Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
46,9370
Dolar
Arrow
40,0430
İngiliz Sterlini
Arrow
54,4718
Altın
Arrow
4265,0000
BIST
Arrow
10.167

Son Dakika: Menajer Ayşe Barım davasında ara karar!

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım’ın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasına ünlüler akın etti. Barım'ın savunmasının ardından davada karar arası verildi. Ayşe Barım'ın tutukluluğunun devamına karar verildi.

Son Dakika: Menajer Ayşe Barım davasında ara karar!

Sektörde tekelleşme iddialarıyla gündeme geldikten sonra kısa bir süre sonra, yıllar sonra yeniden başlatılan Gezi Parkı soruşturması kapsamında 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlamasıyla tutuklanan menajer Ayşe Barım, ilk kez hakim karşısına çıkıyor.

Gezi Parkı eylemleri sırasında sanatçıları organize ettiği, medya yoluyla kamuoyunu yönlendirdiği ve eylemlerin organizasyonuna katkı sunduğu öne sürülen Barım’ın duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Duruşma öncesi Birce Akalay, Hakan Kurtaş, Bergüzar Korel, Halit Ergenç, İbrahim Selim'i Serenay Sarıkaya, Ezgi Mola, Metin Akdülger, Birkan Sokullu ve Hande Erçel başta olmak üzere bir çok isim Barım'a destek olmak için adliyeye geldi. 

AYŞE BARIM'IN SAVUNMASI

Saat 11.08'de duruşma salonuna getirilen Ayşe Barım, 11.15 itibarıyla savunmasına başladı. Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Barım, "Devleti yıkmaya nasıl destek vermişim anlamıyorum. Evime 10 polis geldi, gözaltına alındım. Tutuklandım. 169 gündür Silivrideyim. 92. gün iddianame hazırlandı." dedi.

Cumhuriyet'in aktardığına göre, Barım, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

“Benimle ilgili tüm iddialar asılsızdır. Sosyal medya üzerinden yaratılan algı çalışmasının ardından hakkımda iddianame düzenlenmiş oldu. 23 yıldır menajerlik yapıyorum. Ocak ayında sosyal medyada hakkımda bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu iddialar ilk olarak genç bir oyuncum üzerinden, gayri ahlaki şekilde para kazandığım yönünde ortaya atıldı. Ardından hakkımda tekelci olduğum gibi asılsız ithamlar yapıldı.

İftiraların ardı arkası kesilmedi; Gezi Parkı eylemleri üzerinden oyuncularımı yönlendirdiğim gibi suçlamalar üretildi. Ben hukuki haklarımı ararken bir sabah evime polisler geldi, evim ve iş yerim arandı. 3 gün gözaltında tutulduktan sonra sabaha karşı mahkemeye çıkarılıp tutuklandım. Gezi Parkı’na ilişkin bugüne kadar birçok soruşturma ve iddianame hazırlandı, hiçbirinde adım dahi geçmiyor. Bana nasıl bu kadar ağır bir iftira atılabilir, anlamıyorum.”

“İDDİANAMEDE ADI GEÇEN OYUNCULAR 2013’TE BENİMLE ÇALIŞMIYORDU”

İddianamedeki tarihsel tutarsızlıklara ve kendisine yöneltilen suçlamaların dayanaklarına dikkat çeken Barım şöyle devam etti:

“İddianamede adı geçen oyuncular, 2025 yılında benimle çalışan oyunculardır. Ancak Gezi Parkı olayları 2013 yılında yaşandı. İddianamede adı geçen hiçbir oyuncuyla o dönemde Gezi Parkı eylemleriyle bağlantılı bir ilişkim yoktur. Gezi Parkı döneminde yalnızca bir kez oraya gittim. İddianamede yer alan tek fotoğraf da o güne ait. O gün, bana bağlı çalışan oyunculardan 12 kişi, kendi istekleriyle Gezi Parkı’na gitmeye karar vermişti. Zaten bunu sosyal medyada kendileri duyurdular. Oyuncular setten çıkıp Gezi Parkı’na gidince, ben de setten veya oyunculardan birinin beni araması üzerine, onların yanında olmak için oraya gittim. Söz konusu fotoğraf da o gün çekilmiş bir kare. Üstelik o gün Gezi Parkı’nda çok sayıda ünlü oyuncu vardı ve o oyuncular o dönem benimle çalışmıyordu.”

Barım'ın savunması, saat 12.00 sularında sona erdi.

“YAŞAM HAKKIM ELİMDEN ALINIYOR”

Savunmasının sonunda Barım, kamuoyunda hedef gösterilmesine ve cezaevindeki sağlık durumuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Benim itibarımın bu şekilde ayaklar altına alınmasına isyan ediyorum. Aleyhimde herhangi bir delil ve suç unsuru yok. Lehime olan deliller dosyaya eklenmiştir.”

162 gündür tutuklu olduğunu vurgulayan Barım, sağlık sorunlarına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“162 gündür cezaevindeyim. Kalbimde 6 yeni hastalık çıktı. 12 kere hastaneye sevk edildim. Sağlık hakkımı istiyorum. Cezaevinden çıkıp ameliyatlarımı olmak istiyorum.”

Barım, sözlerinin sonunda yaşam hakkına vurgu yaparak mahkeme heyetine şöyle seslendi:

“Benim yaşam hakkım elimden alınmak isteniyor. Onurum, itibarım, yaşam hakkımı geri istiyorum.”

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ

Barım’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya bir saat ara verdi. Duruşma savcısı Barım’ın tutukluluk halinin devamının karar verilmesini talep etti.

Mahkemede ara karar açıklandı. Ayşe Barım'ın tutukluluğunun devamına karar verildi. İkinci duruşma 1 Ekim'de görülecek.

SAĞLIK SORUNLARI YAŞAMIŞTI

Kalp ve beyinle ilgili toplam 9 ciddi hastalığı bulunan Ayşe Barım, cezaevinde hayati tehlike oluşturan sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Son altı ayda sağlık durumu nedeniyle defalarca fenalaşan Barım, geçtiğimiz haftalarda bir kez daha hücresinde bayıldı.

Avukatları, müvekkillerinin yaşamsal riski göz önünde bulundurarak tahliyesi için 20 ve 30 Mayıs tarihlerinde mahkemeye başvuruda bulundu. Ancak her iki başvuru da reddedildi. 5 Haziran’da yaşanan yeni bayılma vakasının ardından 11 Haziran’da yeniden mahkemeye başvuran avukatlar, bu kez “ani ölüm riski”ni gerekçe gösterdi. Fakat mahkeme, bu talebi de kabul etmedi.

Mahkeme, Ayşe Barım’ın sağlık durumunun detaylı incelenmesi için Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne sevk edilmesine karar verdi. 9 kişilik uzman hekim heyetinin hazırladığı 2 Temmuz tarihli raporda, Barım’ın cezaevinde kalmasının yaşamı açısından ciddi tehdit oluşturduğu açıkça ifade edildi. Rapora göre, Barım’a kalıcı kalp pili takılmaması halinde ani ölüm riski bulunuyor. Ayrıca, daha önce beynine yerleştirilen iki stente rağmen yeni bir anevrizma oluştuğu ve bu baloncuğun patlaması durumunda beyin kanaması, felç ya da ölümle sonuçlanabilecek komplikasyonlar gelişebileceği belirtildi. Söz konusu anevrizmanın konumu nedeniyle şu an müdahale edilemediği de raporda yer aldı.

Barım’ın avukatları, sağlık kurulu raporunu da dosyaya ekleyerek yeniden tahliye talebinde bulundu. Adli Tıp Kurumu raporu beklenmeden tahliye kararının verilmesini isteyen avukatlar, aksi takdirde yaşanabilecek olası hayati sonuçların sorumluluğunun cezaevi yönetimi ve yargı organlarında olacağını ifade etti.


Haber Kaynağı : 12punto

ayşe barım
Wodo Network