Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
48,1615
Dolar
Arrow
41,1780
İngiliz Sterlini
Arrow
55,6235
Altın
Arrow
4755,0000
BIST
Arrow
11.288

Mindset meselesi: Apple’ın düşüşü, BYD’nin yükselişi

Medyascope’taki programımda Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı ile dijital dönüşüm ve yapay zekâyı konuşurken en çok üzerinde durduğumuz konu mindset, yani zihniyet değişimiydi. Eczacıbaşı, teknolojik dönüşümün ancak düşünce biçimi değiştiğinde mümkün olduğunu söylerken haklıydı. Çünkü bugün en büyük teknoloji şirketlerinin yaşadığı krizlerin kökünde de bu var.

Apple’ın son hamlesi bunun somut örneği. Şirket, Siri’yi güçlendirmek için Google ile yıllık 1 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı. Oysa Apple’ın elindeki yapay zekâ veri tabanı, parametre sayısı açısından Google’dan katbekat büyük. Ama ne yazık ki aynı verimlilikte değil. Bu paradoksun kaynağı, teknik değil kültürel: Apple’ın yenilikçi zihniyeti çoktan değişti.

Steve Jobs döneminde Apple, “yenilik için bedel ödemekten” çekinmeyen bir şirketti. Jobs, bu sebeple kovulmuş, sonra hatanın farkına varan yatırımcılar tarafından yeniden çağrılmıştı. Yenilikçilik o zaman şirketin DNA’sıydı. Ancak Jobs’un ölümünden sonra Tim Cook yönetiminde bu DNA değişti. Apple artık yatırımcıları memnun eden ama uzun vadede özgünlüğünü yitiren bir şirkete dönüştü.

O dönemde yazılarımda ve programlarımda bu stratejinin riskine sık sık değinmiştim. Tepki genelde aynıydı: “Zaten kâr ediyor, daha ne istiyorsun?” Ama kısa vadeli kâr uzun vadeli liderliği götürdü. Apple artık takip eden, yani follower bir marka. Ve bugün geldiğimiz noktada yapay zekâda Google’dan destek umar hale geldi. Üstelik Google, bu alandaki ilk üç lider arasında bile değil.

Asıl mesele teknoloji değil, mindset.

Geçen hafta İstanbul’da BYD’nin basın toplantısındaydım. Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergün, BYD’yi bir “otomotiv şirketi” değil, bir “teknoloji şirketi” olarak tanımladı. Bu ifade kulağa basit gelebilir ama içinde büyük bir vizyon var. Çünkü şu anda otomobil endüstrisinde BYD’yi diğerlerinden ayıran tam da bu düşünce yapısı.

Eğer bu zihniyeti korurlar ve “biz araba üretmiyoruz, teknoloji üretiyoruz” çizgisinden sapmazlarsa, BYD uzun vadede çok şey kazanacak. Hatta daha iddialı konuşayım: Bugün “Mahşerin Dört Atlısı” diye başlayan ve “Magnificent Seven” olarak anılan teknoloji devleri nasıl telefon üreticisinden oluşuyorsa, yarının devleri de otomobil üreticilerinden olacak.

BYD bu dalgayı en üst noktasından yakalamış durumda. Mindset’i korurlarsa, birkaç yıl içinde trilyon dolarlık kulüpte yer almaları şaşırtıcı olmaz.

Zihniyet, teknolojiden önce gelir.

Apple bunu unuttu, BYD hatırlıyor.