Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6046
Dolar
Arrow
33,4618
İngiliz Sterlini
Arrow
42,5388
Altın
Arrow
2563,0000
BIST
Arrow
10.061

Hastanesi olmayan tıp fakültelerinde kontenjan krizi

YÖK vakıf üniversitelerine 3 yıl ek süre verdi mi? 

Son yıllarda sayıları hızla artan vakıf üniversiteleri tıp fakültelerine getirilen “kendilerine ait bir hastanesinin olma” şartı nedeniyle bazı tıp fakülteleri zor günler geçiriyor. Birkaç haftadır konuşulan, “hastanesi olmayan vakıf üniversiteleri tıp fakültelerine bu yıl öğrenci alınmayacağı” yönündeki duyumlar pek çok fakültede paniğe neden oldu. Hatta 2024- 2025 öğretim yılında öğrenci alamayacağı belirtilen tıp fakültelerinin, bir yıl sonra kapatılabileceği öne sürüldü. 

2023-2024 eğitim-öğretim yılı açılırken, 27 vakıf üniversitesi tıp fakültesinin kendi hastanesinin olmaması nedeniyle YÖK’ün mevcut yasal düzenlemeler doğrultusunda alacağı karar merakla bekleniyordu. Yıllardır konuşulan ancak yasaya rağmen bir sonuca ulaştırılamayan kaotik süreç, dün itibariyle YÖK’ün söz konusu tıp fakültelerine 3 yıl ek süre vermesiyle ertelenmiş gözüküyor. 

Vakıf üniversitesi tıp fakültelerinden bir akademisyenin verdiği bilgiye göre, son haftalarda yaşanan çıkmazla ilgili yeni bir düzenlemeden de bahsediliyor; “Ne kadar doğru bilmiyoruz ama torba yasada şu anda ilgili hükmün iptali ile ilgili bir madde olduğu ve onun geçmesinin beklendiği söyleniyor. Her fakültenin kendi hastanesi olma zorunluluğu yerine hastanelerle yapılan afiliasyonlar da kabul edilecek deniliyor” diyor.

TERCİH DÖNEMİNE SAYILI GÜNLER KALA BELİRSİZLİK SÜRÜYOR

YÖK’ün daha önce hastanesi olmayan tıp fakültelerine tanıdığı süre, 20 Ekim 2023’te doldu ve bu yılki tartışmalar da bu sürenin sonuna gelinmesiyle birlikte alevlendi.

Son aylarda vakıf üniversitelerinin tıp fakültesinde yaşanan belirsizlik, tansiyonun daha da artmasına neden oldu. Zira üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasına sayılı günler kala belirsizliğin sürmesi, öğretim üyesi ve öğrenciler arasında paniğe neden oldu.   

Bilindiği gibi Temmuz’un ikinci haftasından itibaren üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte öğrencilerin tercihlerini doğru değerlendirebilmesi adına her yıl üniversitelerde tanıtım günleri düzenleniyor. Bazı akademisyenler tanıtım günleri hazırlığı yerine son bir aydır “acaba bu yıl öğrenci alabilecek miyiz?” sorusuyla YÖK’ten açıklama beklediklerini belirtiyor. 

Bilgi aldığım yetkililerden biri, YÖK’ün 3 yıllık erteleme kararının üniversitelere dün ulaştığını ancak öğrenci kontenjanları konusunda henüz bir açıklama gelmediğini belirtti. 

200 YATAKLI HASTANESİ OLAN 10 VAKIF TIP FAKÜLTESİ VAR 

2023-2024 eğitim-öğretim yılı itibariyle ülkemizde 128 tıp fakültesi bulunuyor. Bunların 91’i devlet, 37’si vakıf üniversitelerine bağlı. Bu tıp fakültelerinin 76’sı mezun veriyor. En çok tıp fakültesi olan üç ilden İstanbul’da 30, Ankara ‘da 13, İzmir’de 8 tıp fakültesi bulunurken ülke genelinde toplam 60 ilde tıp eğitimi verilebiliyor.  

Vakıf üniversitelerinde tıp fakültesinin kurulmasıyla ilgili kriterler, TBMM’de 16.10.2020 tarihinde kabul edilen 2547 sayılı kanun, ek madde- 3 ve aynı kanunun geçici 82. maddesine göre düzenlenmiş. Buna göre; “Kamu Mali Yönetim ve Kontrolü Kanunu”nda yapılan yeni bir düzenlemenin altıncı maddesinde “Vakıf üniversitelerinin tıp fakültelerine eğitim ve öğretim hizmetlerinin sunumu için asgari 200 yatak kapasitesine sahip ve YÖK’ün kriterlerine uygun bir hastaneleri olması” koşulu getirildi. Aynı Kanun’un yedinci maddesinde ise “Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde bu yükümlülüklerini yerine getiremeyen vakıf üniversiteleri tıp fakültelerinin kapatılacağı ve YÖK tarafından kendilerine öğrenci kontenjanı verilmeyeceği” hükmü bulunuyor.

Türk Tabipleri Birliği Eğitim Kolu’nun hazırladığı raporda da belirtildiği üzere; tıp fakültelerinin, YÖK’ün belirlediği kriterlere uygun olması ve en az 200 yatak kapasiteli hastanesinin bulunması gerekirken 10 vakıf üniversitesi tıp fakültesi, en az 200 yataklı hastaneye sahip. Diğerleri çeşitli özel hastanelerle anlaşarak sorunu çözmeye çalışıyor. TTB’nin raporunda, “Bu durumda YÖK’ün ilgili maddesi uyarınca hastanesi olmayan vakıf tıp fakültelerinin kapatılması gerekmektedir” deniliyor.

SADECE TABELASI OLAN FAKÜLTELER DE ÖĞRENCİ ALACAK MI? 

Yeni açılan vakıf üniversitesi tıp fakültelerinden dört tanesinin sadece tabelası yani adı var ancak öğrencisi yok. Üç tanesi İstanbul’da biri Kayseri’de bulunan ve kapatılması beklenen bu fakültelerin de YÖK’ün yeni düzenlemesiyle birlikte önümüzdeki eğitim öğretim yılında ilk kez öğrenci alabileceği belirtiliyor. Bu üniversiteler; Hasan Kalyoncu Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Kayseri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Tıp Fakültesi.

TTB’nin raporunda yine vakıf üniversiteleri tıp fakülteleri akreditasyon almaları açısından değerlendirildiğinde de 37 vakıf üniversitesi tıp fakültesi içinde sadece 12’sinin akredite olduğu, özetle Türkiye’deki her üç tıp fakültesinden ikisinin akredite olmadığı belirtiliyor. Yeni açılan devlet veya vakıf tıp fakültelerinin birçoğunun bu kriterlere uygun olmadığı bu nedenle akredite edilmediği üzerinde duruluyor. 

DEVLETTE DE ÖZELDE DE DURUM AYNI 

Devlet tıp fakültelerinin 32’sinin kendi hastanesi bulunmuyor. Bu tıp fakülteleri ile Sağlık Bakanlığı hastaneleri arasında ortak kullanım işbirliği protokolleri var. Bir tıp fakültesinin ise kendi hastanesine ek olarak Sağlık Bakanlığı Hastanesi ile ortak kullanım işbirliği protokolü bulunuyor. Vakıf tıp fakültelerinden 10’unun özel hastaneler ile işbirliği protokolleri gereği, özel hastaneleri kullanan bu vakıf tıp fakülteleri uygulama eğitimleri için öğrencilerini devlet hastanelerine gönderiyor. 

Konuyla ilgili bilgisine başvurduğum CHP Bursa milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, “Normalde bir tıp fakültesinin hastanesinin olması beklenir. Hastanesi olmayan, uygulama yapma imkanı bulunmayan bir yerin tıp fakültesi olarak adlandırılmaması gerekir. Yaklaşık 3 hafta önce bir toplantıda gündeme gelen bu konuyla ilgili YÖK’ün kesin bir girişimde bulunacağı belirtilmişti. Bu yıl olmasa da önümüzdeki yıl karar gerçekleştirilir” dedi. 

Türkiye’nin tıp eğitimiyle ilgili çok ciddi sıkıntıları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kayıhan Pala’ya göre bu sadece vakıf üniversitelerinin tıp fakülteleriyle sınırlı değil. 

“Sağlık Bakanlığı ve YÖK’ün tıp doktorlarını artırma girişiminin nitelikten bağımsız olarak sürdürülmesi, maalesef bazı tıp fakültelerinde eğitim olanakları çok sınırlıyken öğrenci alınıp diploma verilmesine yol açtı. Bu da tıp eğitimi kalitesinde bir düşüşe yol açtı” diyerek son yıllarda sık sık üzerinde durulan sorunları özetledi. 

“KANUNDA SÜREKLİ ERTELEME DİYE BİRŞEY OLAMAZ!”

Son yıllarda tıp fakültelerindeki durumu analiz eden Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Semih Baskan da artık YÖK’ün bir karar alıp uygulaması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Semih Baskan’ın, son durumla ilgili değerlendirmesi şöyle: 

“Yeni kurulan vakıf üniversitesi tıp fakültelerine en az 200 yataklı kendi fakülte hastanelerini kurmak zorunluluğu getirildi. Bir yıl da esneklik sağlandı ve denildi ki bu olmadığı takdirde öğrenci kontenjanı verilmeyecek. Daha sonra da gerekirse tıp fakültesi kapatılacak denildi.

Bu nedenle 2023- 2024 öğretim yılı içinde YÖK’ün nasıl bir karar alacağı merak ediliyor, bekleniyordu. Dört tane de tabela üniversitesi var. YÖK ATLAS’ta görünmüyorlar çünkü programları yok, öğrenci almıyorlar. 3’ü İstanbul’da, biri Kayseri’de. Bu da ilginç, ne zamana kadar beklenecek? YÖK’ün bir karar alması ve bu kanun maddesini işletmesi gerekiyor. Kanunda sürekli erteleme diye bir şey olamaz. Bu nedenle YÖK’ün üzerine önemli bir görev düşüyor.”