Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,7146
Dolar
Arrow
34,8403
İngiliz Sterlini
Arrow
44,5397
Altın
Arrow
3015,0000
BIST
Arrow
10.057

İklim krizini “hafife alma, önlem al!”

Günlerdir sıcak hava dalgasıyla mücadele ediyor, iklim krizini / felaketini konuşuyoruz.  Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden sıcaklara karşı pek çok ülkede tedbir alınıp, uygulama ve rutinler değiştiriliyor. Ancak aşırı sıcak havanın henüz bir felaket olarak görülmediği ülkemizde henüz alınan bir önlemden bahsetmek mümkün değil.

Son yıllarda artan salgın hastalıklar, tarım ürünlerinin ve biyolojik çeşitliliğin azalması, gıda kıtlığının başlaması, orman yangınları, seller, sıcak hava dalgaları gibi sorunların asıl nedeni iklim krizine dayanıyor. 

Tüm dünya bu sorunlarda olduğu gibi sıcak hava dalgasında da alarm durumuna geçerken Türkiye’de yine yapılmayanları konuşuyoruz… Sivil toplum kuruluşları, hekim örgütleri ve konunun uzmanları her ne kadar konuya dikkat çekmek için çaba gösterse de yetkili mercilerin alışılagelmiş tutumu, her zamanki gibi sorun yokmuş gibi davranmak yönünde oluyor. 

Türkiye’de de giderek ciddi bir sorun haline gelen sıcak dalgasına karşı merkezi otoritenin tutumunu eleştiren halk sağlığı uzmanları, bunun umursamazlıktan başka bir şey olmadığına işaret ederek “hafife alma önlem al” çağrısında bulunuyor. 

“Bizde hiçbir hazırlık yok, plan yok, sorumluluk yok, kıpırdama yok” diyerek isyan eden uzmanlar, sıcak hava dalgalarını “önlem alınmayan bir halk sağlığı sorunu” olarak nitelendiriyor. 

AŞIRI SICAKLAR RİSK GRUPLARINI TEHDİT EDİYOR 

Bizler hiç de alışık olmadığımız, hayatı tehdit eden aşırı sıcak hava dalgasıyla boğuşurken; bildik kurumlar, bilindik açıklamalarının ötesine bu krizde de geçemedi. Yetkili kurumların yapmadığı bilgilendirmeyi konunun uzmanları kendi sosyal medya hesapları üzerinden halkı uyarmak amacıyla yapmaya çalışıyor. 

Toplumun farkındalığının artırılması gerektiğini belirten hekimler, özellikle aşırı sıcaklar nedeniyle sıcak çarpması riski taşıyan yaşlılar, bebekler ve beş altı çocuklar, hipertansiyon, kalp damar hastalığı ve ağır akciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olanların ve evsizlerin öncelikli olarak korunması gerektiğine dikkat çekiyor. Açık alanda çalışanların uyarılması hatta bu gruplar için mesai saatleri ve molaların düzenlenmesi gibi ek önlemler alınması gerekliliğini vurguluyorlar. 

Yok sayılan, verileri kayıt altına alınmayan sorunların, toplumda “risk algısı”nın düşmesine neden olduğu biliniyor. Başka bir deyişle var olan sorun yeterince ciddiye alınmıyor, hak ettiği önem ve özen gösterilmiyor. Toplumun genelinde soruna önemsiz, geçici bir durum olarak bakıldığında da bireyler kendilerine verilen tavsiyelere uymuyor, gereken sağlık önlemlerini almıyor.

Covid-19 gibi küresel bir salgında dahi Türkiye’de şeffaf açıklanmayan veriler herkesin malumu. Covid-19 enfeksiyonu sebebiyle vefat edenlerin bir kısmının ölüm nedenlerinin farklı gerekçeler yazılarak kayda geçtiği biliniyor. Son günlerde yaşadığımız afet düzeyindeki sıcak hava dalgasından etkilenecek binlerce kronik hastanın yaşamsal bir risk halinde acil servislere başvurduğunda bu vakaların resmi kayıtlara nasıl yansıyacağı da şüpheli. 

Bizde durum böyleyken sorunun dünya çapında ne boyutlara ulaştığını gösteren verileri de paylaşalım. 

SICAKLA BAĞLANTILI ÖLÜMLER HER YIL ARTIYOR

Dünya Sağlık Örgütü'nün The Lancet, Nature, PubMed gibi referans tıp dergilerinde yayımlanan makalelere dayandırdığı bir açıklamasına göre, 2000-2004 ortalaması ile 2017-2021 ortalaması kıyaslandığında 65 yaş üzeri nüfusta sıcakla bağlantılı ölümler yaklaşık yüzde 85 arttı.

2000-2019 yılları arasında yapılan çalışmalar, her yıl yaklaşık 489 bin sıcaklıkla ilgili ölüm meydana geldiğini ortaya koyuyor.

Eurostat (Avrupa İstatistik Ofisi) verileri üzerinde yapılan bir incelemede; 30 Mayıs - 4 Eylül 2022 tarihleri arasında Avrupa’da 35 ülkede yoğun sıcaklık artışları nedeniyle 61 bin 672 kişinin öldüğü saptanmış. En çok ölümün İtalya, Yunanistan, İspanya ve Portekiz’de görüldüğü bildirilmiş. 

İstanbul’da 2004-2017 yılları arasında sıcak hava dalgalarını inceleyen bir çalışmada da aşırı sıcaklık nedeniyle 4 bin 281 fazladan ölümün olduğu ortaya konmuş.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NÜN UYARILARI 

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ilgili kurumların aşırı sıcaklık risklerini belirlemeleri ve yönetmeleri için yayımladığı bir rehber var. Buna göre sıcaklığın olumsuz sağlık etkileri öngörülebilir ve belirli müdahalelerle büyük ölçüde önlenebilir, böylelikle risk altındaki hayatlar kurtarılabilir. 

WHO’ya göre aşırı sıcak hava dalgalarının sıklığı ve yoğunluğu, iklim değişikliği nedeniyle 21. yüzyılda artmaya devam edecek. Uzun süreli yüksek gündüz ve gece sıcaklık koşullarının, hastalık ve ölüm riskini artırdığı yönünde uyaran WHO, “Sıcak hava dalgaları, büyük nüfusları etkileyebilir, acil durumları tetikleyebilir, aşırı ölüm oranına ve işgücü kaybına yol açabilir” açıklamasını yaptı. Özellikle nüfusun yaşlanması ve solunum, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, demans, böbrek hastalığı ve kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi kronik hastalıklar nedeniyle toplumların olumsuz ısı etkilerine karşı daha duyarlı hale geldiğine dikkat çekildi. Ayrıca açık havada çalışanların, beden işçileri ve sporcuların işleri gereği aşırı sıcağa maruz kaldığı ve eforla oluşan ısı stresine karşı hassas olduğu belirtildi. Aşırı sıcaklıkların kronik rahatsızlıklardan kaynaklanan sağlık risklerini kötüleştirip kalbi zorladığı, hatta akut böbrek hasarına neden olabileceği uyarısı yapıldı.

PARİS OLİMPİYATLARI YAZIN YAPILAN SON OYUNLAR OLABİLİR Mİ? 

Beslenme ve diyet uzmanı, aynı zamanda sürdürülebilir yaşam elçisi Dilara Koçak da sosyal medya hesabında Paris Olimpiyatları’nın iklim krizi nedeniyle, yaz mevsiminde yapılan son olimpiyatlar olabileceğinden bahsetti. 

İklim değişikliğindeki gidişat nedeniyle artık yaz aylarında olimpiyatların yapılmasının pek mümkün olmayacağının öngörüldüğünü belirten Koçak, paylaşımında; “Dünya değişiyor. İklim krizi soyut bir şey değil. İnsanların günlük en basit yaşam alışkanlıklarını, psikolojiyi, teknolojiyi, hastalıkları, hayvan ve bitki türlerini, hatta kız çocuklarının ergenliğe girme yaşını bile değiştiriyor.  Mesela birçok Avrupa ülkesinde çalışma saatlerine sıcaklara uygun yeni düzenleme getirildi. Olimpiyatlar da kaçınılmaz olarak bundan etkilenecek gibi görünüyor” diyor. 

2024 Paris Olimpiyat oyunları için klima yerine jeotermal soğutma sistemlerinin kullanılması, oyun saatlerinin güneşe göre planlanması gibi birçok önlemin alındığı bilgisini veriyor. Zira bu yıl, “En sıcak olimpiyat” rekorunun kırılabileceği beklentisi var. Rapora göre, Paris'te sıcaklık değerlerinin 30 derecenin üstünde olduğu gün sayısı arttı. Bu durumun sporcuların sağlığını tehdit edebileceği hatta hayati risk oluşturabileceği üzerinde duruluyor. 

Dilara Koçak sporcuların, güçsüzlük olarak algılanabileceği düşüncesiyle- sıcağın performansa etkisi konusunda konuşmaktan çekindiklerini anlatıyor.  

Dilara Koçak’ın dikkat çektiği “Ateş Halkaları: 2024 Paris Olimpiyatları’nda Sıcak Riskleri” adlı raporda yer alan tespitler ve önlemlerde öncelikle olimpiyatlar için artık daha serin ayların seçilmesi gerektiği belirtiliyor. Sporcular için soğutma tesislerinin kurulması bir diğer öneri. İklim değişikliğinin sporcular tarafından dile getirilmesi hatta kampanyalar düzenlenmesi ve yeşil enerjiye teşviğin artması için fosil yakıt sponsorluklarının kaldırılması önemli tavsiyeler arasında sıralanıyor. 

Dilara Koçak’ın “Sıcak havalara dayanma rehberi”nde ise şu öneriler var: 

Buz çözüm değil: Serinlemek için eliniz her seferinde buza ve buzlu gıdalara gitmesin. Dondurulmuş yoğurt ya da meyve, dondurma, şekerli içecekler ve suyu buzlu içmek anlık serinleme sağlar ama dozu kaçırırsanız vücut ısı dengenizi bozarsınız. Bu gıdaları sindirmeye çalışırken vücudunuzun genel ısısı artar, dolayısıyla çok kısa sürede tekrar serinlemeye ihtiyaç duyarsınız.

Su en etkili çözüm: İdrar, terleme ve nefesle kaybettiğiniz suyu geri kazanmak için günde en az 2-2,5 litre su için. Ayrıca elektrolit eksikliğinin yapacağı baş ağrısı, karıncalanma, kas krampları gibi yan etkilerden korunmak için 1-2 şişe maden suyu tüketin. 

Bozulan uyku düzeni için: Akşam kafeinli içecek tüketmeyin, melisa ya da papatya çayını soğuk için. Vişne ve kiraz uyku hormonu olarak bilinen melatonin içeriği, kabak çekirdeği ise triptofan ve magnezyum içeriği ile uyku kalitenizi destekler. Ayrıca soğuk su spreyi hazırlayıp başucunuzda tutun, gece boyunca ihtiyaç oldukça kullanın. 

Ne yediğinize dikkat edin: Gün boyu maruz kaldığınız güneşin yorgunluğunu atmak için akşam yemeğinde Akdeniz tipi beslenin. Yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, salatalar, soğuk çorbalar, zeytinyağlı yemekler ve balık tercih edilebilir. 

SICAKTA SERİN KALMANIN YOLLARI 

Sıcak havanın olumsuz sağlık etkilerinin halk sağlığı uygulamalarıyla önlenebileceğini bildiren Dünya Sağlık Örgütü’nün artan sıcaklıklara uyum sağlamak için başlattığı #KeepCool kampanyası için hazırladığı önerileri ise şöyle: 

Evinizi serin tutun. Gece havasını evinizi serinletmek için kullanın. Gündüz ise güneşlik ve panjurları kapatarak evinizin içindeki ısı yükünü azaltın.

Günün en sıcak saatlerinde dışarı çıkıp yorucu aktivitelerde bulunmaktan kaçının, gölgede kalın. Mümkünse günün 2-3 saatini serin bir yerde, klimalı bir ortamda geçirin.

Çocukları ve evcil hayvanları park edilmiş araçlarda bırakmayın. 

Vücudunuzu serin tutmak için hafif, bol giysiler tercih edin, sık duş alın. 

Alkol ve kafeinden kaçının.