15 sene kadar önce restoranlara mal alımı yapan bir arkadaşımdan “bedavadan ucuza” diye bir tabir duymuştum. O dönemlerde ne domates, ne ev kirası, ne de araba bugünkü gibi ateş pahası olmadığı için bir gıda ürününün satılmadıkça depo masrafı ve bayatlaması gibi zamanla işleyen maliyetinin olduğunu bilmiyordum. O gece öğrendiklerimi ertesi gün aileme anlatırken ileride bir gün bireysel alımların ticari toplu alımlardan çok daha pahalıya geleceğini, bu sebeple beslenme, temizlik gibi süregelen ihtiyaçların şirketlerce yapılacağını söylediğimi hatırlıyorum.
Günümüzde özellikle büyük şehirlerde evlere sabah, öğle, akşam yemekleri ve hatta ara öğün servisleri yapan, bunları günün istediğiniz saati size teslim eden şirketler var. Bir insan bedenin bilimsel anlamda sağlıklı beslenebilmesi için çok fazla türden gıdayı azar azar ve sürekli tüketmesi gerektiği basit bir bilimsel gerçek. Bu kadar türden gıdayı birey veya aile bazında taze olarak almamız, saklamamız, birbiriyle dengeli yemek, salata, çorba yapmamız için işi gücü bırakıp tüm vakti buna ayırmamız gerektiği de hayatın bir başka gerçeği. Sağlıklı ve dengeli yani uzman kontrolü altında beslenmenin insan zekasına, enerjisine, psikolojisine, bedensel sağlığına olumlu etki edeceği, verimliliğini ve üretkenliğini arttıracağı da çok açık. Zinde bir insan daha çok üreterek kendisine ve topluma maddi ve manevi değerler katarak, daha az hastalanıp örneğin Sağlık Bakanlığı’na daha az maliyet yaratmaz mı?
Kentsel Dönüşüm İçin Devrim Vakti isimli yazımda bahsettiğim toplu konut planını anlattığım bir müvekkilim sosyalizmden bahsettiğimi söylemişti. 1991 doğumlu biri olarak kimlerin on yıllar önce ne hayaller kurduğunu, kendilerini bunlara ne kadar kaptırdığını bilemem. Ancak bugünlerde Putin dahi o günlerden yaka silkiyor ve bir turnusol kâğıdı olarak söylemek isterim ki; bir şeyi Almanlar dahi becerememişse o şey işe yarar bir şey değildir.
Kentsel Dönüşüm yazısında açıkladığım, bu yazıda da beslenme/gıda özelinde örneklendirdiğim konuya ben canozanizm ismini veriyorum. Kimseden bir telif veya kullanım hakkı da istemiyorum. Özünde her ne yapacaksak tüm maliyetine birlikte katlanmak ve semerelerinden birlikte faydalanmak anlamına gelen, ismimi yaşatmak için az önce uydurduğum bir sözcük. Yani 10 daireli apartmanda 10 tane yerine tek bir Dyson alıp birlikte kullanmaktan, böylelikle 10 kere bakıma götürüp 10 defa aynı şey için vakit harcayıp benzin yakmaktan ve onda bir fiyatına aynı ürünün hizmetini almaktan bahsediyorum.
Yukarıda anlattığım üzere tüm gün yiyeceğiniz yemekleri hazırlayıp servisini yapan şirketler var ve parasını verip kendileriyle çalışabilirsiniz. Ancak ben askerliğimi bu şirketlerin ordusunda yapmadım, Andımızda bu şirketlerin isimlerinin geçtiğini hatırlamıyorum, vergimi bu şirketlere de vermiyorum. Halka dair her şeyin kamusal olduğuna ve devletin sorumluluğunda olduğuna inanıyorum.
Kent Lokantası denilen yerlerin vergi verenlerce fonlanan eskinin hayratları, yeninin aş evleri olduğunun farkındayım. Halkçı liderin hayrat açmayacağını, kentine su yolu yapıp su getireceğini de söylemek istiyorum. Bu sebeple halkçı olduğunu iddia eden belediyelerden hem kentsel dönüşümde Ada bazlı proje oluşturmalarını (ve Maltepe özelinde Maltepe ve İBB Meclislerinin el ele gasp ettikleri +2 katı geri vermelerini) hem de bu toplu beslenme sistemi için beslenme uzmanı kontrolünde hazırlanan ucuz ve temiz yemek tedarik, üretim ve dağıtım tesisleri oluşturmalarını, halk ekmeği kuran ve sözde kendinden gördükleri halkçı kadrolara layık olmalarını talep ediyorum. Ancak; olur da dediğimi yapmayı becerebilirlerse, karnı doyup aklı yerine gelen halkın gözü açıldığında kendilerini ne İzmir Marşı ne de Atatürk posterleri kurtaramaz, peşinen söyleyeyim.
Çok Okunanlar

Nihal Candan'ın durumu kötüleşiyor

'Erdoğan’ın askerlik dosyasında diploma yok'

Son ankette 'Erdoğan'ın ömür boyu cumhurbaşkanlığı' ihtimali soruldu

Beşiktaş'a play-off maçındaki olaylar nedeniyle para cezası

Davut Koridoru

Füzelerin isabet ettiği Tel Aviv'den yeni görüntüler

DEM Partili vekilin sözleri tansiyonu yükseltti

Kılıçdaroğlu cephesinden kurultay davasıyla ilgili açıklama!

Roma'da kaza geçirmişti! Pervin Buldan'a terör örgütü elebaşı Öcalan'dan tepki

19 Haziran Perşembe gazete manşetleri