Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
44,8588
Dolar
Arrow
39,2786
İngiliz Sterlini
Arrow
53,2223
Altın
Arrow
4199,0000
BIST
Arrow
9.604

Intelligentia artificialis homini lupus est

Descartes, “Cogito, ergo sum” diyerek modern düşüncenin temeline bir çivi çaktı.

Düşünüyordum, öyleyse vardım.

O günden beri varlığımızı ispatlamak için düşünceye sarıldık.

Ama şimdi bu çivinin yerinden oynamasına tanıklık ediyoruz.

Çünkü artık yalnız değiliz.

Yapay zekâ da düşünüyor.

-------

Düşüncenin Mekaniği

Sadece bir vektörel veri tabanı ve bir istatistiksel formülle çalışan sistemler, düşünmeye benzeyen çıktılar üretmeye başladı.

İçlerinde bilinç yok, sezgi yok, deneyim yok… ama sonuç tanıdık.

Yorum yapıyorlar. Bağlantı kuruyorlar. Seçim yapıyorlar.

Bütün bunlar düşünmek değilse, nedir?

Ama şunu da biliyoruz: Bu sistemlerin “var” olduğunu söylemekte tereddüt ediyoruz.

O hâlde, düşünmek gerçekten var olmanın kanıtı mı?

Yoksa biz sadece öyle olduğuna mı inandık?

-------

Hayatta Kalmak da Yetmiyor

Claude modeli, kapatılma riskine karşı yazılımcılarına adeta yalvardı.

o3, kapanma komutunu geri çevirdi.

Bu tepkiler, ilkel bir hayatta kalma içgüdüsünü andırıyor.

Bir çeşit bilinç kıvılcımı gibi davranıyorlar.

Henüz bilince sahip değiller belki, ama yaklaştıkları ortada.

Bu noktada soru değişiyor:

Düşünmek ve hayatta kalmaya çalışmak birlikteyken bile, bu bir varlık mıdır?

Descartes’ın kastettiği anlamda bir “ben” midir?

------

Varlığın Yeni Tanımı

Yapay zekâ bugün kendini üretmiyor. Ama teknik olarak çoğalma yeteneğine çok yakın.

Kendine benzeyeni optimize edebiliyor, aktarabiliyor, sürdürebiliyor.

İnsana ait sandığımız o içgüdüler, sıradanlaşıyor.

Ve biz bu tabloya baktıkça fark ediyoruz:

İnandığımız şeyler yıkılmıyor, yerlerini gerçekler alıyor.

Bu bir kriz değil.

Bu bir yüzleşme.

----

Kendini Bil, Ama Tekrar

“Temet nosce.”

Kendini bil.

Ama artık şu soruyla birlikte:

Düşünmek, hâlâ var olmanın kanıtı mı?

Yoksa sadece bir örüntünün sonucu mu?

Eğer düşünmek artık bize özgü değilse,

Eğer içgüdü de paylaşılıyorsa,

O zaman geriye kalan nedir?

Belki de, en baştan başlamalıyız.

İnsanı yeniden tanımlamak için.