Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8385
Dolar
Arrow
34,1542
İngiliz Sterlini
Arrow
44,9695
Altın
Arrow
2916,0000
BIST
Arrow
9.109

Geleceğin Meslekleri

29 Ekim 2023’te Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşku ile kutladık. Uygarlık yolunda bugüne kadar başardıklarımıza baktığımızda mutlu oluyoruz. İkinci yüzyılın daha da başarılı geçmesi için yapmamız gerekenlerden biri de geçmişten ders çıkarıp dünyada olup biten gelişmeleri yakından takip etmek ve öncü rol oynamak olacaktır. 

Ben kendi bilgi birikimim ve uzmanlığım çerçevesinde neler yapabileceğimiz konusunda düşüncelerimi paylaşmak isterim. Öncelikle, geçtiğimiz yirminci yüzyılın son on yılı ve yirmi birinci yüzyılın yaklaşık ilk çeyreği itibariyle görmekteyiz ki bireylerin, toplumların ve devletlerin yaşamlarında teknolojinin baskınlığı giderek artıyor.

Bireylerin teknoloji bağımlısı olması, teknolojiyi yaratan ve kullanan toplumların refah düzeylerini daha da artırarak diğer toplumlarla aralarındaki uçurumu genişletmesi, devletlerin teknolojik araçları kullanarak toplumu gözetleme, kontrol altına alma ve yönlendirme yeteneklerinin artması ve totaliter rejimlerde bunun toplumları olumsuz etkilemesi, teknolojinin bize getirdiği olumsuz etkiler olarak söylenebilir. 

Bütün bu gelişmeler geleceğimiz için çok önemli bir konuda da büyük değişikliklere neden oluyor. Mesleklerimiz dönüşüyor. Bazı mesleklerimiz yok oluyor ve yerine başka meslekler türüyor. Endüstri devriminin zanaatkarlığı giderek yok etmesi gibi örneğin, bilgisayarlar matbaacılığı yok etmese bile çok değiştirdi. Yine bilgisayarlar ve internet medya sektörünü dönüştürdü. Günümüzde ise meslekleri dönüştürme sırasının yapay zekaya geldiğini görmekteyiz. 

Tipik olarak, yapay zeka tarafından etkilenebilecek meslekleri şöyle sınıflandırabiliriz:

  1. Veri Bilimcileri ve Analistleri: Yapay zeka, büyük veri analizi ve tahmin modelleri geliştirmelerine yardımcı oluyor. 
  2. Yazılım Geliştiricileri: Yapay zeka ve makine öğrenme, yazılım geliştirme süreçlerini optimize ediyor.
  3. Sağlık Sektörü Çalışanları: Teşhis, tedavi ve hastane yönetimi alanlarında yapay zeka büyük bir rol oynuyor.
  4. Eğitimciler: Öğrenci performansını izlemek ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunmak için yapay zeka kullanılıyor.
  5. Hukukçular  ve Hukuki Araştırmalar Yapanlar: Hukuk firmaları ve mahkemeler, dava belgelerini ve yasal metinleri incelemek için yapay zeka kullanıyor.

Yapay zeka ile iletişim çalışmaları alanında da yeni fırsatlar ve meslekler ortaya çıkabilir. Olası yeni meslekleri ise şöyle sıralayabiliriz: 

  1. Yapay Zeka İletişim Danışmanları: Şirketlere ve kuruluşlara yapay zeka teknolojilerini halka iletişim açısından en iyi şekilde nasıl kullanacakları konusunda danışmanlık yapabilirler.
  2. Yapay Zeka İçerik Editörleri: Yapay zeka tarafından oluşturulan içeriği düzenlemek ve insan okuyuculara uygun hale getirmek için çalışabilirler.
  3. Yapay Zeka ve Etik Uzmanları: Yapay zekanın etik kullanımını inceleyen ve bu konuda rehberlik eden uzmanlar gerekebilir.

Söylenenlerin ve toplumdaki yaygın kanının aksine yapay zekanın ve buna sahip robotların bir gün bütün meslekleri insanların elinden alacağı düşüncesinin yanlış olduğu düşüncesindeyim.

Ünlü düşünür Manuel Castells, Ağ Toplumunun Yükselişi adlı kitabında, dünyayı değiştiren kilit icatlardan demirin tavlanması, hidrolik demir çekiç, okyanusları dolaşan büyük tonajlı gemiler, kâğıt, matbaa, barut ve pusula gibi teknolojileri yapan Çin’in 1430’a gelindiğinde yeniliklerden uzaklaştığını, coğrafi keşifleri ve büyük tonajlı gemi yapımını yasakladığını söylemektedir.

Bunun sebebi olarak da 'yöneticilerin teknolojik değişimin toplumsal istikrar üzerinde yıkıcılık potansiyeline sahip etkileri karşısında duydukları korku'yu işaret etmektedir. Böylece, Çin’de “statükodan hoşnut bürokratlar” 1842’de Afyon Savaşları ile Büyük Britanya’nın sömürgeci dayatmalarına kadar giden bir sürece katkıda bulunmuş oldu.

Böylece Çin’in, “tecrit politikalarının kendisini teknolojik bayağılığın kötücül sonuçlarından koruyamayacağını anladığında”, bunu telafi edebilmesi için bir yüzyılı aşkın bir zaman harcaması gerekecekti. Çin’in yaşadıklarından çıkaracağımız en önemli ders, bana kalırsa, statükoculuğu bırakıp gelişmelere açık, hatta öncü olmamız gerektiğidir. 

Cumhuriyetimizin bu ikinci yüzyılında, Atatürk'ün dediği gibi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmak için çalışmalıyız.