Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Dijital Ekonomi

1990’da Marmara Üniversitesi'nin İngilizce İktisat bölümünden mezun olduğumda, kişisel bilgisayarlar, internet henüz evlere girecek kadar yaygınlaşmamıştı. Cep telefonları da ortada yoktu. Dolayısıyla, yeni medya dediğimiz teknolojilerin temelini oluşturacağı bilişim ve iletişim sistemleri emekleme aşamasındaydı ve enformasyon henüz üretimin temel faktörleri olan işgücü, sermaye ve arazi ile anılmıyordu.  

Amerika Birleşik Devletleri’nin 21. yüzyıla yönelik küresel hegemonik stratejilerinden biri olarak İnternetin ‘90’ların ilk yarısından itibaren yaygınlaşmaya başlaması ve bunun tüm dünyaya çağ atlatacak, özgürlükleri ve bilgiye erişimi getirecek bir hediyeymiş gibi sunulması ile başlayan süreçte, iletişimcilerin çok iyi bildiği bir yöntem olan AIDA (Attention, Interest, Desire, Action – dikkat çekme, ilgi uyandırma, istek uyandırma, harekete geçirme) prensibiyle kitleler bu mecraya çekilmeye başlandı. 

Böylece küresel olarak toplumlar dijital ortama kanalize edilecek, eğlence, sosyal hayat, eğitim ve iş hayatı bu mecralarda gerçekleştirilmeye başlanacaktı. Bu öncelikle “bedava” veya çok küçük ücretler karşılığı teknolojinin olanaklarından faydalanma ile başladı. Örneğin, 2001’de Apple, müzik indirmek ve dinlemek için iPod cihazını çıkardı. 2003’te ise şarkı başı ücreti 99 cent olan iTunes platformunu çıkardığında geri dönüşü olmayan dijital dönüşümü başlatmış oldu.

Yaygınlaşan ve görece olarak ucuzlayan (!) teknoloji ile daha fazla insan dijital ortamlara akın etti. Ücretsiz eposta hesabı ve gigabaytlarca disk alanı çok cazipti. Telefon operatörünün görüşme ücreti daha yüksek olduğu için görüşmeler için WhatsApp gibi uygulamaları kullanmak yaygınlaştı. Diğer bir deyişle, “sonsuz ihtiyaçlarımızı" daha kısıtlı kaynaklarla karşılayabileceğimiz(!) teknolojik araçlar önümüze çıkarıldı. Diğer taraftan Apple’ın CEO’su Tim Cook’un 2018’de söylediği “eğer müşteri değilseniz, ürün sizsiniz” deyişi gerçek oldu. 

Ben iktisat okurken böyle şeylerin olacağını hayal etmek oldukça zordu. Ama şimdi dijital ekonominin getirdiği dönüşümleri değerlendirilmek için şu ana noktalara odaklanmanın gerekli olduğunu düşünüyorum:

Yeni İş Modelleri ve Gelir Kaynakları: Dijital ekonomi, geleneksel iş modellerini değiştirir ve yeni gelir kaynaklarını ortaya çıkarır. İnternet üzerinden satış, abonelik modelleri, reklam gelirleri gibi dijital ekonominin yaratıcı gelir kaynaklarına odaklanabiliriz. Ama bu iş modellerinin, örneğin, kişisel verilerin korunması konusunda olumsuz sonuçlarının nasıl giderilebileceğini henüz bilmiyoruz. 

Dijital İş Gücü ve İstihdam: Dijital ekonominin yükselmesi, iş dünyasında dijital becerilere sahip çalışanların talebini arttırır. Bu bağlamda, iş gücü piyasasındaki dinamikleri ve iş gücü eğitimi konularına odaklanabiliriz. Ama bu durum işgücünün sömürülmesini ne kadar değiştirecek henüz bilmiyoruz. 

E-ticaret ve Küresel Ticaret: Dijital ekonomi, sınırları aşan bir ticaret ortamını teşvik eder. 'E-ticaretin büyümesi, küresel ekonomik ilişkileri nasıl etkiliyor ve bu değişimler ekonomik stratejilere nasıl yansıyor?' gibi sorulara odaklanabiliriz. Ama bu durumun ülkelerin birbirlerine ambargo uygulamasına ne yönde etki edecek  henüz bilmiyoruz. 

Dijital Dönüşüm ve Rekabet: İşletmelerin dijitalleşme süreçleri, rekabet dinamiklerini etkiler. Bu nedenle, yeni teknolojilerin ve dijital dönüşümün ekonomik rekabet üzerindeki etkilerini değerlendirebiliriz. Ama bunların tekelleşme sürecine nasıl bir etkisi olacağını henüz bilmiyoruz. 

Ayrıca, dijital ekonominin değerlendirmesinde dikkate alınması gereken bir diğer önemli unsur da finansal teknolojilerin (fintech) yükselişidir. Dijital ekonomi, finans sektöründeki yenilikleri hızlandırmış ve geleneksel bankacılık sistemleri ile rekabeti artırmıştır. Mobil ödemeler, kripto paralar, akıllı kontratlar gibi fintech uygulamaları, finansal hizmetlere erişimi kolaylaştırmakta ve ödeme sistemlerini dönüştürmektedir. Bu bağlamda, dijital ekonominin finansal sektördeki etkilerini incelemek, ekonomik modellerin ve stratejilerin evrimini anlamak için önemli bir perspektif sunabilir.