8.yargı paketi içinde yasalaşan 6384 sayılı tazminat komisyonunun görevleri ile çalışma usul ve esasları hakkında kanun hangi hakları getirdi?
Anayasanın 148. Maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar.
Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilir.
Bireysel başvuru hakkı ve bu nedenlerle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru aynen geçerlidir. Çünkü anayasa hükmünü kanun hükmüyle değiştirmek mümkün değildir. Yani yurttaşlar bireysel başvuru yoluna gidebilirler. Bu yol açık ve geçerlidir.
Yargı paketinin getirdiği en önemli değişiklik, 3. Madde ile yapılmış, bireysel başvurunun azaltılması amaçlanmıştır. Bireysel başvuru davalarının Anayasa Mahkemesi'nin iş yükünü artırdığı gerekçesine dayanılmıştır. Bireysel başvuru yerine tazminat hakkı konulmak istenmiştir.
6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanunun’da yapılan değişiklikler, bu yargı paketinin esasını oluşturmuştur. Yasanın adı, Amaç ve kapsam madde başlıklarında yapılan değişiklikler bu yazının konusunu oluşturmuştur. 6384 sayılı Kanunun kapsamı ve buna bağlı olarak Sonuç olarak komisyonun görev tanımının genişletilmesi sebebiyle Kanunun adı ile amacında değişiklik yapılmaktadır.
9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanunun adı “Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun” şeklinde şekilde değiştirilmiştir.
Amaç maddesinin madde metni şu şekilde düzenlenmiştir:
Bu Kanunun amacı, Tazminat Komisyonunun görevleri ile çalışma usul ve esaslarını belirlemektir. (MADDE 1 )
Bu Kanun’un kapsamı, yani uygulama alanını şöyle açıklayabiliriz:
a) Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı durumlarda tazminat talep edilebilir.
b-Özel hukuk kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı yargısal işlemlerde tazminat talep edilebilir.
c- İdare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı durumlarda tazminat talep edilebilir.
d- Mahkeme kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış başvuruları kapsar.
e-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokoller kapsamında korunan haklara ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda Ülkemiz aleyhine verilen ihlal kararlarının yoğunluğu dikkate alınmak suretiyle, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış başvurulara ilişkin” diğer ihlal alanları bakımından da Cumhurbaşkanı kararıyla bu Kanun hükümleri uygulanabilir.
f-Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat,
g-4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 142 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca koruma tedbirleri nedeniyle oluşan maddi ve manevi her türlü zararın tazmini istemiyle Komisyona yapılan müracaatları da kapsar ve tazminat talep edilebilir.
h-İdari nitelikteki soruşturmalardan kaynaklanan başvurular hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.( Kapsam-MADDE 2 – )
Bu kanun da tazminat komisyonunun görevleri ve çalışma usul ve esasları belirlenmiştir. Davaların ve yukarıdaki kapsamda açıkladığımız işlemlerin haksız ve gerekçesiz uzaması ne yazık ki vatandaşları çok mağdur etmektedir. Hele iş davalarında 6 ayda bitmesi gereken davalar neredeyse 6 senede bitmiyor. Bu mahkemeler sınıfsal adalet diye bir şeyi bilmiyorlar mı? Hele işçiyi ahlak nedenleriyle attıkları zaman işveren kıdem tazminatı da ödemiyor ihbar tazminatı da ödemiyor mahkeme eliyle bu konuda tam bir zulüm var.
Çok acı gerçek ki mahkemeler çok büyük bir duyarsızlıkla davaları geciktirmektedirler. Buna karşı avukatların ve hak arayan vatandaşların haklarını aramak için cesur ve bilgili olmaları gerekiyor.
Bu yasanın getirdiği hakları kullanmak suretiyle hakimler ve savcılar üzerinde davaları ve soruşturmaları zamanında, makul sürede bitirmemeleri halinde bir uyarı olacaktır.
Ancak vatandaşların haklarına sahip çıkmaları gerekiyor. Tazminat komisyonundaki haklar bilgiyle özenle cesaretle hiçbir şekilde ihmal edilmeden kullanılmalıdır. Yoksa biz de vatandaşlar olarak yargının keyfiliğinden yozlaşmasından sorumlu oluruz.
Demokrasinin ve yargı bağımsızlığının güvencesi yurttaştır. Bu bilinçle hareket etmeliyiz. Yoksa daha çok ah vah deriz.
Çok Okunanlar

Yıllar öncesinde yapılan plan gerçek oluyor: Suriye 5'e bölünecek

Operasyonlarda neden polis yerine jandarma yer aldı?

Saray'dan alınan kararlar partide rahatsızlık yaratıyor

Bilal Erdoğan'dan Fenerbahçe için adaylık açıklaması!

BEDAŞ İstanbul'da bugün elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

Amerika yol haritasını 2007'de çizmiş

Resmî Gazete / 5-19 Mayıs 2025

7 ilde AKP geriliyor, CHP yükselişte

İBB'ye 3. dalga operasyonunda gözaltı kararı verilen isimler belli oldu!

Minguzzi davasında skandal gelişme