Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Mutlu kılmak, mutlu olmak ve her canlının yaşama hakkına saygı göstermek…

Sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemeler içermekte olan “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Komisyon’da kabul edildi ve TBMM Genel Kurulu’na gönderildi. Şimdi vicdanını yoklama sırası tüm milletvekillerinde…

Sokak hayvanları için verilen kanun teklifine karşı insanlar ayakta. Meclis’te milletvekilleri, hukukçular, hayvan hakları savunucuları, sokakta toplumun her kesiminden yurttaşlar, sosyal medya üzerinden tepkilerini dillendirilenler… Bir vicdana sahip olan kimsenin kabul etmeyeceği, bilimsellikten tamamen uzak teklife onay vermediklerini haykırıyorlar.

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Bahtiyar Güner, çözümün kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma olduğunu belirtiyor.

Hayvanları toplayıp adına barınak denen izbe yerlerde tutup hepsini topluca katletmek çözüm müdür? Her şeyden önce insanlık mıdır? Canı verenin canı almaktır işi, sizin değil!

Günah işlemekten ve cehenneme gitmekten korktuğunu söyleyenlerin, can almaya ve dünyayı cehenneme çevirmeye çalıştığına şahit olduğumuz günlerdeyiz. Belki de en acısı bu!

Aklını kullanma ve tüm becerileriyle sağladığı gelişim, birikim ve buluşlarla birlikte doğada ürkek bir canlıdan dünyanın adeta “efendisi” konumuna yükselen insanın bu bencilliğine ne demeli?

İnsanoğlu ya da biraz böbürlenerek kendi kendine verdiği isimle “homo sapiens”, yer yüzündeki canlı türlerinin hem en ilginci hem de en sinire dokunanıdır… (Bertrand Russell aktarıyor bu sözü).

“Mutlu kılmak, mutlu olmak ve her canlının yaşama hakkına saygı göstermek”. Okuduğum günden beri yankılanır durur kafamda bu söz. Yaşamını sokaktaki canlara adamış olan Prof. Dr. İsmet Sungurbey hocanın yaşam felsefesidir. Hepimize, ama en çok da “avukat” kimliğine sahip olup da “sokaktaki canların katliamını” savunan mesajlar paylaşan hukukçulara örnek olmalıdır bu felsefe.

İstanbul Üniversitesi’nde 50 yıl Medeni Hukuk dersleri veren Türkiye’de ilk “Hayvan Hakları” kitabının yazarıdır Sungurbey. Parayı hiç sevmeyen, ders kitaplarını bile öğrencilerine sattırmayıp, derslerde not tutturan bir hoca…

Her akşam kasaplardan, ciğerci ve balıkçılardan aldıklarını arabasının arkasına doldurup, sabaha karşı saat 4’ten itibaren Yedikule’den Beyazıt’a dek belirlediği noktalara sokak hayvanları için bırakır. Hayvanlar yüzünden saldırılara uğrar ve tehditler alır ama yine de hiç aksatmadan yolunu hep aynı saatte bekleyen canlara koşar. Yaz, kış, hastalık demeden… Tatile bile çıkmaz…

“Ben kendimi yavruları olan bir ‘kedi’ ya da ‘köpek’ yerine koyuyorum. Gideceğim, çöplüklerden bir şey arayacağım. Çöplüklerde kömür tozu, naylon, kağıttan başka bir şey yok. Bir kuru ekmek parçası bulursam, memelerime süt dolacak, yavrularımı besleyeceğim. Kendimi hep onların yerine koyuyorum. Onun için malımı da, canımı da onlar için harcıyorum. Feda olsun... Ben 25 yıldır da et yemiyorum...”

İsmet Sungurbey, ilerici ve halkçı bir kimliğe sahiptir. Türkiye’nin bağımsızlığı, eşitlik ve özgürlük mücadelesinden geri durmamıştır. 21 Eylül 2006’da 78 yaşında aramızdan ayrılan ve çağımızın bir adeta bir ‘dervişi’ olan Sungurbey hocayı bu vesileyle bir kez daha saygıyla anıyorum.

“Alın bunları evinizde bakın”,Siz şuna ses çıkarmıyorsunuz da sadece köpekler için bağırıyorsunuz” sözlerinin karşısında da bir gerekçe ve umut olmalıdır İsmet Sungurbey hocanın “Mutlu kılmak, mutlu olmak ve her canlının yaşama hakkına saygı göstermek” felsefesi.

Her cana, canlıya, insana, çocuğa, kadına, kuşa, köpeğe, kediye, börtü böceğe, ağaca, yeşile, suya… Doğaya ve onun tüm varlıklarına borcumuz da budur…

Kızılderili atasözünde belirtildiği gibi; “Biz dünyayı atalarımızdan miras değil çocuklarımızdan emanet aldık”.