Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
45,5435
Dolar
Arrow
39,6202
İngiliz Sterlini
Arrow
53,4367
Altın
Arrow
4293,0000
BIST
Arrow
9.203

Lacivertin 50 Tonu

Sözcü Gazetesi’nin 21.06.2025 tarihli manşetinde Teos Antik kentindeki 2 bin yıllık zeytin ağacının tam sayfa fotoğrafı ve üzerinde AKP tarafından 26 saatte yıkıldı başlığı yazılıydı. Kamuda başörtüsü yasağı kararını veren ve katledilen Danıştay Hakimlerinin fotoğraf ve isimlerini “örtü sokakta bile yasak diyen hakimler” başlığıyla veren Vakit gazetesinden hallice “işte katliam teklifini bunlar verdi” yazısının altında 3 AKP’li vekilin adları ve fotoğrafları, öbür yanda da “işte bu üç patronun dediği oldu” yazısının altında meşhur müteahhitlerin fotoğraf, isim ve şirketleri bulunuyordu. Nazım Hikmet’in “Yaşamaya Dair” şiirinden içinde zeytin ağacı geçen konuyla alakasız mısra ve yaka paça Meclisten çıkarıldığı iddia edilen İkiz köy muhtarının fotoğrafı ile de eser tamamlanmıştı.

Geçmişte miras paylaşılırken denize yakın yani tarımsal anlamda verimsiz tarlaların kadın mirasçılara, kara tarafındaki verimli tarlaların ise erkek mirasçılara verildiğini hepimiz duymuşuzdur. Aradan geçen yıllarda tarlalar arsaya dönüşüp imara açıldıkça kadın mirasçıların torunları asilzade olurken erkek mirasçıların soyundan gelenler köylü olarak kalıverdi.

Bugün yazlık adını verdiğimiz tüm yapılar esasında bir dönem zeytinlikti. Bugünün asilzadelerinin oturduğu ilk yazlıklar yapılırken kimse zeytin ağaçlarının kesilmeye rıza verip vermediğini sormadı. Bahçelerde süs olarak birer tane zeytin ağacı bırakılarak yazlıkçı siteler imar edildi. Zaman ilerledikçe zeytinlikler arsalara, arsalar da yazlık sitelere dönüştü. Artan nüfusla birlikte taşınmaz ihtiyacı arttı ve ihtiyacı karşılanamayan emtiaların değerleri katlandı. 

Kentsel Dönüşüm adıyla bildiğimiz yasanın amacı depreme dayanıksız binaların depreme dayanıklı hale getirilmesiydi. Müteahhitler Kadıköy, Beşiktaş, Şişli gibi görece depreme dayanıklı eski yerleşim yerlerindeki binalara saldırdı. Bağdat Caddesinin her biri ayrı bir mimari eser olan evleri yıkıldı ve yerlerine sonsuz katlı binalar dikildi. Unvanı isminden uzun asilzadeler bir metrekare fazla almak, beyaz eşyaların veya laminelerin markası için birbirlerini yedi. Bizim Maltepe’deki ev günden güne çürürken Kadıköy’de en uzun binayı yapma yarışı 20 yıldır sürmeye devam etti. Evler yenilendikçe değerleri de kiraları da on katına çıktı. İstanbul’un kalabalığından sıkılan asilzadeler yazlıklarına gidip evleri fahiş kiralarla kiracılara bıraktı. Yüksek kira gelirleriyle arabaları alman arabasından aşağısına binmez, ülkelerini beğenmez oldu. Çocukları ya en pahalı özel okullarda okudu ya da yurt dışına yerleşti. Kimisi de değeri on katına çıkan taşınmazını satıp avrupa devletlerinden golden vize alıp kaçtı.

25 yıl öncenin zeytinliği üzerine kurulu yazlığında oturan asilzadeler bugün kendilerinden sonra ağaç kesenlere zalim diyor. Noterde verdikleri imzalarıyla Kadıköy’ü gökdelen yuvasına çevirenler, Fikirtepe’deki gökdelenleri eleştiriyor. Misak-ı Milli sınırları dışında birini bulana dek yedi göbek geriye gidip Balkan coğrafyasından gelen bir dedesini buluyor ve “aslında ora kökenli olduğunu” iddia ediyor. 20.yy başındaki Türk soykırımından kaçan dedesinin doğduğu yeri ispatlayabilenler anavatanımıza sığınan dedeleri üzerinden vatandaşlığa başvuruyor. Ege sahillerinde kazıklanmamak için Yunan Adalarına gidiyor. Türkiye’de kazıklanmak yerine Yunanistan’a gitmekte haklılar ama İstanbul’u, İzmir’i, Ege Sahillerini Kürt Mafyasına peşkeş çeken kim? Denize sıfır yazılığında Sözcü okuyan asilzadelerin evlerine imar verip zeytinlikleri kesen kim? Resmî Gazete’de dün İstiklal Madalyası verilen 5 yeni kişinin ilanı vardı. Bugünkü adıyla Leningrad’da 3 sene esir tutulan doğu cephesinde savaşmış büyük büyük dedem ile batı cephesinde savaşan diğer büyük büyük dedem bunlar için mi savaştı? Kimilerinin ise tek derdi imarı/ruhsatı/yeniyi yani var olanın üzerine ekstra bir şey koymayı/katmayı engelleyip elindekinin değerini durduk yerde misliyle katlayıp zenginleşmek. Yani tekelliklerini kaybetmemek için bizi bize düşürüyorlar. Hapsi bu. 

Son olarak; acı gerçekleri filtresiz olarak yazmam belli ki çok rehberden silinmeme sebep olmuş. Hırsızı masum kılacak bir promil olamaz sevgili eski arkadaşlarım. Şeytanla yatağa giren çarpılarak çıkar. Şeytanlara mahkûm da çaresiz de değilsiniz. Buna inanın ki çocuklarınıza, torunlarınıza anlatacağınız kahramanlık hikayelerimizi birlikte yazabilelim. Bu vesileyle dünya evine girdiğini şans eseri öğrendiğim eski dostuma ve değerli eşine hayat boyu mutluluklar diliyorum.