Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
41,2925
Dolar
Arrow
37,8867
İngiliz Sterlini
Arrow
49,4503
Altın
Arrow
3711,0000
BIST
Arrow
9.860

İngiltere AB vatandaşı göçmenlere kapılarını yeniden açıyor

Birleşik Krallık, Brexit kararını alırken temel argümanlardan biri bağımsızlıktı. Özgürlüğün, kendi kurallarını koymanın, kendi sınırlarını korumanın ve AB’nin baskısından kurtulmanın vaadiyle sandık başına gidildi. 

O dönem Avrupa Birliği ve serbest ticaret anlaşması karşıtı propaganda öylesine yoğun yapılmıştı ki halkın büyük çoğunluğu Avrupa düşmanı olmuştu. Ancak zaman içerisinde özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden gelen ve ağır işlerde çalışan işçiler İngiltere’yi terk etti. Sonrasında iş gücü konusunda İngiltere’de büyük sıkıntılar başgösterdi. Tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar, TIR şoförü eksiği ve tabii ki Fransa ile balıkçılık alanında yaşanan gerginlikler bir dönem AB’den ayrılmanın ciddi etkileri ile İngilizleri karşı karşıya bıraktı.

Gelelim günümüze… İngiltere yeniden bir Brexit tartışmasının içerisine girdi. İşçi Partisi’nin Avrupa Birliği ile daha iyi ticaret koşulları sağlamak adına AB göçmenlerine kapıları açmayı planladığı iddiaları, Brexit yanlılarını ayağa kaldırdı. 

Gençlik hareketliliği programı kapsamında, 30 yaş altındaki AB vatandaşlarının Britanya’da üç yıla kadar yaşamasına ve çalışmasına izin verileceği konuşuluyor. Bunun belirli bir kota ile sınırlandırılacağı ve başvuranların Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) katkı payını ödemek zorunda kalacağı belirtilse de bu, kamuoyunda yükselen tepkinin önüne geçemiyor.

TİCARET UĞRUNA EGEMENLİKTEN TAVİZ Mİ?

Sir Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi’nin Brüksel’in taleplerine fazla mı boyun eğdiği tartışılıyor. Brexit’in getirdiği ekonomik sıkıntıları hafifletmek için AB ile ilişkileri yeniden düzeltmek isteyen hükümet, ticari avantajlar karşılığında bazı tavizler vermeye razı görünüyor. Ancak bu tavizlerin ülkeyi tekrar Avrupa Adalet Divanı’nın yetkisi altına sokabileceği endişesi, Muhafazakâr kanatta ciddi bir tepkiye yol açtı.

Eski Brexit müzakerecisi Lord Frost’un, “Kendi kendini yöneten bir ülkeyi yabancı bir mahkemeye teslim ettiğiniz için yazıklar olsun, Keir Starmer ve Nick Thomas-Symonds” çıkışı, tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Gölge dışişleri bakanı Dame Priti Patel ise İşçi Partisi’ni adeta topa tutarak, bu politikanın serbest dolaşıma geri dönüşün kapısını araladığını savundu.

SEÇMEN NE DİYECEK?

Hükümet kanadı şimdilik konuyla ilgili temkinli bir dil kullanıyor. Başbakanlık, “Gençlik hareketliliği anlaşmasına yönelik bir planımız yok, ancak makul önerileri dinleriz” açıklamasıyla durumu geçiştirmeye çalışsa da kamuoyundaki tartışmalar dinmek bilmiyor. Brexit’i destekleyen kesimler, bu tür girişimlerin halkın iradesine ihanet olduğunu düşünüyor. Brexit karşıtları ve AB yanlısı Liberal Demokratlar ise gelişmeleri olumlu karşılıyor.

Sonuç olarak, Brexit’in üzerinden yıllar geçse de tartışmalar sona ermiyor. Verilen sözler ve gelinen nokta arasındaki uçurum büyüyor. İşçi Partisi, ekonomik fayda için Brexit ruhundan ödün mü verecek, yoksa seçmen baskısıyla geri adım mı atacak? Sandık günü geldiğinde, halkın bu politik hamlelere nasıl yanıt vereceğini hep birlikte göreceğiz.