Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8385
Dolar
Arrow
34,1542
İngiliz Sterlini
Arrow
44,9695
Altın
Arrow
2916,0000
BIST
Arrow
9.109

Siz aşktan ne anlarsınız bayım!

Sevgili dostlar, gün geçmiyor ki yeni bir dizi hakkında polemik olmasın. 

Ne güzel başka hiçbir derdimiz yok da, bunları konuşuyoruz. 

Seküler, muhafazakar, tarikat derken şimdi de konumuz pavyon!

Bir kere kabul edelim, harika bir tanıtım yaptılar. Başlamadan iki hafta öncesinden başlandı konuşulmaya ve büyük beklenti de yarattı. 

E bir de yıllardır dizi yapmayan, televizyondan uzak duran Yılmaz Erdoğan’ın da bunun payı çok yüksek. Yılmaz Erdoğan’ın içinde olduğu her iş bir başka. Kalemini ve gözlemlerini çok sevdiğim bir isim Yılmaz… 

Kadro da çok sağlam… Hazar Ergüçlü, her yeni işinde kendini başka bir seviyeye çıkaran bir oyuncu… 

Sadece sesi ile, sözü ile değil, gözleri ile de oynayan, dostum, Yasemin Baştan ve Güven Kıraç… 

1-0 önde başlamalarına sebep yukarıda bahsettiklerim. 

<

Ve dediğim gibi, her şeyimiz süt liman olduğu, ekonomi, siyaset, demokrasi, adalet sonurunlarımız hallolduğu için, biz iki haftadır pavyon konuşuyoruz. 

Sevgili Cüneyt Özdemir’in de dediği gibi konu ‘seksi’ 

Öyle bir hale geldi ki tartışma, Devlet Bahçeli de elbette bu topa girdi ve dedi ki; 

"Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği şu dönemde Dilber karakterinin servis edilmesi komplo emaresi taşımaktadır" 

Kafamızı nereye çevirsek, maşallah yeni bir komplo teorisi… 

Herkesin derdi, bu güllük gülistanlık ülkede, pavyonlar üzerinden uzay yolculuğumuza ket vurmak!! 

Oyyy! Olaylar olaylar, magazin programlarında ne tartışmalar, aman da ne danslar… 

Olay, pavyonlar kapatılsından, dans edenler linçlensine kadar geldi. 

Pavyon bir beka sorunu gibi… 

Sanki, pavyon Türkiye’de yeni çıkmış gibi… Kimse de bilmiyormuş gibi… 

Bir Ankaralı olarak, kendimi bildim bileli hayatımızın bir parçası. 

Şimdi Ulus tarafında yoğunlaşmış ama, Ankara’da Maltepe’de sıra sıra pavyonları hatırlıyorum ben… 

Taa Osmanlı döneminden beri, bu toprakların bir parçası bu kültür… 

Ankara’da Cumhuriyet dönemi öncesi ‘Köy Odaları’ denirmiş. Konya’da ‘Oturak Alemi’ 

Ortak nokta, bizim gibi kapalı toplumlarda, kadın erkek ilişkilerinin ‘normal’ düzeyde yaşanmamasından, yaşanamamasından dolayı ortaya çıkan ihtiyacın, ticari kurumlara dönüştürülmüş hali ‘PAVYON’ denilen yerler… 

On yıllardır da bu topraklarda mevcudiyetini koruyan bir olgu bu. 

Anaerkil bir yaşamdan dolayı ‘Anadolu’ adını almış bu coğrafyada, bastırılmış erkek egosu, her alanda farklı bir şekilde karşımıza çıkarken, biz konuşması ve eleştirmesi en kolay alanlarda sesimizi yükseltiyoruz. 

Sebepleri bir kenara itip, oluşan sonuçları konuşup oh dünyayı ve namusumuzu kurtarıyoruz. 

Zannediyoruz ki, Dilber’leri konuşup, onların danslarını tü kaka ilan edince kadınları kurtarıyoruz. 

Pavyonlar özelinde konuşursak, o kadınlar nasıl, hangi koşullarda o alemin içine girmişler?

Daha çocuk yaşta nasıl korunamamışlar?

Hatta bazılarının hayatını o alem mi kurtarmış?

Orada öyle hikayeler var ki, ‘gerçek, kurgulanmamış hikayeler’, dünyanın en iyi öykücüleri bile yazamaz… 

Özellikle BluTv’de yayınlaran ‘Pavyon’ Belgeselini izlemenizi tavsiye ederim. 

Pavyonları kapatalım, Dilber dansı yasaklansın, o çiçekli kırmızı elbiseyi de yakalım! 

O kadınların o aleme düşmeden önce yaşadıkları istismarları, şiddeti de yok edebilecek misiniz?

Oraya gelen, tarlayı bağı bahçeyi bu alem ve oradaki kadınlarla olabilmek için satan erkekler, bastırılmış duygularından kurtulabilecek mi? 

Sevgiden mahrum bırakılmış çocukların, çoğunlukla yine aşktan ve sevgiden mahrum kadınlara,

Sevmeyi, sevilmeyi ve aşkı anlamayan erkeklere dönüşmesi…

Didem Madak şiirindeki gibi, acıyla yanan bir yüreğin isyanı gibi… 

Aşk diyorsunuz ya,

İşte orda durun bayım

Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım

Kendimin ucunda

Öyle ıslak,

Öyle kötü kokan,

Yırtık ve perişan.

Siz aşkı ne bilirsiniz bayım

Aşkı aşk bilir yalnız!

DİDEM MADAK