Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6287
Dolar
Arrow
34,8925
İngiliz Sterlini
Arrow
44,3362
Altın
Arrow
3006,0000
BIST
Arrow
10.059

Parti kurmak turşu kurmaya benzemez

Doktor Hikmet Kıvılcımlı'nın bu sözü büyük harflerle yazılıp asılmalı dört bir yana.

Yıllar geçse de isimler, tabelalar, söylemler  değişse de bu sözün tarihsel anlamı ve doğruluğu değişmiyor...

Partiler kuruluyor. Ya ölü doğuyor ya da bir süre görünüp sonra kapısına kilit vuruluyor. Tabela partisine dönüyor ya da 'hülle partisi' oluyor.

Dönemsel olarak kurulan İyi Parti de misyonunu tamamlamaya yakın  görünüyor. Kalan yapı parçalı. Önümüzdeki süreçte içerideki klikler arasında mücadele süreceğe benziyor. Kopmalar da devam edecek. Nihayetinde ise ittifak ya da pazarlık partisine dönmesi muhtemel...

İyi Parti siyaset sahnesine 2017 yılında çıktı. MHP kongresi sürecinde 4 genel başkan adayı vardı öne çıkan. Bahçeli'ye  muhalif isimler: Meral Akşener, Ümit Özdağ, Koray Aydın ve Sinan Oğan.

İhraç edilince Akşener, Özdağ ve Aydın İyi Parti'yi kurdular. Partinin isim tercihi bana sorarsanız çok başarısızdı. Sinan Oğan bağımsız kaldı. İyi Parti'ye katılmadı. Sonrası malum...

Laik, kentli, AKP ile ittifaka sıcak bakmayan milliyetçiler, merkez sağa yakın insanlar İyi Parti'yi desteklemeye başladı.

Seçime girme yeterliliği konusunda çıkacak olumsuzlukları önleme noktasında CHP'den milletvekillerinin geçici olarak transferiyle grup kuruldu. 2018 seçimlerine Millet İttifakı çatısı altında girdi. Yüzde 9.9 oy aldı. Akşener Cumhurbaşkanı adaylığı için 100 bin imzayı kısa sürede topladı. Yüzde 7.2 oy aldı. Beklenti daha büyüktü...

2019 yerel seçimlerine de CHP ile ittifak yaparak girdi İyi Parti. Beklediği sonucu alamadı. Hiçbir büyükşehir ve il belediyesi kazanamadı, az sayıda ilçe ve belde belediyesi, meclis üyelikleri elde etti. 

Partide huzursuzluk ise hiç bitmedi.

İstifaların ardı arkası kesilmedi. Partiyi kuran birçok isim, milletvekili, il ve ilçe başkanı süreç içinde istifa etti.

Yola çıkışta, ideolojik ve politik bir hat  üzerinden yürümeye çalışır gibi görünse de zaman içinde lider partisine dönüştü. Akşener'in partisi oldu. Ümit Özdağ'ın ayrılması ve Zafer Partisi'ni kurmasıyla birlikte giderek kan kaybetti.

Akşener'in 'prensi' olarak nitelendirilen Buğra Kavuncu'ya yönelik iddialar ve eleştiriler, adaylık süreçlerindekiler başta olmak üzere akçeli işler ile ilgili ortaya atılan ciddi iddialar güveni giderek azalttı.

Akşener'in Altılı Masa sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığına karşı masadan kalkması ve söylemleri, sonra yeniden dönüşü de güvenin iyice yıpranmasına yol açtı. Her ne kadar Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusundaki itirazının yersiz olmadığı bugün görülmüş gibiyse de siyasetin kendi denkleminde değerlendirildiğinde üslup ve zamanlama bazen niyetin önüne geçebiliyor.

Bu süreçten sonra düşüş ivmesi devam etti. "Hür ve müstakil" çıkışı yeni bir hatta işaret etmekten çok Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecindeki kızgınlığın ve kırgınlığın dışa vurumu ve "size göstereceğim, görürsünüz" tarzı bir rövanş almaya dönük hamle gibi algılandı. İş kişiselleştirilmişti seçmen gözünde. Ve maalesef ki "algı gerçekliğe" dönüşmüştü.

Ve sonuç ortada...

Öncelikle ekonomik ve sosyal bunalımdan ve AKP'den kurtulmayı isteyenler sandıkta en güçlü gördüğü partiye ve adaya oy verdi. CHP bu anlamda ilk ve en güçlü adresti, seçmen de ona yöneldi.

Milliyetçi, merkez sağ kitlenin kendi partisinde buluşacağını düşünen Meral Akşener yanıldı. "Kazanamıyorsam kaybettiririm" tarzı bir yaklaşım da kaybetti!

İyi Parti'nin hep söylenegelen 'Üçüncü Yol'un adresi olmadığının göstergesi oldu bu seçim.

Ya Sonra?

İyi Parti kongresinde Müsavat Dervişoğlu kazandı. Akşener'in milletvekili, il ve ilçe başkanlarını arayarak destek istediği bir isim Dervişoğlu. MHP kökenli, İzmir'de yılların siyasetçisi. Diğer genel başkan adayı Mehmet Tolga Akalın da destekledi Dervişoğlu'nu.

"Siyasetten emekli olunmaz" denir. Katılıyorum. Meral Akşener bir köşede oturacak, bahçede domates, biber yetiştirecek bir isim değil. Bekleyecek. Zamanı geldiğini düşündüğünde yeniden aktif olarak sahalara dönecek. Tarih ve taban beni çağrıyor diyecek. O diyecek de peki ortada parti kalacak mı, süreç gösterecek...

İyi Parti'de bundan sonra istifalar süreceğe benziyor. Parti, geçmişte ANAP-Doğru Yol Partisi'nin doldurduğu merkez sağ zemine oturmak isteyecektir. Ancak unutulmasın ki AKP'de bu eğilim var. Hatta CHP'nin değişim sürecinde de bu eğilim partide mevcut. Yani İyi Parti'nin hele ki şu anki gücüyle böylesi bir toparlanmayı ve temsiliyeti yapabileceği soru işareti! 

İkinci bir seçeneği ise sağ-milliyetçi bir ittifakın kurulmasına yönelmesi. Olası bir erken seçime yönelik yeni bir ittifak.

Ümit Özdağ'ın Müsavat Dervişoğlu'nu tebrik etmesi ve "ziyaret ederse kapımız açık, kahvemiz güzeldir" sözleri nezaketin yanında bir ittifaka aralanan kapı aynı zamanda...

Vakit daha çok, ama İyi Parti ve Zafer Partisi'nin başında olduğu ve BTP, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Milli Yol Partisi, Doğru Parti vb. diğer partilerin de katılacağı bir ittifakın zemini oluşturulabilir. Bu ittifak barajı da geçebilir. Ama siyasette 1 saat bile çok uzun. 

İyi Parti'de sular durulmayacak gibi.

Hep birlikte göreceğiz...