Korku, hiçbir hastalığa ilaç değildir. Bilakis her illetin başı korkudur.
Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense, ölmek daha iyidir!”
Dr. Hikmet Kıvılcımlı
Vatan aşkını haykırdı Dr. Hikmet Kıvılcımlı. Derin bir fikir hazinesi… Türkiye’nin kendine özgü niteliklerini saptamak için büyük çaba sarf etti. Osmanlı’nın ve Türk toplumunun yapısını ayrıntılı biçimde inceledi. Aynı zamanda Kuva-yı Milliye’nin gönüllü bir neferiydi…
17 YAŞINDA KUVA-YI MİLLİYE SAVAŞÇISI, KÖYCEĞİZ KUVA-YI MİLLİYE KOMUTANI
Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nun da sonu gelir. 15 Mayıs 1919’da Yunan askeri İzmir’e çıkar ve Ege bölgesi işgal edilir. Ardından Kuva-yı Milliye örgütlenir ve direniş ateşi yanar. Okulunu bırakan genç Hikmet (Kıvılcımlı), 1919 yılında 17 yaşında bir Kuva-yı Milliye gönüllüsü olarak, düşman işgaline karşı Aydın cephesinde direnişe katılır. Yörük Ali Efe çetesinde savaşa katılır. Daha sonra Köyceğiz Kuva-yı Milliye Askeri Komutanlığı’na tayin edilir. İlk yazıları, Muğla’da çıkan ve Kuva-yı Milliye’nin yayın organı olan Menteşe gazetesinde yayımlanır.
“İzmir Yunan işgalinde, depolardan silah çekme. Kuva-yı Milliye gönüllülüğü. Havadaki meteliği tabancayla vuran Yörük Ali Efe. Zeybekler. Aydın Cephesi. Çine Köprüsü, ‘Köyceğiz Kuva-yı Milliye Askeri Kumandanlığı’na tayin ediliş. Toprak beylerinin vurdumduymazlıkları ve nobranlıkları. Dağ Türkmenlerinin sıcak anayüreklilikleri. Litografyada elle basılan Menteşe Gazetesi.”
SİYASAL DÜŞÜNCE HAYATIMIZIN KİLOMETRE TAŞLARINDAN
1920’nin başında İstanbul Vefa Sultanisi 9’uncu sınıftan sınavla Tıbbiye-i Şahane (Askeri Tıbbiye)’ye giren Hikmet (Kıvılcımlı), tıbbiyeyi askeriye hesabına okur. İstanbul yolculuğunun amacı tıp öğrenimine başlamaktır, ama “Mütareke İstanbul’u”, ayaklarında çizme ve başında kalpak bulunan bu genç Kuva-yı Milliyeci’yi iyi karşılamaz.
Mütareke İstanbul’unda sosyalist fikirlerle tanışır. 1920’lerden itibaren TKP’nin üye ve yöneticilerindendir. Fikri çalışmasını da hiç bırakmaz. 22,5 yılını hapiste geçirdiği yaşamında çok sayıda kitap, çeviri, gazete ve dergilerde yayınlanmış yüzlerce makale ve yayınlanmamış binlerce sayfa çalışması bulunmaktadır. Sadece çeviri eserlerden faydalanıp, onları yeniden analiz etmek, sürece uyarlamak yerine bizzat orijinal eserleri incelemiştir.
Çalışmalarında uyguladığı bilimsel metodolojisiyle, kendisinin de içerisinde yer aldığı toplumun gerçekliğine ulaşma çabasında olmuştur. Antika Tarihi inceleyip, bu tarihin genel gidişi kanunlarını ortaya koymuştur. Tarihi bir bilim olarak anlama ve kavrayışın kitabını; “Tarih Tezi”ni yazmıştır. İnsanlık tarihini, toplumları incelediği bu çalışma ‘anıt’ bir eserdir. Meseleleri, kapitalizmin gidişatındaki anlamı, ülkenin gidişatındaki yeri açısından ele almıştır. Kadın meselesini, dinin Türk toplumuna etkilerini incelemiş, sosyalizm ile din arasındaki bağlantıyı kurma yolunda yoğun bir emek harcamıştır.
BU TOPRAĞINDIR...
Takvim yaprakları 11 Ekim’i gösterdiğinde, bundan 53 yıl önce, kanserle savaşmasına rağmen, çıkmak zorunda kaldığı yurtdışında, Belgrad’da yaşama veda eder.
Kafasında değiştirmek için sorular ve sorunları bulunanlar, bu toprağı, insanı ve insanlığı kavramak ve bugünü anlamak isteyenler Doktor’u okumalıdır. Türkiye’de vatanseverlerin, emekçilerin, aydınların, siyasetle uğraşanların, toplumu ve tarihsel gidişatı anlamak isteyenlerin, bununla da kalmayıp değiştirmek isteyenlerin ve itirazı olanların Kıvılcımlı’yı okumaları gerekir. Doğrusuyla, hatasıyla, sevabıyla günahıyla Doktor Hikmet Kıvılcımlı bu toprağındır. İlericidir ve mukadderatına tek bir yabancıyı karıştırmamış ve onlardan medet ummamıştır. Yüzde yüz yerlidir. Ona hak ettiği ilgi ve değeri vermemek/verememek de bizim eksiğimizdir!
Ömrünü verdiği davası, ilmek ilmek dokuduğu külliyatı ve emeği şahsında; emekçilerin, aydınların, vatanseverlerin, ilericilerin, antiemperyalistlerin ‘Doktor’unu saygıyla anıyorum…
“Cumhuriyet Bayramı Nedir?
Bunu, bize en iyi özetleyen kişi, Cumhuriyet’in ölümsüz kurucusudur.
Mustafa Kemal, Türkiye’nin yüzyıllardan beri iki büyük kahredici gücü, iki büyük lanetleme gücü ezdiğini haykırdığı gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gönderine ilk Cumhuriyet bayrağını çekmişti.
Bu iki kahredici, lanetleme, baş belası güç neydi?
Mustafa Kemal’e göre; birisi Emperyalizm, öteki Saltanat’tı…”
Kaynakça:
1) Fetih ve Medeniyet, Hikmet Kıvılcımlı, Derleniş Yayınları, 1980.
2) Kuvayımilliyeciliğimiz ve II. Kuvayımilliyeciliğimiz, Hikmet Kıvılcımlı, Sosyal İnsan Yayınları, İstanbul, 2017.
3) “Kendi Kaleminden Hayatı”, Hikmet Kıvılcımlı, Sosyalist, 18 Ekim 1977, Sayı: 45.
4) “Cumhuriyet Bayramı Nedir”?, Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Türk Solu, 29 Ekim 1968.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
22 Kasım 2024 burç yorumları
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi