı. Diğerleri de Suriye'deki operasyonların durdurulması ve İsveç'in NATO üyeliği!..

İSVEÇ İŞİ TAMAMSA?

“İsveç'in NATO üyeliği” demişken; iktidarın amiral gazetesi Sabah'ın Ankara temsilcisi dün şunları yazdı:

“F16 paketi konusunda ABD ile eşgüdüm çabası sürüyor. Buna göre, İsveç'in NATO'ya katılım protokolü TBMM'de onaylandıktan sonra ABD Dışişleri Bakanlığı F-16 satışına ilişkin yazıyı Kongre'ye gönderecek. ABD Başkanı Biden'ın 'onay isteyen' mektubunun da Kongre'ye ulaşmasının ardından ABD sistemi gereği 15 günlük 'sessizlik süreci' işleyecek. Yani, bir itiraz gelmezse satışla ilgili siyasi engel kalkmış olacak.”

Bu nasıl “eşgüdüm” ki; Meclis, İsveç'in üyeliğini onaylayacak, ABD tarafı da ancak bundan sonra lütfen Kongre'ye mektuplar gönderecek!..

Yazılanlar doğruysa Blinken'ın ziyaretinin epey verimli (!) geçtiği ve Ankara'nın neden hiçbir açıklama yapılmadığı anlaşılıyor.

Varsayalım; İsveç'in NATO üyeliği de F-16'ların Yunanistan'a karşı kullanılmayacağı da kabul edildi... Peki Suriye operasyonları şartı ne olacak?!..

Yine de enseyi karartmayalım, Miçotakis'in adalara vize kolaylığı kıyağı neyimize yetmiyor?!