Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2634
Dolar
Arrow
34,1520
İngiliz Sterlini
Arrow
45,9557
Altın
Arrow
2934,0000
BIST
Arrow
9.777

CHP Kurultayları

Bizim oğlan bina okur. Döner döner gene okur. CHP kurultaylarının özeti budur. ATATÜRK DÖNEMİ HARİÇ. BU BÖYLEDİR. HİÇ KİMSE BOŞUNA UMUTLANMASIN. DOST ACI SÖYLER. Aynı tas aynı hamam yalnız tellaklar değişir.

Değişim,

yenileşme,

yeni bir ideoloji bulalım,

sosyal demokrasi,

yok demokratik sol,

yeni sol,

yok Tony Blair çizgisi..

Her kurultayda bir kavram.

CHP  kurultaylara bir coşku ile başlar.

Kara oğlan geldi.

Yağız oğlan geldi.

Kara Murat Murat…

Memur Kemal..

Hepsi bir umutla gelmiş,

başarısızla gitmişlerdir.

CHP’de nice sloganlar atıldı, ne laf ebelikleri yapıldı. Ama oyları artmadı. Gemiyi yüzdüremediler. Çakıldı kaldı yıllardır. CHP’ nin karşısına hangi parti çıktıysa o kazandı. Bir bahanesi vardı CHP’nin; HALK CAHİL diyorlardı. Biz sonradan anladık ki halk cahil değil. CHP gerekeni yapamıyor.

12 Eylül darbesinden sonra partiler açıldı. Partinin adını Sosyal Demokrat Parti koydular. Halbuki sosyal demokrasi kapitalist düzenin siyasal programıydı. Türkiye’nin gerçek aydınları, gerçek CHP’li altı okçu Atatürk’ü anlayan birçok aydın, bu konuda gerekli uyarıları yaptılar. Ama CHP illa yeni bir ideoloji istiyordu. Bunun için de başını taştan taşa vurdu, sonunda gele gele liberalizme geldi. Şimdiki Cumhuriyet Halk Partisi yeni liberal bir partidir. Ak Parti de liberal bir partidir. Ekonomik görüşleri açısından birbirlerinden çok farkları yoktur. Şu anda halkımız partisizdir. Halk partisini arıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi devletçilikten neden vazgeçti?

Hangi raporları hazırladı, hangi bilimsel araştırmaları yaptı, hangi istatistikleri ortaya koydu da devletçilik ve ilkesinden vazgeçti? Türkiye'nin en hızlı kalkınma dönemi devletçilik ilkesinin uygulandığı Atatürk dönemidir. Ama CHP'liler bunu beğenmediler. Birçok CHP'li Atatürk'ü de beğenmedi.

Devrimcilik ilkesi de yok sayıldı. Avrupa hayranı olmak, batıcı olmak çağdaşlık olarak görüldü ve batıya adeta tapıldı. Halbuki batı giderek cilası dökülen çirkin bir binaydı. Batı sömürgecidir. Batı emperyalisttir. Dökülen kanlara ses çıkarmamıştır. Batı demek kapitalizm demektir. Hem de en acımasız en soysuzu.

Bağımsızlık öyle. Bağımsızlık fikri CHP'de hep görmezlikten gelindi. Natoculuk demokrasi zannedildi. Halbuki bütün darbelerin temelinde Natoculuk vardı.

Tüzüğe gelince aslında Cumhuriyet Halk Partisi liderin güçlü olduğu tek adamcı bir parti olmayı tercih etmiştir. Parti içi demokrasiyi benimseyen lider Cumhuriyet Halk Partisi'nde çok azdır.

Mesela onlarca yıldır aidat mecburiyeti hep konuşulmuş ama bir türlü uygulanamamıştır. Parti ile zenginleşenler, iş takipçileri siyasal yozlaşmayı yaratan kişiler, hep aidat ödememekten yararlanarak parti içinde güçlenmiş kişilerdir. Sembolik aidatlarla yetinir iseniz partinin tabanındaki yozlaşmayı önleyemezsiniz. Siyaseti yozlaştıran parti üyelerinin aidat ödememesidir.

Parti içi eğitim de başarılı olamamıştır. Bu konuda söylenecek çok söz var ama partilileri daha fazla incitmek istemiyorum. Bir partinin üyesinin çokluğu o partinin güçlü olduğunu göstermez. Bilinçli üyelerin sayısı, etkin üyelerin sayısı ve partinin kurumlaşması partinin gücünü gösterir. Eğer bir partiyi hukukla değil buyruklarla idare ederseniz o parti artık örgüt olmaz basit bir kalabalık haline gelir. Lider artı kalabalıklara da hiçbir zaman parti denmez. Parti demek ortak akıl demektir.

7. Kurultayla CHP Atatürk çizgisinden uzaklaşmaya başlamıştır.

CHP'nin 7. Olağan Kurultayı 17 Kasım 1947 tarihinde başladı. 19 gün sürdü.

CHP’nin 1947 Kurultayında aldığı kararlar devrime ve Kemalizm’e ihanet olarak eleştirilmiştir. Bir değişim sürecine girilmiştir. Partinin geleneksel politikasından uzaklaşılmıştır. Ayrıca bu kurultayla, devrim sürecinden evrim sürecine geçilmiştir. 7. KURULTAY TÜRKİYEYİ EMPERYALİST CEPHEYLE BÜTÜNLEŞTİRMİŞTİR.

7. Kurultayı anlamadan CHP yi anlayamayız.

YENİ KURULTAYDA BAKALIM NELER DEĞİŞECEK…