Çekya’da ormanda sıradışı hazine: 27 milyon lira değerinde altın ve mücevher bulundu

Doğu Bohemya Müzesi yetkilileri, macera sırasında yürüyüşçülerin taş bir duvardan sarkan alüminyum bir kavanoz bulduklarını aktarırken, kavanozun içinden 598 altın para çıktığını açıkladı. Arkeoloji bölüm başkanı Miroslav Novak, bu paraların 7,5 milyon Çek kronu yani yaklaşık 340 bin dolar değerinde olduğunu söyledi. Yürüyüşçüler ayrıca, kavanozdan bir metre uzaklıkta buldukları metal bir kutunun içinden 16 tütün kesesi, 10 bilezik, ince telden örülmüş bir çanta, bir tarak, pudra kutusu ve anahtarlı bir zincir gibi çeşitli eşyalar çıkardı. Bu mücevherlerin de tamamen altından yapılmış olması halinde, toplam değerinin 680 bin doları aşabileceği belirtiliyor.

Uzmanlar, Krkonose Dağları'nda bulunan altın hazinesinin, ülkede son yıllarda keşfedilen 3 bin 600 yıllık Tunç Çağı hazinesi ya da 14. yüzyıldan kalma altın dükalar gibi bulgulardan farklı bir özelliğe sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bunun en temel nedeni ise bu altınların çoğunlukla yüz yıl gibi görece yakın bir geçmişte saklanmış olması.

En yeni altın paranın 1921 yılına ait olduğu belirtilirken, kavanozun da bu tarihten sonra saklanmış olabileceği değerlendiriliyor. Müze yetkililerinin verdiği bilgiye göre altınların büyük bölümü 1808-1915 aralığına tarihleniyor. Bazı paralar üzerindeki küçük damgalar ise onların 1920’lerde Yugoslavya’da basıldığına işaret ediyor.

Hazinedeki altın paraların yaklaşık yarısı Fransa ve Belçika gibi Batı Avrupa ülkelerine ait bulunurken, geri kalanları ise Balkanlar, Osmanlı İmparatorluğu, Rusya, Tunus ve Afrika'nın değişik bölgelerinden toplanmış. Ancak uzmanlar, paraların keşfedildiği bölgede bu tip paraların yaygın dolaşımda olmadığına dikkat çekiyor.

Müze, madeni olmayan eşyaların tam olarak hangi alaşımdan yapıldığını tespit etmek için analizlere devam ediyor. Hazinenin gerçek sahibine dair kesin bir bilgi bulunmazken, bazı araştırmacılar gömünün, Nazi Almanyası işgali sırasında Bohemya'dan gerçekleşen göç dalgaları sırasında saklanmış olabileceğini düşünüyor.

Müze müdürü Petr Grulich, eşyaların II. Dünya Savaşı'nın bitiminin ardından bölgeden kaçmak zorunda kalan bir Alman askerinin olabileceği ihtimalini de gündeme getirdi. Jan Evangelista Purkyne Üniversitesi'nden tarih profesörü Martin Vesely ise dönemin kaotik koşullarına işaret ederek, “O yıllarda Orta Avrupa’da çok sayıda insan farklı yönlere gidip geldi, bu nedenle her şey yaşanmış olabilir” görüşünü dile getirdi.

Haber Kaynağı : 12punto