Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
45,3687
Dolar
Arrow
39,5224
İngiliz Sterlini
Arrow
52,9974
Altın
Arrow
4280,0000
BIST
Arrow
9.196

Dünyayı yönetenler arasında Atatürk farkı

Dünyayı yönetenler dedik,

Dünya liderleri demedik. Çünkü herkes lider olmaz. Lider Atatürk’tür, lider odur. Önder O‘dur.

Nasıl mı, şöyle ki;

İkinci Dünya Savaşının ardından dünyanın siyasi düzeni yeniden kuruldu biliyorsunuz.

Birleşmiş Milletler ile.

24 Ekim 1945'te.

Dünya milletleri arasında dünya barışını korumak, güvenliğini sağlamak ve uluslararası ekonomik, toplumsal ve kültürel  iş birliği oluşturmak için kuruldu. Dünya milletleri arasında güya ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tüm ülkelere eşit olarak sağlamayı amaç edinmişti kurulurken.

Külahıma anlat.

ABD Başkanı Trump daha geçenlerde 13-16 Mayıs arasında bir Ortadoğu gezisi düzenledi ve Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi ziyaret ederek 3,2 trilyon dolar topladı ve ülkesine götürdü.

Silah milah antlaşması filan.

Hikaye, haraç yani.

Çünkü ABD Bileşmiş Milletler Örgütünü yöneten ve Çin, Fransa, Rusya, İngiltere ve Amerika’dan oluşan Güvenlik Konseyinin en başta gelen üyesi. Bu beş ülke kim mi?

Dünyaya hüküm süren ve dünyanın haracını kesen beşli çete. Dünya silah ticaretinde başı çekiyorlar. Amerika da bunların abileri.

Amerika bunu hep yapıyor zaten. Önce ülkeleri birbirine düşürüyor, sonra onlara silah satıyor, kışkırtıyor, savaştırıyor ve BM’in desteğini de arkasına alarak bu savaşa müdahale ediyor. Ondan sonra enkazdan ne koparabilirse.

Leş kargası gibi yani.

ABD neden bunu yapıyor hiç düşündünüz mü? ABD tarihsel bir rol oynuyor aslında. Geçmişte İngiltere’nin yaptığı gibi.

 Hatırlayınız Yalta Konferansını.

1945’te.

Ne demişti Winston Churchill; “Dünyanın yönetilmesi, kendileri için bir şey beklemeyen tok uluslara bırakılmalı. Dünyanın yönetimi aç ulusların eline geçerse, tehlike her zaman kapımızda olur. Gücümüz bizi ötekilerinin üstüne yerleştirdi. Kendi malikanesinde huzur içinde yaşayan zengine benziyoruz” demişti.

Ne demekti bu?

Ne demek istediği gayet açıktı; “Dünyayı biz yöneteceğiz. Biz güçlüyüz, zenginiz, biz efendiyiz, sizler kölesiniz” 

İngiltere’nin başı çektiği Birleşmiş Milletler beşli çetesinin dünyayı yönetme anlayışı buydu.

Bu güne kadar hep bu politikayı uyguladılar. Ve Berlin duvarının yıkılışından sonra da Sunday Telegraph’ın editörü Peregrine Worsthorne İngiltere’nin  Churchill’ci misyonu üstlenmeye hazır olduğunu söyledi. Ama İngiltere bunu yapamadı.

Amerika yaptı. Trump da aynısını uyguladı. Churchill abisinin dediklerini yaptı.

Körfez Savaşını da hatırlayınız.

BM Güvenik Konseyini, yani beşli çeteyi arkasına alarak dünya jandarmalığına soyunup oraya buraya harekat düzenleyen ABD’yi. İşte o dönemde Avrupa basını ne yazdı biliyor musunuz?

ABD’nin dünyanın güvenlik piyasasını ele geçirdiğini, savaş primi ödeyecek zengin Arap ülkelerine “mafyavari bir koruma” satarak, küresel bir koruma işini yürütebileceğini”  yazdı. 

Aynen öyle yazdı bu tarihten tam 35 sene önce. Gelişen olaylar da bunu gösterdi zaten.

İşte  Trump’un Ortadoğu gezisindeki amaç bu.

Churchill’den aldığı misyonla, onlara silah satarak tehditle mafyavari bir koruma sağlamak. 

Topladığı 3,2 trilyon dolar için neden şaşırıyoruz ki?

Bizim Beyoğlu esnafından “koruma” adı altında haraç kesen mafya gibi, zengin Arap ülkelerinden haraç kesmek.

Winston Churchill’den aldığı tarihsel misyonu uyguluyor.

Gelelim Atatürk’e.

Az önce saydığım Trump mrump Dünya Lideri filan değil,

Churchill’de lider değil. Zaten Çanakkale Savaşında ters yüz etti Atatürk onu. Atatürk’ten Çanakkale’de yediği tokadı anlattı durdu ömrü boyunca. 

Bir de anlatıyordu yani.

Churchil, kendisini efendi, dünyayı köle sayarken, Trump’da zengin ülkeleri haraca bağlarken, bunların ve temsil ettiği ülkelerin sevimsizliği ve samimiyetsizliği hakkında şöyle diyordu Atatürk  1931 yılında;

“Bu (zengin) milletlerin gerçekten bütün insanları düşünce ve ekonomik açıdan aynı hayat seviyesine getirmeye çalışacaklarına güvenilir mi? (Hayır) Çünkü İnsanlık tarihi bu sorulara olumlu cevap vermek yetkisini henüz doğurmamıştır. En yüksek uygarlık sahibi olmuş kavimler bile, en ilkel kavimlerden daha az mı tahripkar ve acımasız oldular?.

Mesela; Hindistan’ı, Mısır’ı, Tunus’u ve Cezayir’i yüz seneden beri pençelerinde tutanların, bu ülkelerin(İngiltere-Fransa) siyasetlerini, düşüncelerini, ekonomilerini, kültürlerini kendi seviyelerine yükseltmeyi bir an düşündüklerine dair herhangi bir belirti ve eser görülmüş müdür?

Hayır.

Fakat aksi, yani bu insanları hayvanlaştırmak, uyuşturmak ve kendi çıkarları doğrultusunda onları köle haline getirmek için ne yapmak lazımsa hepsini yaptıklarına dair bütün insanlık şahittir” diyor.

Ve devamında da “bütün insanlığın birkaç milletin yönetimi altına düşme tehlikesi olduğundan ve bu milletlerin bütün dünyayı kendi çıkarları için kullanmaya çalışmasından” söz ediyor.

Tee o zaman söylüyor. yaklaşık 100 sene önce.

Şimdi bütün insanlık Amerika’nın, İngiltere’nin Fransa’nın, yani birkaç milletin yönetimi altına düşmedi mi? Düştü.

Atatürk haklı çıktı.

 Bugün bu ülkeler bütün dünyayı ve diğer milletleri kendi çıkarına kullanmaya çalışıyorlar.

Ama bizimkiler bırakın bunu öngörmeyi, ABD Başkanı İstanbul’a gelsin diye yollarına gül döküp güzelleme yapıyorlar.

Olacak iş değil.

Ayrıca Amerika, veya İngiltere, Ortadoğu’ya, zengin Arap ülkelerine “Demokrasi,  İnsan Hakları ve Dünya Barışı” getireceğim derken, ne kadar güvenilir oldular ki.

Hiç.

Kendi silahlarını sattılar, trilyon dolarları da ceplerine doldurdular gittiler.

Demem o ki beyler;

Atatürk “Yurtta Barış, dünyada barış” derken boşuna konuşmuyordu. Tam da bunu söylüyordu.

Bu adamlara güvenilmeyeceğini, bütün insanlığın bu birkaç milletin yönetimi altına düşme tehlikesi olduğunu söylüyordu hep. Tarih onun öngördüğü gibi gelişti. Ölümünden 7 sene sonra Birleşmiş Milletler Örgütü kuruldu, onun BM Konseyi kuruldu ve bütün insanlık Atatürk’ün deyimiyle bir kaç milletin  yönetim tehlikesi ve tehdidi altına girdi.

Şimdi neymiş, Trump İstanbul’a gelecekmiş de bizi onure edecekmiş filan.

He canım he. Avucunu yalarsın.

Dön de bir tarihe bak. Bir Atatürk oku.  Öyle Atatürk’ün kurduğu ülkenin bayramlarında, okul duvarlarına, Atatürk’ün yanına kendi posterini asarak lider olamazsın.

Eğreti duruyor zaten.

Sırıtıyorsun.

Liderlik; Önünü göremeyenlere inat, yüz yıl sonrasını görebilmektir.

Trampmış, mırampmış, Cuhurchill’miş filan, reyismiş meyismiş geç onları.

Lider Atatürk’tür, lider odur.

Gerisi tırışkodur....