Sapık

İstanbul’un göbeğinde, İstiklal Caddesi’nde bir dondurmacı, güya Maraş dondurmacısı numarası yapıyor. Hani şu külahı vermeme ters çevirme saçmalığı var ya… Öyle başlıyor her şey sonra külahı kadının göğüslerinin arasına değdiriyor.

Dondurmayı dudaklarına sürüyor... Tüm dünyada bir anda sosyal medyanın gündemine gelen görüntüleri izlerken yerin dibine batıyor insan.

Görüntüler o kadar utanç verici ki…

Dondurmacının mühürlendiği açıklandı ama bu itibarımızı kurtarır mı? Bu sapkınlığı örter mi?

Ne hale geldik? Ne oldu bize, nasıl bu kadar zıvanadan çıkıp kudurdu bu insanlar?

Aylardır neredeyse dünyanın her yerinden Türkiye'de yaşanılan olumsuzlukları anlatan videolar, görüntüler yağıyor.

Türkiye'de bulunduğu sırada tacize uğrayan mı ararsınız, dolandırılan mı? 

Güney Koreli sosyal medya fenomeni Mhyochi, Türkiye’de şehir şehir gezerken tam dört kez tacize uğradığını canlı yayınlarla tüm dünyaya gösterdi.

İlk olarak Kadıköy’de bir adamın sözlü ve fiziki tacizine uğradı. Sonra Samsun’da iki kez daha. Vazgeçmedi, direnip gezmeye devam etti ama Giresun’da da taciz edildi.

Evet, hepsi kayıtta, hepsi yayında, tüm videolar “Türkler sapık mı?” yorumlarıyla dünyaya servis edildi!

Peki bu sapkınlık, bu hayvani içgüdü dışavurumu, bu kendini bilmezlik neden yaşanıyor?

Marmaris’te yaşlı turist kadınların önünde aptalca danslar eden, onları taciz edenler de bunu şov adı altında yapıyor…

Neden oluyor bunlar?

Sebep sadece eğitimsizlik mi? Hayır. Bu, sistematik bir yozlaşma!

Bu ülkenin bir kısmı hâlâ sevgilisinin elini tutan genci dövüyor, mini etek giyeni "yollu" ilan ediyor, kadınlara sokakta bağırmayı hak zannediyor.

Cinsel açlık, yasaklar, kadın erkek ilişkilerine bakış açısı… Hepsinin birleşimi bu…

Ailede, okulda, sokakta; kız çocukları hâlâ “namus” diye büyütülüyor ama erkek çocuklarına “elinin kiri” deniyor. Cinsellik tabu. Aşk günah. Konuşmak ayıp. Sonra ortaya çıkan sonuç:

Hayvanlara tecavüz eden sapıklar…

Öğrencisini taciz eden eğitimciler…

Cemaatteki çocuklara musallat olan, istismar eden sözde din adamları!

Ve toplumda hâlâ “ama o da şöyle giyinmişti” diyerek faile değil mağdura bakan bir anlayış hakim!

Asıl mesele ne biliyor musunuz?

Mesele kim kiminle el ele tutuşmuş değil… Mesele, sizin “ahlak” diye bağırdığınız şeyin aslında ne kadar kirli, çürümüş ve ikiyüzlü olduğu!

‘Kız mıdır kadın mıdır?’ bakış açımız, “Erkek yapar elinin kiridir” anlayışımız, yasak, günah diyerek ötelediğimiz duygularımız, kız çocuklarını evlendirilebilecek zihniyet onları çocuk yaşta seks objesi olarak gören yobazlık sorumlu yaşanan her türlü sapıklıktan.

Ahlâk, izlediği dizide öpüşen çiftlere küfretmek değil. Ahlâk, komşusunu zina ile yaftalarken çocuğunu istismar eden dayıyı görmezden gelmek değil. Ahlâk, mini etekli kadını yargılarken, karanlıkta sapıklık yapan, köpeğin peşinden koşan amcayı kutsamak hiç değil!

Ne yapacağız peki?

Bu milletin ruhuna işlemiş çürümüşlüğü nasıl temizleyeceğiz? Bilmiyorum.

Ama şunu biliyorum: Bu böyle devam ederse, dünya sadece dondurma videolarıyla değil, bizatihi “Türk” kelimesini “sapık”la eş anlamlı görecek!

Ve en acısı ne biliyor musunuz? Bazıları hâlâ bunun ne kadar ciddi bir mesele olduğunu bile anlayamıyor!