[email protected]

Protez yapmadan mezun olan diş hekimleri var

Son 20 yılda kurulan yeni üniversiteler ve bunlara bağlı plansız, kadrosuz açılan fakültelerin durumu, yüksek öğrenimde en yüksek standartlarda verilmesi gereken eğitimlerin bile ne hale geldiğini ortaya koyuyor.

Türk Diş Hekimleri Birliği’nin (TDB) son yıllarda katlanarak artan sorunlarını ve acilen alınması gereken önlemleri bir önceki yazıda anlatmıştık. Mevcut sorunları tek bir başlıkta özetlemek mümkün olmadığı için ikinci bir yazıda özellikle eğitim konusuna da değinmek gerekti.

Geçtiğimiz yıllarda gündeme gelen yeni diş hekimliği fakültelerinin planlama yapılmadan kurulması ve açılmasının bir sonucu olarak; vahim dediğimiz örnekler artık rutin uygulama olarak karşımıza çıkıyor.

Yeterli öğretim üyesi olmadan, fiziki altyapısı oluşturulmadan kurulan pek çok fakülte arasında diş hekimliği fakültelerinin ayrı bir önemi var. Henüz aktif eğitime başlamayan 14 fakülteye atanan dekanlar arasında diş hekimi kökenli tek bir kişi bulunmuyor. İlgisi olmayan birçok bilim dalından vekaleten atanan dekanların uzmanlık alanları gelinen noktayı özetler nitelikte.

14 fakültenin dekanı diş hekimi bile değil

İlahiyatçıdan, hukukçuya, elektrik elektronik mühendisi ve gıda mühendisinden uluslararası ilişkiler ve fizik bölümüne kadar çeşitli bilim dallarından atanan dekanların bir diş hekimliği fakültesine ve öğrencilerine ne katabileceği belirsiz.

Söz konusu fakültelerden birkaç örnek vermek gerekirse;

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin vekaleten atanan dekanının uzmanlık alanı idare hukuku. Batman Üniversitesi’ne atanan dekan ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden vekaleten atanmış. Bingöl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin dekanı ise ilahiyatçı. Harran Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin dekanı Elektrik – Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden,Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültes’nin dekanı Fizik Bölümü’nden, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin dekanı da gıda mühendisliği bölümünden atanmış!

Türkiye’de 2023-2024 Öğretim Yılı için kağıt üzerinde görünen toplam fakülte sayısı 105. Ancak bu fakülteler arasında eğitim verenlerin sayısı 91 olarak belirtiliyor. Son dönemde kurulan 14 fakülte için Türk Dişhekimleri Birliği’nin görüşü, mevcut haliyle eğitim vermemesi yönünde.

Kurucu dekan ihale de yapıyor bölüm başkanlığı da!

Türk Dişhekimleri Birliği Genel Sekreteri Emel Eroğlu Uzer, bunun nedenlerini şöyle açıklıyor:

“Mevcut fakültelerin 20 – 30’unda verilen eğitimin ne olduğunu sorgulamak lazım. Eğitim kalitesi çok düşük, fiziki altyapısı hazır olmayan, öğretim üyesi, hiç profesörü olmayan diş hekimliği fakülteleri var. Atanan kurucu dekan hem ihaleyi yapıyor, hem bölüm başkanı, hem de dekan. O yüzden diyoruz ki; aktif eğitime başlamayan, kadroları olmayan fakülteler kapatılsın, diş hekimliği fakültelerine öğrenci alınmasıdurdurulsun.”

“SAĞLIK BAKANI KONUYU GÜLÜMSEYEREK GEÇİŞTİRDİ”

Mevcut sorunlar hakkında Sağlık Bakanlığı ile yakın zamanda görüşüldü mü? Bakanlığın yaklaşımı nasıl diye merak ediyorum ve Uzer’e soruyorum.

Türk Diş Hekimleri Birliği’nin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yaptığı görüşmede gündeme getirilen bu önemli konu, gereken ilgiyi görememiş.

TDB Genel Sekreteri Uzer, sorumu şöyle yanıtlıyor:

“Eğitime dair sorunları görüşmek üzere talep ettiğimiz randevuyu uzun zaman bakandan alamadık.

22 Kasım Ağız Diş Sağlığı gününden bir gün önce randevu verdi. Hazırladığımız dosyayı kendisine ilettik. Gündem maddemiz yeni açılan fakültelerdi ve bakan konuyu gülümseyerek geçiştirdi. Bakanın sahibi olduğu Medipol Üniversitesi’nin iki ayrı diş hekimliği fakültesinde 1600 öğrenci var. Konu bakanın bilgisi dahilinde hatta kendisinin gayet bilgili olduğunu söyleyebilirim.”

YAKIN GELECEKTE ÖNEMLİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU OLACAK

Mesleğin geleceğini etkileyecek asıl sorunlardan bir tanesini vakıf üniversitelerinin sayısının artması olarak nitelendiren Uzer, şu sözlerle konunun ciddiyetini özetledi:

“Vakıf üniversitelerine ait fakülteler eğitim vermekten uzak, ağız diş sağlığı hizmeti ile gelir elde etmeyi amaçlıyor. Hizmete sunum ayağını kullanıyorlar, eğitimi değil.

Hiç protez yapmadan mezun olan diş hekimleri var. Diş hekimliği eğitimi,yüksek standartlarda olması gereken bir eğitimdir. Eski, köklü fakültelerden mezun olanlarla yeni mezunlar arasında dağlar kadar fark var. Maalesef bugünkü sorunlar yarın önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkacak.”