31 Mart yerel seçimleri tarihi bir dönüm noktası oldu. CHP yüzde 37,7, AKP yüzde 35,49 ile seçimi tamamladı. 2002’den bu yana iktidarda olan AKP, ilk kez seçim kaybetti. Aldığı oy, 3 Kasım 2002 seçimlerindeki oranına geriledi (yüzde 34, 3).
CHP ise 1977’den bu yana ilk kez bir seçimi önde tamamladı. Belirtelim; CHP 12 Eylül 1980 darbesinde kapatıldığı için o dönem kurulu olan SHP, 1989 seçimlerinde yüzde 28,71 ile seçimlerde olmuştu. SHP, 67 ilin 39’unda belediyeyi kazanmıştı.
Günlerdir aynı soru soruluyor: Seçimi CHP mi kazandı, AKP mi kaybetti?
Veriler üzerinden değerlendirelim:
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenden yüzde 78,11’i sandığa gitti.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde katılım oranı yüzde 83,88 idi.
14 Mayıs 2023 Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 90,53 olan sandığa gitme oranı, 28 Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanı Seçimi İkinci Tur oylamasında yüzde 83,88 olmuştu.
Bugüne dönecek olursak yeniden; son seçime göre katılım oranı yüzde 5,77 oranında azaldı.
Bu seçmenlerin büyük bölümünün son seçimde AKP’ye oy verenler olduğu, AKP’nin kaybettiği belediyelerdeki katılım oranları ve aldığı oylar üzerinden tahmin ediliyor. Bunun da CHP’nin başarısında önemli bir yer teşkil ettiği belirtiliyor. Ama sadece tek etken olarak açıklamak eksik kalır.
14 Mayıs’ta AKP’ye 19 milyon 387 bin 372 kişi oy verdi, oranı; yüzde 36,3. 31 Mart 2024’te ise bu sayı 16 milyon 339 bin 771, oranı; yüzde 35,48. Katılım oranı düştüğü için yaklaşık 3 milyon oy azalış, bir önceki seçimle kıyaslandığında oransal olarak yaklaşık yüzde 1’e denk geliyor.
Buradan hareketle son seçimde AKP’ye oy veren seçmenlerin yaklaşık yüzde 30’unun, oyunu Yeniden Refah Partisi ve CHP ağırlıklı olmak üzere başka partilere verdiği görülüyor.
İlk defa oy kullanan seçmenlerin de büyük bölümünün CHP’ye oy verdiği ortak kabul. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de seçim sonrasında yaptığı açıklamalarda gençlerin ağırlıklı olarak partilerine oy verdiğini söyledi.
Seçim sonuçları siyasi partiler açısından değerlendirildiğinde, CHP’nin ardından en çok kazananın Fatih Erbakan’ın liderliğini yaptığı Yeniden Refah Partisi olduğu bir gerçek. Oyunu yüzde 2,8’den 6,9'a çıkardı. 1 büyükşehir, 1 il, 39 ilçe belediyesi kazandı. Erbakan, seçime tek başına girerek bir risk aldı ve kazandı. Bundan sonra siyasette AKP’den kopan seçmene tercih olabilecek ve boşalan alanı doldurabilecek bir parti oluşturdu. Erbakan’ın kararında; AKP’nin düşüşünü görmesi ve Saadet Partisi’nin CHP çatısı altında girdiği seçimler sonucunda etkisizleştiğini ve tabanının koptuğunu görmesi belirleyici olabilir. Erbakan’ın söylemlerinin özellikle laiklik, medeni kanun, kadın hakları, hayvan hakları konularında AKP’den daha da tutucu olduğunu belirtmeden geçmeyelim.
Seçimde oyunu artıran üçüncü parti Ümit Özdağ’ın lideri olduğu Zafer Partisi. Yüzde 2,56 oy oranı elde etti. 14 Mayıs’ta bu oran yüzde 2,23 idi. Beklentileri belki daha yüksekti, hiçbir belediye kazamamadı, ama söylemleri genel seçime ve ülkenin bütünlüğü ile kurucu değerlerinin savunulmasına yönelik milliyetçi bir partinin yerel seçimde oyunu koruyup, az da olsa artırması önümüzdeki süreç için anlam içermektedir.
Diğer partilere baktığımızda; MHP’nin yüzde 10,3 olan oyu yüzde 4,99’a, DEM Parti (HDP)’nin yüzde 8,9 olan oyu yüzde 5,7’ye, İyi Parti’nin yüzde 9,9 olan oyu 3,77’ye, Saadet Partisi’nin yüzde 1,9 olan yüzde 1,09’a düştü. Altılı masanın diğer partileri olan Deva, Gelecek ve Demokrat Parti’yi topladığımızda yüzde 1 bile etmiyor.
Sosyalist sol ise beklediğinin çok uzağında. Sol Parti 1 ilçe ve 1 belde, TİP 1 ilçe ve desteklediği bir bağımsız ilçe belediyesi kazandı… Büyük beklentilerle girilen Kadıköy ve Defne alınamadı. Hatay'da yaşananlar ise ortada. Bu konuya ayrı bir yazıda değineceğim.
Başa dönüp soruyu yeniden yorumlayalım: AKP kaybetti, sonuç olarak CHP kazandı!
Ekonomik kriz başta olmak üzere, ülkenin kurucu değerlerinden ve ilkelerinden vazgeçilmesine, geriye götürülmesine karşı çıkan, gidişattan bunalan yurttaşlar iktidara dur dedi!
Yerel seçim olması nedeniyle bir uyarı niteliği taşıyor. Ama anlamı yerel seçimden de öte!..
10 bin lira maaşla açlığa mahkum edilen emekliler, hayat pahalılığında ezilenler, çocuğunu okula beslenme çantasız yollayan anneler, geleceğinden kaygı duyan gençler, karanlığa mahkum olmak istemeyen kadınlar, yurttaşlar, emeklilikte adalet isteyen milyonlar, sadece işe giriş tarihlerinin SGK başlangıç tarihi olarak sayılmasını istedikleri için mitinglerde yaka paça gözaltına alınan staj ve çıraklık mağdurları, atanmayan öğretmenler, üretemeyen çiftçiler, yüksek kiraları ödeyemeyenler, ülkenin yol geçen hanına dönmesini istemeyen ve güvenli bir yaşam isteyenler, yer altı yer üstü varlıkların, vatandaşlığın dolarla yabancılara satılmasını istemeyenler, mutlu bir azınlık daha da zengin olsun diye sefalete ve umutsuzluğa mahkum olmak istemeyen milyonlar…
Ve 'Filistin’e destek oluyoruz, yanındayız' denilirken İsrail ile ticaretin sürmesini vicdanına sığdıramayanlar…
Aslında bu seçimin sonucunda yurttaşlar ‘sarı kart’ değil, kırmızı kart gösterdi! Ekonomik krizin en derinden hissedildiği Büyükşehirlere ek olarak Ege, İç Anadolu, Marmara ve Kardeniz'de çok sayıda il ve ilçede yönetimler CHP'nin eline geçti.
Evet, 31 Mart’ta seçmen iktidar karşısında güçlü gördüğü partiyi ve adayı destekledi büyük oranda. Neyi istemediğini gösterdi. Bir fırsat verdi. Şimdi sıra mesajın ulaştığı partilerde…
Sonuçların şoku 1 hafta sürdü. Hala inanamayan var mıdır bilemiyorum!
Seçimin etkilerini önümüzdeki süreçte hep birlikte yaşayacağız ve göreceğiz...
Bu vesileyle yeniden parlamenter sisteme dönüşü dillendirme zamanı gelmedi mi?
Çok Okunanlar
Türkiye'nin en lezzetli yemeği belli oldu
Fenerbahçe - Athletic Bilbao maçı ne zaman? Saat kaçta?
BEDAŞ 11 Aralık'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Özlem Cankurtaran kimdir?
Günlük burç yorumu: 11 Aralık Çarşamba günü hangi burçlar için güzel geçecek?
'Batı Kürdistan' kimin olacak? - I
Meslek meslek 2025 maaş artışı: Öğretmen, doktor ve polis ne kadar alacak?
Bir köfte markası daha ifşa edildi
Japon deprem uzmanı Türkiye’deki 4 tehlikeli bölgeyi açıkladı!
Gazeteler Suriye'deki son gelişmeleri nasıl değerlendirdi?