Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
48,1615
Dolar
Arrow
41,1780
İngiliz Sterlini
Arrow
55,6235
Altın
Arrow
4755,0000
BIST
Arrow
11.288

Umut…

Bugünkü yazımın amacı Orhan Çakır'ın "Umut fakirin ekmeği" parçasındaki sözler değil.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" kuruldu. Geleceğe yönelik, terörsüz Türkiye ve Demokratik Türkiye için bir umut yarattı. Haftada bir iki toplantı yapılıyor. Ülkemizde milli dayanışmayı, barışı, kardeşliği ve çağdaş demokrasiye ulaşmayı hedef almış. Bence çok değerli bir girişim ve komisyon. Gidişat öylemi. Peki, öyle bir görüntü sağlıyor mu? Ya da böyle bir gayret hissediliyor mu? Kuşkuluyum. Geleceğe yönelik endişeliyim. 

Komisyonun içinde ya da dışında olan çeşitli olumsuzluklar, çatlak sesler çıkmaya başladı bile. Geleceğe yönelik (çok istememe rağmen) umudum kırılmıyor değil. Neden mi? Komisyon Cumartesi Anneleri ve Diyarbakır Anneleri’nin Komisyonda Kürtçe konuşmasına izin verilmedi. Meramlarını Kürtçe anlatanların söyledikleri "bilinmeyen dil" şeklinde kayıt altına alındı. Külliyen yalan. Vallahi de billahi de yalan. Hiç olmazsa "Mecliste konuşullması yasak dil" diyerek gerçeği yazsalar. Kelli felli 51 Milletvekili bildiği ancak anladığı ya da anlamadığı Kürtçeye nasıl bilinmeyen dil der? Böyle bir yalan 85 milyon insanın yüzüne bakarak nasıl kayıtlara girer. Bu iki yüzlülüğü meclisin bir an çözmesi gerekmez mi? Bence bu komisyonun ilk çözmesi gereken sorunların başında bilinmeyen dil sorununu çözmek geliyor. Daha sonra kardeşlik, barış, demokrasi gelir. İşte burada umut Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel iktidarında çözüme kavuşacak. Umutluyuz...

Yüz yılı aşmış cumhuriyetimizin artık oturmuş olması gerekmez mi? Cumhuriyetin iki ana amacı vardır. Birincisi kalkınmış ve zenginleşmiş yeterli bir ekonomik ülke olmak, ikincisi de çağdaş toplumsal değerlere ulaşmış yurttaşlık bilincini oluşturmak. Ama gel gör ki ne ekonomide ne de çağdaş toplum değerlerine ulaşmamızda arzulanan noktaya ulaşılabilmiş değiliz. İkinci yüzyıla ulaşmış bir ülkede artık kimlik sorunu olmamalı. Hiç kimsenin hangi kimlik ile dünyaya geldiğinin artık konuşulmadığı bir Türkiye'yi kurmamız, oluşturmamız gerekir. Bu komisyonun ilk işlerinden biri, kimlik ve dil sorununu çözme konusunda güçlü bir irade koymalıdır. Ana ya da temel sorunları çözmeden komisyonun adını oluşturan kardeşlik, barış ve demokrasi hedeflerinin hiçbirine ulaşılacağına inanmıyorum. 

Terörsüz Türkiye ve Demoratik Türkiye hedefine ulaşmak umudu için çok büyük çaba göstermek gerekir. Çaba göstermeden emek vermeden umut olmaz. Ya ne olur, hayalcilik olur. Bizim hayalcilik ile işimiz olmaz.

Bu komisyonun önünde çok sayıda olumsuzluk görüyorum. Başta iç ve dış egemen güçlerin, emperyalizmin ayak oyunlarına gelmemek gerekir. Komisyon üyeleri her türlü olumsuzluklara rağmen arzulanan kardeşlik, barış ve demokratik gelişmeleri sağlarlarsa tarihi bir başarı kazanmış oluruz.

Peki, umut var mı? Karamsar olmak istemiyorum. Ancak pek çok engel ve engellemer olacakmış gibi geliyor. Yeter bu ülkenin insanlarının çektikleri. Toplumsal sorunlar yanında açlık ve yoksulluk sınırlarının altında yaşayan halkımızın bu kadar arttığı (% 70'leri aşmış durumda) ülkemizde küçük de olsa bu komisyon bir umuttur. Bu umudu büyütmek için elimizden gelen çabayı gösterelim. Emek verilmeyen umut, umut olamaz.

Cumhuriyetimizin temellerini atan, milletimizin kararlılığının ve azminin sembolü olan, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan büyük zaferin gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Tüm halkımızın ve okurlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlarım. Nice güzel günlere...