'Fatih Terim Fonu' davasında savunmasını yaptı: Seçil Erzan'ın ifadesinde çarpıcı ayrıntılar!

Denizbank eski Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yüksek kâr vaadiyle ‘Fatih Terim Fonu’ adı altında futbol ve iş dünyasındaki birçok kişiden para topladığı dolandırıcılık davası Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor.

‘Nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplam 252 yıla kadar hapsi istenen Seçil Erzan, bugün hakim karşısına çıktı.

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasında 13 saat süren duruşmanın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına hükmederek, duruşmayı 15 Ocak'a erteledi.

DURUŞMA SALONU DEĞİŞTİ

41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak olan dava, duruşma salonu küçük olduğu için 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin salonunda görülecek.

Duruşmada futbolcular Selçuk İnan, Emre Belözoğlu ve Arda Turan’ın da arasında bulunduğu 7 kişi müşteki, 11 kişi ise tanık olarak dinlenecek. Hem Seçil Erzan’a hem de müşteki ve tanıklara kırık telefondan çıkan yazışmalar da sorulacak.

12punto'dan Müslim Sarıyar'ın haberine göre, davada tanık olarak ifade vermek için eski futbolcu Semih Kaya, Fatih Terim’in kızı Buse Terim ve Volkan Bahçekapılı Adliye'ye geldi.

Buse Terim Bahçekapılı'nın eşi Volkan Bahçekapılı da duruşma salonuna geldi.

Duruşmanın 41. Ağır Ceza Mahkemesi salonunun küçük olması nedeniyle 14’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceği öğrenildi. pic.twitter.com/C4qW39DfiQ

— 12punto (@12puntocomtr) January 12, 2024

ARDA TURAN MAZERET BİLDİRDİ 

Seçil Erzan’ın mağdurlarından birisi eski milli futbolcu Eyüpspor’un teknik direktörü Arda Turan’ın duruşmaya gelmesi bekleniyordu. Ancak, avukatı aracılığı ile mahkemeye mazeret bildirerek duruşmaya gelmedi.

SELÇUK İNAN VE MUSLERA DA MAZERET GÖSTERDİ

Selçuk İnan dört gün raporlu olduğu için duruşmaya doktor raporu sundu. Muslera da Sivas deplasmanından bu sabah döndüğü için duruşmaya mazeret göstererek katılmadı.

SEÇİL ERZAN MAHKEMEDE SAVUNMASINI YAPIYOR

Türkiye'nin konuştuğu davada Seçil Erzan savunmasını yaptı.

Seçil Erzan'ın ifadesinden öne çıkanlar şöyle;

Seçil Erzan: 2010-2011 yılında bir milyon para kaybettim. 2011 Aralık’ta Florya’ya geçtim. Kaybettiğim parayı yerine koymam gerekiyordu. O dönemde Çorlu’da arsa satışından dolayı Metin Taş’la tanıştım. Çek başına kağıt başına 100 bin alıyorduk. 30’u bana kalıyordu. Masrafları da ben ödüyordum. 2013 yılına kadar bir şey yoktu. Her şey güzel gidiyordu. 

"PARAYI ÇOĞALTMAK İÇİN STRESİM BAŞLADI"

Kuzenim Tanin Yılmaz, yurt dışından benim hesabıma 90 bin Euro gönderdi. Bu tamamen yasaldı. Hatta müfettişlere de söyledim. Ben bu parayı özel bankacılık sisteminde değerlendirdim. Kazanınca seviniyorduk. Bir süre sonra Tanin Yılmaz’ın eşi Merve Yılmaz para biriktirmek için kredi çektiZ hatta anne ve babası üzerine de kredi çekti. Merve çok kazanmak istiyordu. O parayı çoğaltmak için stresim başladı.  2014 yılından 2023 yılına kadar Tanin Yılmaz’ın iğneden ipliğe kadar bütün harcamalarınızı ben ödüyordum. Şirketinden bir lira dahi para kullanmadı. 

"ANNEMLE BİZ YALNIZ KALDIK..!"

Annem felç geçirdi. Çok kaygılıydım. 2016 yılından sonra bir gün Bozcaada’da dönerken Hüseyin Eligül ve eşiyle karşılaştım. Onlara ağlayarak annemin durumu anlattım. O da bana destek olacağını söyledi. Ben anneme düşkündüm. Babam da bizi bırakıp Bozcaada’da yaşamaya başladı. Bu olaydan sonra baba-kız sorunlar başladı. Annemle biz yalnız kalmıştık. Babamın beni dövdüğüne dair bir şeyler çıktı. Öyle bir şey yoktu. Çok zor durumdayım. Hüseyin abi kendi ve akrabalarından para getiriyordu. Sanki ben ne kadar çok para olursa o kadar çabuk bu işten kurutulurum düşüncesi vardı. Hüseyin abinin etrafından paralar gelmeye başladı. Bacanağı, kız kardeşinin parasını getiriyordu. Musa Köse vardı Çorlu’da ben tanımıyordum. 15 bin dolar para verdi. 75 bin dolar para istediler. Ben bu rakamın tefecilikte bile olmadığını söyledim."

"AKRABALAR DA PARA VERDİ"

Erzan savunmasına şöyle devam etti;

"Nazlı Can’da annemle ilgilenmeye başladı. O dönemde Nazlı da kazanılan parayı fark etti. Sacit Öztürk vardı banka çalışanı, o da bana bankada yardımcı oluyordu. Nazlı da etrafından para alıp getirmeye başladı. Böylece akrabalar para verip fazla fazla aldılar. Normal bir şube performansından daha fazla emek verdim. Böyle bir dönemdi. Çok çalışıyorduk. Faizler artmaya başladı. Atilla Baltaştan o ekside olduğumuz hissse senedi ile ilgili halen yardım istiyordum. Bana 250 bin dolar getirdi. İster tarla al ister gayrimenkul dedi. 3 ayda bir 100 bin dolar ödemek zorunda kaldım. Daha sonra başkasından aldığı için benden para istiyordu. Ben de hayır dediğimde baskı altına aldım. Hep doğruyu söyledim. Yüzde yüz doğru bunlar

“SÜRECİ YÖNETEMEMEYE BAŞLADIM”

‘2019-2020 yılları arasında 400 bin dolar eksiye düştüm. O günden sonra artık süreci yönetememeye başladım. Paraları ödeyemeyince de şubeye gelirler, rezillik çıkar diye korktum. Babam arsa sattı bana para gönderdi bu sıralarda.

2021 yılında 250 bin dolar daha getirdi, Atilla Baltaş. Yine kendi parası sandım. Daha sonra benden 40 günde bir 100 bin dolar olarak istiyordu. O dönemde akıl tutulması yaşadım. Atilla Baltaş’tan korkuyordum. Atilla, bu paranın dövizcinin parası olduğunu söyledi."

Mahkeme Başkanı; Çok zorlanıyorsunuz. Atilla Baltaş tekrar para getirince neden alıyordunuz?

Erzan: Öncekileri kapatmak için aldım. 

Mahkeme Başkanı: Atilla Baltaş’a verdiğin 400 bin dolar kime aitti?

Erzan: İçerisinde benim de param vardı. Etraftan tanıdıkların da getirdiği para da vardı.

2021’de dövizcilerin parasını ödemek için Nuri Köşkdere’den para aldım.  Para gidip geliyordu. Ne kadar olduğunu bilmiyordum. Onun hesabını Ali tutuyordu. Ali Nuri Köşkdere’nin yanından işten ayrılmıştı. Bana 5 milyon, arkasından bir 5 milyon daha getirdi. Ben kimseye fon yaptığımı söylemiyordum. Özel bankacılıkta değerlendiriyorum diyordum. Ali’ye de taahhüt vermedim. Ali’nin getirdiği 5 milyonlardan bir tanesi tefeciye aitti. Bu para geri ödemeyince öğrendim. Tefeci baskısıyla karşılaştık. Süleyman Aslan dışında bir tane bile tefeci görmedim. Ben tefecilerin eline düştüğümüzü ödeme aşamasında anladım. 

KENDİMİ GÜVENSİZ HİSSETMEYE BAŞLADIM 

Süleyman Aslan ile aramızda sözleşme yaptık. Ne sözleşmesi yaptığımızı hatırlamıyorum. Her gün beni arıyordu. Sürekli şubeye gelmekle tehdit ediyordu. Kendi etrafımdaki insanlara fazla faiz ödemeye başladım. Babam ödlükten sonra kendimi güvensiz hissetmeye başlayın. Ben yalvarıyordum Nazlı’ya kimseye para almayın. 

Mahkeme Başkanı: Parayı alırken mi yalvarıyordunuz vermeyin diye

Erzan: Yok ödeme yaparken yalvarıyordum. 

Mahkeme Başkanı: Ödeme almadan neden yalvarmadınız vermeyin diye.

Erzan: Acil ödeme yapmam gereken ödemeler oluyordu. Bu arada benden para alanların hayat standartları yükseliyordu. Mesela Hüseyin abinin oğlu üniversiteyi bitirdi. Son model lüks arabaya biniyordu. 

"BEN BURADA CANIMLA KALDIM"

Ben Semih Kaya’dan 300 bin dolar aldım. 1 milyon 300 dolar ödedim. Daha sonra ben bu parayı geri aldım. Bu parayı Süleyman Aslan’a verdim. Nuray Şengüler ve Deniz Güzel eksiye düştü. Merve 1 milyon 100 bin dolar aldı. Metin Taş 300 bin dolar aldı. 1 milyon 200 bin solar Atilla Baltaş’a ödedik. Çorlu’daki tefecilere 550 bin dolar ödedik. Nazlı’nın etrafında fazla alanlar vardı. Tanin araba ve daireler aldı. Nuri Köşkdere 200 bin dolar aldı. MASAK herkesi araştırsın. Ben burada canımla kaldım. 

"EMRE DIŞINDA KİMSEYE FON DEMEDİM"

Herkes bu fonun resmi olmadığını biliyordu. Ben hiç bir zaman Fatih Terim Fonu veya Hakan Ateş Fonu demedim. Selçuk İnan bana gidip geliyordu. Selçuk İnan’a gizli bir işlem dedim. Ondan alacağım parayı Fırat Özdemir’e vermem gerekiyordu. Yukarıda değerlendiriliyor dedim. En son Emre’ye fon demiş olabilirim."

Seçil Erzan Ben yalan söylemiyorum deyince salonda gülüşmeler oldu.

Erzan'ın savunması şöyle devam etti;

"EMRE BELÖZOĞLU'NUN PARALARI HERKESE DAĞILDI"

Herkesin arkasında bir tefeci vardı. Ayhan Akman bana 330 bin dolar verdi. 500 dolar olarak ödedim. Ayhan Akman'a toplamda 750 bin dolar olarak ödedim. Ayhan’a verdiğim para için Semih’ten para aldım. Semih bana kötü davranmadı. GPS olayı şu. Kasım veya Aralık ayında çantamın içerisinde parayı Atilla Baltaş’a verdim. O çantayı geri istedim. O çantaya para koyarak Semih’e verdim. Atilla Baltaş özellikle çantaları geri göndermek istiyordu. Paraları takip etmek istiyordu. Şimdi anlıyorum. Semih aradı. Abla bu çantada bir şey var ötüyor. O GPS’i Atilla Baltaş taktı. Emre Belözoğlu’nun getirdiği paranın bir bölümünü Semih’e bir bölümünü de Fırat’a verdim. Emre Belözoğlu’nun parası aslında herkese dağıldı. 250 bin dolar Atilla Baltaş’a, 650 bin dolar bir diş hekimine gitti. 200 bin dolar Muslare’ya gitti. Erkan Ergene’ye 300 bin dolar verdim. Selçuk’a 300 bin dolar verdim.

MAHKEME BAŞKANI SORDU: PODOLSKİ’DEN DE PARA ALMAK İSTEMİŞSİNİZ?

Semih Kaya fazla faiz almasaydı aslında benim çözebileceğim durumlar vardı. Arda para getirdi. Arda ekside. Rakam ne kadar emin değilim. Evini satıp getirdi. Kredi kullanıp kapattı. Arda’ya bir bölüm verdim. Ama ne kadar verdim bilmiyorum. Yanımda değil. Arda 15 milyon dolar civarında para verdi. Bunu parça parça verdi."

Mahkeme Başkanı: Podolski’den de para almak istemişsiniz?

Seçil Erzan: O dönem çok zor durumdaydım. Atilla Baltaş’a ödeme yapmam gerekiyordu.

"EMRE ÇOLAK’IN PARALARI İÇİN FIRAT ÖZDEMİR’E GİTTİM"

Herkese para ödüyordum. Ben kendi kredi kart taksitimi ödeyemiyordum. 2500 liralık kredi kartımı ödeyemiyordum. Emre Çolak’tan aldığım paranın yüzde 80’i Fırat’a gitti. Bir kısmını Ayhan Akman bir kısmını da Süleyman Aslan’a verdim. Ses kaydından Ali Gözcügöz diye konuştuğum kişi Mert Zeydanlı. Mert Zeydanlı bizim bu yüksek kar getirili işe inanmıyordu. Bana güvendiği için bu işe girdi."

"BANA SEÇO SEÇO DİYEREK PARA VERİYORLARDI"

Savunmasına ağlayarak devam eden Seçil Erzan, isteseydi 5 korumayla gezebileceğini ifade ederek şunları söyledi;

"İşimi kaybettim. Geleceğimi kaybettim. Hepinizden özür diliyorum. Ben banka müdürü olmasaydım bu insanlar bana para vermezdi. Herkesten özür diliyorum. Kimisinin kızıydım. Seço’ydum. Kimilerinin kardeşiydim. Nasıl da her şeye şahit. Ali de anlatsın. Kim ne kadar verdi söylesinler. Ben parayı verirken herkes bana hediye getiriyordu. Afyon’dan lokum, saatler hediye ediliyordu. Arda’nın hediye verdiği saati takmıyordum.. Evet mağdurlar var. Emre Belözoğlu. Çocuğun ne günahı var? Semih oradan almış. Emre’yi para alırken tanıdım. Arda’yla önceden tanışıyorduk. Bana Seço Seço diyerek para verenler vardı.

Duruşmaya verilen aranın ardından yeniden başladı.

WHATSAPP MESAJLARININ DEVAMI VARMIŞ!

Seçil Erzan’ın kırılan telefonunda kurtarılan whatsapp mesajlarının tamamının mahkemeye gelmediği ortaya çıktı. Selçuk İnan ve Muslera’nın vekili Rezan Epözdemir’in “Herkesle konuşmuşsunuz, neden bir tane banka bölge müdürüyle konuşmadınız?” şeklinde soru sorunca Mahkeme Başkanı, “Sadece müşterilerle ilgili yazışmalar var. Bir de suç teşkil edecek görüşmeleri de koyduk Diğerleri de gelecek” dedi. 

"HAKAN ATEŞ'LE DE GÖRÜŞTÜM"

Epözdemir ve Mahkeme Başkanı Nursel Bedir arasında geçen bu konuşmadan sonra söz alan Seçil Erzan, “Ben bu telefonla çok sayıda kişiyle görüştüm. Bankadaki yöneticilerimle de görüştük. Hatta Hakan Ateş’le de konuşmuş olabilirim. Bu doğal değil mi?” diye konuştu. 

MAHKEME BAŞKANI SORDU: HAKAN ATEŞ’İN HABERİ VAR MIYDI?

Fona para verenlerin kağıdının nasıl yapıldığına dair sorulan soruya Erzan, “Herkes kendi getirdiği paranın hesabını tutuyordu. Hüseyin Abi ve Nazlı kendi aldıkları paranın kayıtlarını kendileri tutuyordu” şeklinde yanıt verdi. 

Mahkeme Başkanı: Hakan Ateş ve Fatih Terim Fonu’nu diye kimseye söylediniz mi? 

Seçil Erzan: Benim söylediğim bir kaç kişi var. İbrahim Çağlar’a söyledim. Volkan’a söyledim. Başkada kimseye söylemedim.

Mahkeme Başkanı: Peki bundan onların haberi var mı? Çapraz sorgulamada Avukat Rezan Epözdemir, Tanin Yılmaz ile aralarında geçen whatsapp konuşmasında “Sayemde yüzde elli kazandılar. Şimdi Fransa’dalar. Uyuz” mesajından keşfettiğiniz kişi Hakan Ateş mi? 

Seçil Erzan: Burada kastettiğim kişi Hakan Ateş değildir. Benden para kazanan Merve Yılmaz’ın kız kardeşleridir. 

Mahkeme Başkanı: Rezan Epözdemir? Gözaltına alınmadan önce kendisine banka tarafından telefon verilip numaralar yüklenmiş. Ardından da eski telefonunuzu kırmanız söylenmiş.

Seçil Erzan: Telefon kapalıydı. Kimse bana ulaşamıyordu. Telefon  kapalı olduğu için verdikleri telefona numara kaydettiler. 

7 NİSAN’DA 15 SENET İMZALATTILAR!

Seçil Erzan savunmasının devamında şunları söyledi;

7 Nisan’da Çorlu’ya gittim. Nazlılara uğradım. Eve geldiğimde Moji gelmişti. Erkan Ergene oradaydı. Hemen orada bana bir şeyler imzalattılar. Mojir bir şey imzalattı. Erkan Ergene bir şey imzalattı. Mutfağın içerisinde kaldım. Annem içeride bağırıyor. 15 tane senet imzalattılar."

ÇEKİLEN GÖRÜNTÜYE CEVAP VERDİ

Araba içerisinde konuştuğu videonun sorulması üzerine Erzan, "Moji de 250 bin dolar fazla para alanlar arasında. Ben Çorlu'da eve gittiğimde 7 Nisan'da köye gittim.

O gün herkes bankaya gelecekti çünkü ne yapacağımı bilmiyordum. saat 16.00'da  eve geldiğimde kapının önünde Moji vardı. Erkan arabasıyla kapıdaydı. Eve gidip su içmek istiyordum. Erkan benden bir şeyler imzalamamı istedi. Sonrasında Moji beni götürdü ve bana bir şeyler söyledi.

Cep telefonu görüntülerdeki söylediklerimi Moji zorla söyletti. O cümleleri zorla söyledim. Bana bilmediğim kağıtlar imzalatıldı" diye karşılık verdi. Duruşma, avukatların sanık Seçil Erzan'a sorularıyla devam ediyor.

'BENİ FATİH TERİM’LE SEÇİL TANIŞTIRDI'

Savunması alınan tutuksuz sanık Nazlı Can, kendisinin yanı sıra yakın akrabalarının da, kazanç beklentisi ile Erzan’a para verdiğini söyledi. Erzan nedeni ile mali durumunun kötüleştiğini anlatan Can “Halen bankaya kredi borcum var. 17 taksitim var. Maddi olarak çok çok kötü durumdayım” diye konuştu.

Can, mahkeme başkanın neden para vermeye devam ettiniz sorusunu ise “Daha fazla kazanmak için. Herkesin yaptığı gibi” diye konuştu.

“Seçil beni, hayal bile edemeyeceğim insanlarla tanıştırdı. Fatih Terim’le tanıştırdı” ifadelerini kullandı. Dava dosyasına göre, Nazlı Can, bir çok kişiden aldığı parayı Erzan’a teslim etmekle suçlanıyor.

BUSE TERİM “BABAM FATİH TERİM’LE BU KONUYU KONUŞMADIM”

Seçil Erzan'ın savunmasının ardından müştekilerin ifadelerine geçildi.

Şikayetçi Buse Terim Bahçekapılı ifadesinde, "2 Kasım 2022 de kuzenim Terim Arıcan,  benim Denizbank'ta vadeli param var dedi. Seçil Erzan fonundan bahsetti.

Fonun iyi olduğunu söyledi. Ben de Bu konulardan anlamadığım için kendisiyle görüştüm. Seçil Erzan´a vadede olan paramı 190 bin doları verdim. Daha önce bu konuyu ailemle konuşmadım.

Babam Fatih Terim´le bu konuda konuşmadım, soru sormadım, bahsetmedim. Seçil Erzan´la bankacılık işlemleri için konuşurduk onun dışında görüşmedik.

Eşimin Seçil Erzan´ın bahsettiği fonu söylediğinde evet benimde param orda dedim. Ben Seçil Erzan´a para teslim etmeden önce hiç konuşmadım. Evrak istediğimizde parayı teslim ettiğimiz gün işi nedeniyle acil çıktığı için verememiş sonrası için ise bahaneler sunulmuş. 190 bin dolar zararım var. Şikayetçiyim. Seçil Erzan, banka müdürü olmasaydı parayı kesinlikle vermezdim" dedi.

Haber Kaynağı : 12punto