Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,4265
Dolar
Arrow
33,9867
İngiliz Sterlini
Arrow
44,3777
Altın
Arrow
2744,0000
BIST
Arrow
9.521

Doğal afetler karşısında çocuklar!

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 17 Ağustos gününü; 17 Ağustos 1999’daki büyük Marmara depremini anarak ve içimiz yanarak geçirdik. Marmara depreminin üzerinden yirmi beş yıl geçmişken; o tarihten sonra Van, Elazığ ve İzmir’de yıkıcı depremler olmuşken ve yaklaşık bir buçuk yıl kadar önce 6 Şubat felaketiyle çok büyük acılar yaşanmışken ben de herkes gibi kendi kendime depreme ya da herhangi bir doğal afete hazır mıyız? sorusunu sordum. Tahmin edeceğiniz üzere aldığım cevaplar pek de iç açıcı değildi ve ben de belki bir faydası olur diye bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Bildiğiniz üzere güzel ülkemiz Türkiye, ekonomi, eğitim, işsizlik, terör gibi kronik sorunlarının yanı sıra doğal afetlerin yol açtığı sorunlarla da boğuşuyor maalesef. Depremler, seller ve orman yangınları canımızı yakıyor, yüreğimizi dağlıyor. Bir acı bitmeden diğeri başlıyor! Depremle ilgili yaralarımızı tam saramadan orman yangınlarıyla, sel felaketleriyle sarsılıyoruz ancak görünen o ki bu felaketlerden hiç ders almıyoruz.

Yakın zamanda Japonya’da yaşanan 7,1 şiddetindeki depremde insanlar hiç deprem olmamış gibi normal hayatlarına devam edebildi ancak 6 Şubat depreminde ve sonrasında bizim için durum hiç de öyle olmadı. Antakya’da, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da ve Adıyaman’da depremin izleri maalesef hâlen tamamen silinmiş değil. Deprem öncesinde almadığımız tedbirler, önemsemediğimiz eğitimler veya görmezden geldiğimiz meseleler ne yazık ki bizlere özelliklere de çocuklarımıza çok pahalıya mal oldu. Çünkü her şeyde olduğu gibi en büyük zararı yine çocuklarımız gördü.

Sağlıklarını, ailelerini, sevdiklerini, evlerini veya okullarını kaybeden çocuklarımız çok büyük travmalar yaşadı ve hâlen bu acıların izlerini yaşamaya devam ediyorlar. Bu noktada çocuklar için afet sonrası destek çok büyük önem kazanıyor. Afet sonrası profesyonel destek ve düzenlenen grup terapileri, çocukların duygusal zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olarak travma izlerini azaltmayı sağlıyor fakat bence asıl önemlisi çocukları ve genel olarak tüm toplumu doğal afetler konusunda bilinçlendirebilmek.

Deprem, sel ya da yangın anında ne yapılması gerektiğini bilmek veya tüm bu afetler yaşanmadan bireysel olarak ne gibi önlemler alabileceğimizi bilmek çok önemli. Çocukları doğal afetler konusunda bilinçlendirmek, onlara afet sırasında nasıl davranacaklarını açıkça anlatmak ve onların hem fiziksel güvenliklerini hem de ruhsal sağlıklarını korumak; aileler ve eğitimciler olarak bizim asli vazifemiz olmalı.

Çeşitli kitaplarla, animasyonlarla, bilmecelerle, şarkılarla veya oyunlarla çocuklarımızı afet konusunda eğitebilir ve onların bilinçlenmelerini sağlayabiliriz. Bu konuda Prof. Dr. Naci Görür’ün Çocuklar İçin Deprem Kitabı, AFAD’ın çocuklar için hazırladığı Afet Farkındalık Eğitimi animasyonu ve MEB’in Okul Tabanlı Afet Eğitimi Etkinlik Kitabı’nda yer alan etkinlikler bizim için iyi birer rehber olabilir. Umarım bu kaynaklar rehberliğinde çocuklarımıza afet bilinci aşılayabilir ve bilhassa Çocuklar İçin Deprem Kitabı’nda yer alan tavsiyeler ışığında deprem fobisini çok küçük yaşlarda önleyebiliriz!