Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
47,0352
Dolar
Arrow
39,8373
İngiliz Sterlini
Arrow
54,7749
Altın
Arrow
4276,0000
BIST
Arrow
10.189

Bal tutan parmağını yalıyor! Ama millet aç

Bayılıyorum şu araştırmalara…

Toplumun aynası gibiler. Yine bir araştırma şirketinin anket sonuçları elimizde; ne durumda olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. ASAL Araştırma, vatandaşlara Türkiye'nin en güvenilir kurumunu sormuş.

Cevaplar mı? Enteresan demek az kalır…

Dikkat çeken en önemli sonuç şu: Katılımcıların tam yüzde 24,9’u “Hiçbir kuruma güvenmiyorum” demiş.

Bakın tekrar ediyorum; hiçbir kuruma!

Bu oran, listedeki tüm kurumların önüne geçerek Türkiye’deki kurumsal güven erozyonunu gözler önüne seriyor.

Yani millet kimseye güvenmiyor…

Nasıl güvensin? Hadi somut bir örnek vereyim:

Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin’in eşi Banu Aktekin, 2021-2022 Eğitim Öğretim yılında özel yetenek sınavıyla Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü’ne ek yerleştirme sonucuyla girdi.

Dikkat! Ek kontenjandan sadece 1 kişi alınmış… O da Rektörün eşi Banu Aktekin!

Olur mu? Elbette olabilir, belki çok yeteneklidir. O kısmını bilemem…

Ama hikâye burada bitmiyor!

Rektör Aktekin, eşinin üniversiteye daha rahat gidip gelebilmesi için senato kararıyla Cam ve Seramik Bölümü’nü, Hacıbektaş ilçesinden 10 km uzaklıktaki Avanos ilçesine taşıttı.

Peki sonra?

Eşi mezun olduktan sonra aynı bölüm yine senato kararıyla Nevşehir merkeze 55 km uzaklıktaki Hacıbektaş’a geri taşındı.

Bakın bu sadece bir örnek… Ama öyle sıradan bir örnek değil.

Bir eğitim kurumunun başındaki isim, kendi çıkarı için böyle rahat hamleler yapabiliyorsa, diğer kurumlara güven kalır mı?

Kalmaz!

Ne demiş atalarımız?

“Bal tutan parmağını yalar…”

E böyle bir atasözünüz varsa, güvene yatırım zor, şeffaflık hayal olur!

Yani bir zümre ballı kaymakla beslenirken vatandaş açlıkla boğuşuyor. Türk İş’in Haziran ayı verilerine göre açlık sınırı 26 bin 115, yoksulluk sınırı 85 bin 66 TL’ye yükselmiş. Ama kimin umurunda? Mutlu azınlık bal yalamaya devam ediyor. Sonra kurumlara güven kalmamış, kalırsa hatırımız kalır.