2 Temmuz 1993'te Sivas’ta tarihin en büyük insanlık suçlarından biri işlendi. Üzerinden 31 yıl geçti. Ortaçağ karanlığının bugünkü varisleri tarafından Madımak Oteli’nde 35 canı diri diri yaktıkları günün adı 2 Temmuz… 'Cennete gideceğim' diyerek dünyayı cehenneme çevirenlerin, canları cehennem ateşiyle buluşturduğu günün adı (!).
Yaktıkları insan ve insanlık aslında onların da sonu olacaktır. Diri diri yakılarak öldürülen ilk bilim insanı Giordano Bruno gibi... İnsanlığın erdemini ortaya koyan ve onu çoğaltan hep Bruno gibiler olmuştur. İnsanlık tarihinde onlar vardır…
Her 2 Temmuz’da bir ‘Menekşe’nin sızısı düşer içime…
Yıllar geçiyor. Madde hareket halinde. Her şey değişiyor. Çelişmeler, zıddına dönüşmeyi içinde barındıran her şey evrile çevrile dönüşüyor, değişiyor... Ama acılar, sızılar, yaralar sarılmaya çalışılsa da dinmiyor... Azalsa da yürekteki kor sönmüyor...
Sivas... 2 Temmuz 1993... O kara gün. 11 yaşlarındaydım, çocuktum. 2 Temmuz’da yakılan tüm insanlara yanar içim. Ah bir de Menekşe ve Koray… Koray 12 yaşındaydı o gün, ablası Menekşe 14; çocuktular. İnsanlık ve aydınlık düşmanı gürüh tarafından katledildiler. Hep çocuk kaldılar...
Menekşe yaşasa bugün 45 yaşında olacaktı; Koray 43 yaşında…
O kara gün doğan çocuklar bugün 31 yaşındalar. Bazılarının çocukları oldu.
Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı yer olan Sivas’ta “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganlarıyla, Atatürk ilke ve devrimlerini, laik Cumhuriyeti, aydınlanmayı, çağdaşlığı, insanı ve insanlığın değerlerini hedef alanlarca katledildiler.
Yakanların avukatları milletvekili oldu, bakan oldu. Yakanlar hak ettikleri cezaları almadı. Bu katliam aydınlatılıp faillerin cezalandırılması yerine, olay örtbas edilip faillerin aklanmasına yönelik girişimlerle dolu bir süreç yaşandı… Yakılan insanların yakınları ve onları savunan hukukçular baskı gördü.
Ve zamanaşımı… İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmaz, olamaz itirazlarına rağmen… Bıkmadan usanmadan söyleyeceğiz: 2 Temmuz Sivas katliamı bir insanlık suçudur!
Bugün karanlığın sınır tanımaz organize kötülükleri içerisindeyiz. Aydınlanmanın ışığını taşıyanlar dağınık, yorgun ve suskun…
Bir ışık böler karanlığı. Çok ışık dört yanı aydınlatır. Umutsuzluk havasını dağıtalım. Çok olalım. Bir olalım. Birlik olalım.
Işık ellerimizde...
Çok Okunanlar

İmamoğlu İnşaat'ın yeni yönetimi belli oldu!

Eski Devlet Bakanına 'CHP'ye kayyum' teklifi iddiası

Gelinim Mutfakta 18 Nisan Cuma puan durumu: Bugün kim elendi?

Ali Koç Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne konuştu? Ziyaretin detayları ortaya çıktı

İşte CHP'ye kayyum iddiasının perde arkası...

Bugün hangi maçlar var? 18 Nisan Cuma kimin maçı var, saat kaçta?

Erdoğansız AKP eriyor

Otobüste 'öpücük verme' kavgası, kadın çileden çıktı

Mazlum Kobani’nin koluna ilk kim girecek?

Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Yeni rakamı açıkladı