Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8385
Dolar
Arrow
34,1542
İngiliz Sterlini
Arrow
44,9695
Altın
Arrow
2916,0000
BIST
Arrow
9.109

Ücretlilerin vergilendirilmesinde adaletsizlik

Kamu hizmetlerinin başarılması sürekli ve düzgün kamu gelirlerinin varlığına dayanır. Kamu hizmetlerinin sürekli olarak devam etmesi gerekir. Bu nedenle vergi, resim, harç gibi kamu gelirlerinin belli süreler içinde kısa zamanda tahsil edilmesi gerekir. Vergiler tahsil edilirken iki kriter uygulanır. Biri; fayda teorisi diğeri; otorite, yani ödeme gücü teorisidir. Ülkemizde hem Anayasa hem de vergi Kanunlarına göre vergiler teorik olarak ödeme gücü teorisine göre alınır. Yani çok kazanandan çok, az kazanandan az. Ancak uygulamaya baktığımızda çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi alındığını görmekteyiz. Ödeme gücü teorisinin doğru işleyebilmesi için, vergi harcamalarının muafiyet ve istisnalarının az olması, vergi ahlakı ve vergi uyumunun yüksek, vergi aflarının olmaması gerekir. 

Bugün vergilerin yaklaşık % 75’i harcamalardan %25’ i gelirlerden alınmaktadır. Gelirden alınan bu %25’lik verginin %60’ını ise ücretliler ödemektedir. Ücretlilerin kaynakta tevkifat yöntemiyle daha ücretlerini almadan vergileri kesilirken şirketlerin  gelir vergisi mükellefleri gelir vergisini 15 ay sonra ödemektedirler. Ancak bu vergileri de tam ve doğru ödemedikleri de bir gerçektir. Vergi kayıp ve kaçaklarının %85 olduğu ülkemizde vergilerin 15 ay sonra ödenmesi ne kadar doğrudur. Ayrıca da her yıl çıkartılan aflar da bu işin ödülü mahiyetindedir. 

Ticaret şirketlerine kurumlar vergisi açısından sabit yani düz oran %25 uygulanırken ücretlilere artan oran uygulanmaktadır. En düşük vergi oranı %15’den başlayıp %20, %27, %35, %40 şeklinde gitmektedir. Bu durum ücretliler açısından acımasız bir vergi adaletsizliği oluşturmaktadır. Ücretlilerin ilk üç ve dördüncü aydan sonra ücretlerinden 2000 TL’den 5000 TL’ye kadar her ay eksilme olmaktadır. 

Yani ücretliler bu durumda 12 ay ücret değil 11 ay ya da 10 ay ücret almaktadırlar. 2024 için vergi dilimleri yeniden düzenlenmiştir. %15’lik vergi dilimi için 70.000 TL olan matrah 2024 için 110.000 TL’ye yükseltilmiştir. Bu durumda 2024’te ücretlilerin ilk üç ya da dört ayından sonra ücretlerinde 2000 ila 5000 TL arasında düşüş olacaktır. Ücretliler açısından artan oranlı vergilendirme yerine düz oranlı vergilendirmeye geçilmesi ve bu oran asgari ücret tutarına kadar olan matrah vergiden istisna, asgari ücret üzerindeki miktar ise bir yıl için düz oranlı %10 olmalıdır. Çalışanlar açısından bu vergi adaletsizliğinin önlenmesi için siyasi iktidarın bunu ivedilikle artan orandan düz orana çevirmesi gerekir.