Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2634
Dolar
Arrow
34,1520
İngiliz Sterlini
Arrow
45,9557
Altın
Arrow
2934,0000
BIST
Arrow
9.829

8. Yargı Paketi: Hak Arama Bilinci

Makul sürede davaların bitmemesi, yargılamanın uzun sürmesi, adil yargılanma hakkını ortadan kaldırmaktadır. Yargı, adil yargılanma hakkını uygulamak bir yana bu hakkı işlemez hale getiren bir yapıda işlemektedir. Ancak uzun yıllardır siyasal iktidarlar makul sürede davaların bitirilememesi sorununa bir çözüm bulamamışlardır. Hele hele son yıllarda buna bir de yargının siyasallaşması, bağımsızlığını kaybetmesini eklersek vatandaş açısından durum hakikaten dayanılmaz bir hal almaktadır. Yargının işleyişindeki bu engeller ve arızalar toplumu yozlaştırmaktadır. Yargıya olan güveni azaltmak bir yana adeta yok etmektedir. Vatandaşlar arasında yargıya olan güven o kadar aşınmıştır ki davasına avukat ararken bilgili avukat değil yargıda tanıdığı olan avukat bulmayı amaçlamaktadır. 

Davaların makul sürede bitmemesi, yargının siyasallaşması, yargının bağımsızlığının zedelenmesi, gerek uluslararası ilişkilerde gerek yurttaşlar arasındaki ilişkilerde büyük çöküşe ve çürümeye neden olmaktadır. Yargıya güvenin azalması ülkede yabancı yatırımcıların yatırım yapmamaları sonucunu doğurmaktadır. Müteşebbisler güvenilmez bir yargısal ilişki ortamında hukuki güvencelerinin olmadığını düşünmekte ve Türkiye'ye yatırım yapmaktan kaçınmaktadır.

Yargıdaki bu durum ne acı ki bir türlü düzeltilememiştir. Siyasal iktidarlar yargı sorununu çözememişlerdir. Sorun giderek artmış ve bu günlere gelmiştir. 

Şimdi ne olacak? Şimdi olacak olan şudur: Vatandaş elini taşın altına sokacaktır. Her şeyden önce vatandaşın hak arama bilinci gerekli düzeyde olacaktır. Ve hakkını arayacak cesarete sahip vatandaşların bu konudaki mücadelesine çok büyük ihtiyaç vardır. Gösterişli adliye binaları kürsülerde oturan heybetli hakimler vatandaşlardan korkmamalıdır. Yargı varlığını vatandaşlara borçludur. 

Hak arama bilinci hak arama yollarını bilmek ve uygulamaktan geçer. Bu konuda avukatlara ve barolara çok büyük görevler düşmektedir. Bana değmeyen kurt bin yıl yaşasın anlayışı Türkiye'yi yaşanmaz hale getirebilir. Gerek siyasal iktidara karşı gerek yargı kurumuna karşı hak arama mücadelesini yükseltmek lazımdır. Bu konuda yurttaş dayanışmasına büyük ihtiyaç vardır. Hangi nedenle olursa olsun hukukun üstünlüğü ve adil yargılanma hakkı hiçe sayılamaz.

Yargılama sürecinin makul süre içinde bitmemesi  durumunda yargı işlemlerinden hakkı etkilenenlerin tazminat hakkı doğar. Hak aramak için bu yasayı iyi bilmemiz gerekiyor. Öncelikle tazminat komisyonun çalışma ilkelerini iyi bilmemiz gerekir.

6384 sayılı kanunun 4. maddesine göre tazminat komisyonu aşağıdaki ilkelere göre çalışır: 

1-Bu Kanun kapsamında yapılacak müracaatlar hakkında karar vermek üzere Bakanlığın merkez teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından atanacak dokuz kişiden oluşan bir Komisyon kurulur.

2-Komisyon Başkanı bu üyeler arasından Adalet Bakanı tarafından belirlenir. 

3-Komisyon, iş durumuna göre üç üyeden oluşan heyetler halinde de çalışabilir.

 4-Heyetlerin başkanları Adalet Bakanı tarafından; heyetlerin oluşumu ve yokluklarında birbirlerinin yerine bakacak üyeler ile iş bölümü Başkan tarafından belirlenir. Başkan, Komisyonun ve heyetlerin verimli ve uyumlu şekilde çalışmasından sorumludur.

5-9'uncu madde hükmü saklı kalmak üzere Komisyon üyelerine, müracaatlar sonuçlandırılıncaya kadar başka bir görev verilmez.

6- Komisyon asgari yedi üyeyle, heyetler üye tam sayısıyla toplanır; kararlar üye tam sayılarının salt çoğunluğuyla verilir.

7-Komisyonun sekretarya hizmetleri Bakanlık tarafından yürütülür.

8-Kamu kurum ve kuruluşları ile yargı mercileri, Komisyonun görevi kapsamında ihtiyaç duyduğu her türlü bilgi ve belgeyi gecikmeksizin Komisyona göndermek zorundadır.

9- Müracaatın ve ispat belgelerinin değerlendirilmesinde ve verilecek tazminat miktarının saptanmasında Komisyon, gerekli gördüğü araştırmaları yapmaya veya üyelerden birine yaptırmaya ya da Cumhuriyet başsavcılıklarından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmeye yetkilidir.

10-Komisyonun giderleri, Bakanlık bütçesinden karşılanır.

Avrupa I·nsan Hakları Sözles¸mesi’nin çes¸itli hükümlerinin ihlal edildigˆi savıyla bireylerin AI·HM’e bas¸vurularının önünü kesmek ve Türkiye’nin uluslararası arenada sicilini iyiles¸tirmek amacıyla iç hukuk yollarına eklenen 3684 sayılı Yasa ile kurulan Komisyon ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel bas¸vuru, AI·HM’e bas¸vuru sürecini ciddi anlamda geciktirmek suretiyle yeni hukuki sorunlara ve haksızlıklara neden olabilir. Ancak, yargı yerlerinin bagˆımsızlıgˆının ciddi anlamda zayıflamıs¸, güçler ayrılıgˆı ilkesinin zedelenmis¸ olması, yargı yerlerinde görev yapan kis¸ilerin önlerine gelen bas¸vuruları kavrama konusunda yeteri kadar özen göstermemeleri ve kendilerine yansıyan hukuki çekis¸meyi var olan yasa hükümleri ile yeteri özenle uygulama çabası içinde olmadıkları gözlenmektedir.  Bu durum, Türkiye’nin AI·HM nezdindeki bireysel bas¸vuru dosya sayını artırmaktadır.

Türkiye yargı yerlerindeki etkin ve adil yargılama, hukuki tatmin sagˆlama konularında iç yargı yerlerini iyiles¸tirmedikçe, yargı organlarının bagˆımsızlıgˆını sagˆlamadıkça ve güçler ayrılıgˆı ilkesine saygıyla bagˆlı olmadıkça 6384 sayılı Yasa tarzı düzenlemelerle AI·HM nezdindeki bireysel bas¸vuru dosya sayısını düs¸ürmesi olanaksızdır. 

Gerek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel bas¸vuru hakkının ve gerekse 3684 sayılı Yasa ile kurulan Komisyona yapılan bas¸vuruların iyi niyetli sonuçlar dogˆurması için, buralara bas¸vurularını tas¸ıyan insanların hukuken tatmin olmaları gerekir. Bu sagˆlanamadıgˆı taktirde, açılmıs¸ olan bu iki yol bireylerin ugˆradıkları hukuki haksızlıklar nedeniyle AI·HM’e gitme zamanlarını geciktirmekten ve hukuki haksızlıgˆa ugˆramıs¸ kis¸iler nezdinde devlete ve hukuka kars¸ı duyulan güveni zedelemekten bas¸ka is¸e yaramayacaktır. Böyle bir sonuç ise, AI·HM ve uluslararası hukuki kurumlar nezdinde Türkiye’nin sicilini iyiles¸tirmek yerine, tam tersine güven ilis¸kisini zedeleyeci sonuç dogˆuracaktır. Bu yönden, gerek Anayasa Mahkemesi’nin ve gerekse 3684 sayılı Yasa ile kurulmus¸ olan Komisyonun bireylere adil davranma yönünde gerçek anlamda yansız ve evrensel hukuku kendilerini s¸iar edinen bir çalıs¸ma yapmaları çok önemlidir.