Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Teknoloji ve İklim Değişikliği

Teknoloji ve iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi doğru anlamak için iki konuyu dikkate almak gerektiğini düşünüyorum. Birincisi, zaman konusudur. İklim değişikliği kavramı “geçen sene çok kar yağmıştı bu sene hiç yağmadı. Demek ki iklim değişikliğinden söz edebiliriz” gibi yerkürenin yaşam süresi ölçeğinde çok kısa sayılabilecek sürelerde yapılan gözlemlere dayalı olmamalıdır. İklim değişikliğine yüzyıllar, bin yıllar hatta daha uzun sürelerdeki değişimleri izleyerek bakmak konunun uzmanlarının önerileri arasındadır. Fakat insan ömrünün ortalama 80 yıl civarında olduğunu düşündüğümüzde yıllık ve on yıllık iklim değişikliklerinin insanlar üzerinde önemli etkiler yarattığını ve iklim değişikliğine yönelik küresel politikaların göreceli kısa zaman ölçeklerinde tartışıldığını görmekteyiz. Bununla birlikte, özellikle son yüzyılda küresel ısınmanın anormal artışını bir uyarı olarak değerlendirmemiz gerekir. 

Bildiğimiz gibi teknoloji ve iklim değişikliği arasındaki ilişki inişli çıkışlıdır. Teknoloji ve kapitalizm arasındaki ilişkiyi irdelediğim önceki yazımda da bahsettiğim gibi aydınlanma döneminden sonra bilim ve teknolojiye, araştırma ve geliştirmeye çok önem verilmiş, toplumların ve bireylerin refah seviyeleri önceki yüzyıllarda olmadığı kadar artmıştır. Öte yandan, bunun bedelleri de olmuştur. Dikkat etmemiz gereken ikinci konu da işte budur. Endüstrileşmenin getirdiği karbon emisyonu ve beraberindeki sera gazı etkisi ve ozon deliği problemleri küresel gündemi uzun süredir meşgul etmektedir.

İnsanlık teknolojinin yol açtığı iklim değişikliği problemlerinin çözümünü yine teknoloji ve bilim yardımıyla bulmaya çalışmış ve örneğin, kömür ve fosil yakıtlar yerine nükleer tepkimenin, su, güneş ve rüzgârın enerji üretmek amacıyla değerlendirilmesine yönelik çok önemli gelişmeler sağlanmıştır. Fakat bugün biliyoruz ki nükleer santraller çok dikkatli çalıştırılmazlarsa ölümcül tehlikeler yaratabiliyor. Hidroelektrik santralleri üzerine kuruldukları nehirleri kurutarak çevreye zarar veriyor, yeşil teknolojiler diye tanımladığımız güneş panelleri ve rüzgâr tribünleri veya rüzgâr gülleri henüz tam verimli olarak her bölgede çalışamıyor. Ayrıca, bunların kurulumları için geniş arazilere ve büyük yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. 

Her ne kadar günümüzde elektrikli arabalara geçiş furyası yaşansa da bunlarda kullanılan pillerin çevreye zararlarını nasıl azaltılabileceği ve şarj etmek için ihtiyaç duyacağı elektrik talebinin nasıl karşılanacağı soruları henüz cevapsızdır. 

İklim değişikliği ile ilgili küresel politikaların oluşturulması konusunda gelişmiş ülkeler tarafında da net bir fikir birliği görememekteyiz. 20. yüzyıl teknolojilerinin çevre kirliliğine etkisinin çok ciddi boyutlarda olduğunu yaşayarak gördük. 21. yüzyılda ise Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya gibi büyük nüfuslara sahip ülkeler büyümeleri için ihtiyaç duydukları enerjiyi hala ağırlıklı olarak fosil yakıtlardan elde etmektedirler. Üstelik Güney Afrika’nın da aralarında olduğu bu ülkeler BRICS adı altında ekonomik ve politik iş birliği yapmaya da çalışıyorlar. Ayrıca, bu gruba yakın zamanda Suudi Arabistan, İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de katılmasıyla 3.5 milyar ile dünya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan, günde 45 milyon varil petrol üreten ve küresel ekonomide %28’lik paya sahip bir birlik oluşmuş oldu. Bu birliğin önceliğinin yeşil teknolojiler ve sürdürülebilir enerji olmadığını söylemek yanlış olmaz. Üstelik, ABD ve Avrupa Birliği arasında da iklim değişikliği problemine karşı alınacak önlemler konusunda tam bir uzlaşı olduğunu göremiyoruz. 

Bütün bu ekonomik ve politik kutuplaşmalara ve tarihsel çelişkilere rağmen iklim değişikliği problemlerine çözüm bulmak konusunda neler yapılabileceğini üç başlık altında değerlendirebileceğimizi düşünüyorum:

  1. Dijital Çözümlerle İklim Değişikliği İzleme ve Mücadele: İklim değişikliği verilerini toplamak, izlemek ve analiz etmek için dijital teknolojilerin rolünü arttırmaya yönelik projelere önem vermek. İklim değişikliği ile mücadelede yapay zekâ ve büyük veri analitiğinin kullanımını ön plana çıkarmak.

  2. İklim Değişikliği İletişimi: Teknolojinin, özellikle sosyal medya iletişim araçları üzerinden iklim değişikliği bilinci oluşturmada nasıl kullanılabileceğine yönelik projelere önem vermek. 

  3. Elektronik Atıklar ve Çevresel Etkileri ile Mücadele: Elektronik atıkların çevresel etkilerini araştıran ve bu konuda teknolojik çözümler sunan projelere önem vermek. Örneğin, dijital ofisler, akıllı evler, yapay zekâ ve Bitcoin gibi yeni teknolojilerin yüksek enerji ihtiyaçlarına çözüm olabilecek projelere önem vermek. 

Çünkü bir Kızılderili atasözünün dediği gibi “Biz bu dünyayı atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık”. Onlara yaşanabilir biçimde bırakmak zorundayız.