Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.367

Yolsuzluk demokrasisi

Ülkemiz son 22 yıldır ilginç bir süreçten geçiyor. Bu süreç tarafların nerede, nasıl, neyi, ne zaman, ne şekilde savunduklarının paradoksal bir sürecidir. Bu süreçte demokrasi açısından kimin hain, kimin yurtsever, kimin demokrat, kimin milliyetçi, kimin milli olduğunun çelişkileriyle yaşıyoruz. 70’li ve 80’li yıllarda sosyal devleti, çağdaşlığı, milli gelirin hakça bölüşümünü, kardeşçe yaşamı savunanların başına hep zabıta vakası gelmiş ancak 80 ve 2000 sonrası tüm bu değerlerle sorunlu olanlar iktidar olmuşlardır. Ülkemiz demokrasi ve demokratik devlet sürecini ve evrimini tamamlamadan bilim ve demokrasi tarihine ileri demokrasi kavramını getirdik ve şu anki siyasi rejimin söylemiyle ülkemiz “ileri demokrasi” yaşamaktadır. O zaman demokrasi nedir? Ne değildir? Bunu iyi analiz edip doğru kavrarsak sanıyorum anlattığım paradoksallık daha iyi anlaşılır. 

Demokrasi, kalkınma ve yolsuzluk kavramlarının tarihi çok eski zamanlara dayansa da aralarındaki ilişki hep araştırılmış ve tartışılmıştır. Ülkelerin demokrasi düzeyleri değişik endekslerle ölçülmektedir. Ülkelerde demokrasiyi ölçen birçok endeks bulunmakla birlikte bunlardan en kabul göreni ise Freedom House Demokrasi Endeksi’dir.  Freedom House Demokrasi Endeksi siyasi haklar ve sivil özgürlükleri temel alarak 1’den 7’ye kadar derecelendirme yapar ve bu çerçevede ülkeleri özgür, kısmen özgür ve özgür olmayan şeklinde sınıflandırmaktadır. Bu açıdan baktığınızda Demokrasi Endeks değerinin 1 olması demokrasi açısından en yüksek notu ifade ederken 7 ise en düşük notu yani “özgür olmayan” ülkeyi ifade etmektedir. Dolayısıyla 1 skorunda olanlar en gelişmiş demokrasileri ve buna karşılık 7 skorunda olanlar ise demokrasinin olmadığı otoriter ve hatta totaliter yapıyı göstermektedir.  

Yolsuzluk ise en genel tanımıyla kamu gücünün özel çıkarlar için kullanılmasıdır. Dünyada yolsuzluk algısının da ölçümü yapılmaktadır. Bunlardan başlıcaları, “Yolsuzluk Algılama Endeksi”, “Rüşvet Verme Endeksi”, “Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yolsuzluk Algılama Barometresi”, “Uluslararası İş Şirketleri Yolsuzluk Endeksi” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan en önemlilerinden biri “Yolsuzluk Algılama Endeksi”dir.  0 ile 10 arasında skor değerinin yer aldığı bu endekste “0” en yüksek yolsuzluk derecesini, “10” ise en düşük yolsuzluk derecesini göstermektedir. 

Yolsuzluk ve demokrasi olgusu ekonomik kalkınmayı da etkilemektedir. Ekonomik kalkınma ise en temel tanımıyla halkın refah seviyesindeki artıştır. Tarihsel süreç içerisinde bakıldığında demokrasi ile kalkınma ya da demokrasi ile yolsuzluk arasında bir ilişki olduğu görülmektedir. Yolsuzluk gelişmiş ülkelerde istisnai bir sorun iken az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yapısal bir sorun olarak karşımıza çıkar. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde siyasi yapının demokrasiyi kullanarak yolsuzluğu artırdığı ve bunun sonucunda da demokrasinin azaldığı, gelişmiş olan ülkelerde ise demokrasinin yolsuzluğu azalttığı görülmüştür. 

İnsani gelişmenin arttığı ve yolsuzluğun azaldığı durumlarda demokrasi düzeyi yükselmekte, insani gelişmenin ve yolsuzluğun arttığı durumlarda ise yolsuzluk artmakta ve demokrasi düzeyi düşmektedir. Tüm ülkeler açısından baktığımızda azalan yolsuzlukların demokrasi düzeyini yükselttiği bir gerçektir. Sonuç olarak yolsuzluk ve demokrasi arasında doğrudan bir ilişki var. Yolsuzluk arttıkça demokrasi azalmakta, yolsuzluk azaldıkça da demokrasi artmaktadır. Bizim gibi demokrasi bilincinin yeterince gelişmediği ülkelerde yolsuzluğun demokrasiyi bir araç olarak kullandığı söylenebilir. 

Ülkemizde demokrasinin bilimsel bir tanımını yapmak güç. Ancak siz kalkar da ekonomik demokrasiye ve yolsuzluk demokrasisine sahip çıkarken “siyasal demokrasi ve sosyal demokrasi olmasın” derseniz o ülkede demokrasi olmaz! Ekonomik demokrasi, siyasal demokrasi ve sosyal demokrasi eşit şartlarda büyüdüğü sürece o ülkede demokrasiden söz edilebilir. Aksi halde Y.R. Simon’un dediği gibi, “Teknolojik toplum kitle olayının bireysel yalnızlığını yaratarak totaliter devleti davet eder ve demokrasi çağını sona erdirir.” Demokrasinin olmadığı durumlarda yolsuzluk demokrasisi iktidar olur.