Kayyım meselesi, memlekette sahneye konmuş tiyatronun sadece bir perdesi.
Oyunun bütününe bakmak lazım.
Ama çok bilen iktidar beslemelerinin her zaman “büyük resmi” görüp sonsuz cehaletlerinin sınırlarını zorladıkları gibi değil.
Sadece içinde yaşadığımız sürece odaklanmaya çalışalım.
Önce şöyle derin bir nefes alıp beynimizin gri hücrelerinin içinde Türkiye'nin son yıllarının üç boyutlu siyasi resmini oluşturalım.
Hafızayı beşer nisyan ile malülmüş.
Üç vakit öncesinde neler oldu, kimler neler söyledi, neler yaptı; hafızamızı tazeleyelim ki, bugün içine düştüğümüz tezgahı biraz olsun anlayabilelim.
Sonbahar kapımızı çaldığında enflasyon, yoksulluk, açlık filan derken birden bire kendimizi Kürt meselesini tartışırken bulduk.
Tayyip, bir eliyle Bahçeli üzerinden DEM'e Öcalan havucunu uzattı ama diğer eliyle de enselerine şepeşilleyi patlatıverdi.
Kayyım sopasından önce Esenyurt Belediyesi nasibini aldı. Sonra da Mardin, Batman ve Halfeti belediyeleri.
Türkiye toz duman oldu demiyelim ama siyaset bir güzel karıştı.
Mardin burada sembolik açıdan önemli!
Bu yüzden görevden alınan Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün üzerinde biraz durmak lazım. Çünkü geçmişten bugüne Atlantik ötesinin PKK'yla kurguladığı oyunlarda hep ön planda oldu.
Mesela, bir zamanlar Kürt meselesini kendince çözmeye çalışan Turgut Özal, Ahmet Türk'ü Öcalan ile görüşmesi için görevlendirmişti.
Onun dışında Bahçeli'nin söylediği gibi “Köklü bir aileye mensup Kürt ağası” yani, bildiğimiz aşiret reisi, feodal beydi.
Dedesi Kanco Bey Abdülhamid'in kurduğu Hamidiye Alayları’nın komutanlarındandı.
Üstelik, rivayetlere göre Birinci Cihan Harbi'nde, Mardin ve çevresindeki Ermenilerin mallarına çökmüş bugünkü zenginliklerinin temelini atmıştı.
Arka fona bu bilgileri koyduktan sonra devam edelim.
Kayyım kararının tebliğ edilmesinden sonra, bir zamanlar Tayyip'in “Abi” diyerek yanağını okşadığı Hasan Cemal telefona sarılıp Ahmet Türk'ü aramış.
Geçmiş olsun filan...
O da demiş ki, “Hep demokrasi dedik, adalet dedik, diyoruz ama demokrasi de adalet de kapımızı çalmıyor”
Sonra da eklemiş, “Bak Hasan Cemal bunlar iktidardan gitmemek için her şeye başvuracaklar!”
Oysa daha dokuz ay önce "Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununu çözeceğine inancımız yoktu. Bugün de yok. CHP bu kadar muazzam bir sorunu çözecek kabiliyette değil. Bugün bir lider yok orada. Çözmek isterse Erdoğan çözer, çünkü o lider" diyerek nağme yapan bizzat kendisiydi.
Şimdi mi aklı başına geldi, bilmiyoruz.
Övgüler yağdırdığı Tayyip, yaşına başına bakmadan ipini çekivermişti.
Öncesine de göz atalım.
Tayyip'in talimatıyla 2013 yılında İmralı'ya gitmişti. Öcalan ile görüşmüş, dönüşünde “Silahlı mücadeleye son verecek olan Öcalan'dır. Görüşmelerde karşılıklı irade beyanı var” açıklamasını yapmıştı.
Ancak işler sarpa sardı, yürümedi.
Bir yıl sonra Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. 2016'da hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olmak”, “Silahlı terör örgütü propagandası yapmak” gerekçesiyle dava açıldı, görevinden alındı. Tutukladılar, hapse attılar. 3 Şubat 2017'de de sağlık sorunları gerekçesiyle tahliye ettiler.
Tayyip'in kendi menfaati söz konusu olduğunda gözünü nasıl karartabileceğini anlamıştı.
Ama yine de 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aday oldu, seçildi. 19 Ağustos 2019'da görevinden alındı yerine kayyım atandı.
İlginç olan, devletin aday olmasına yeşil ışık yakmasıydı. Kimse çıkıp, “sen aday olamazsın” dememişti. Sanki birileri, “aday ol, biz de seni görevinden alalım, yerine kayyım atayalım, seçim öncesi elimizde pazarlık kozu olsun” derdindeydi.
Diğerleri de seni görevden alsınlar bize de bağırıp çağırmak için bahane çıksın hesabındaydı.
Sonunda iktidarın şamar oğlanına döndüğünü anlamış olacak ki, 14 Ocak 2024 aktif siyaseti bıraktığını açıkladı.
Yeter artık, dedi.
Ancak hızla devreye girdiler, “seçimden sonra bizi güzel günler bekliyor” diyerek yeniden aday olması için ikna ettiler.
Zokayı yine yutmuştu. 31 Mart'ta üçüncü kez Mardin Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Ancak, iki buçuk ay sonra çömlek patladı.
Kobani Davası'nda karar çıktı, 10 yıl hapis cezası aldı. Eğer bu karar seçimden önce açıklansaydı büyük ihtimalle aday olmayacaktı belki de zaten adaylık için lazım olan “temiz kağıdını” alamayacaktı.
Ama Tayyip'in sopasını hakkıyla kullanabilmesi için kararın seçim sonrasında bırakılması gerekiyordu ki, önce koltuğa otursun ardından görevden alınıp yerine kayyım atansın.
Öyle de oldu, üç yıl önce sırtını sıvazladığı Ahmet Türk'ün ipini çekiverdi.
Ez cümle kendimizi birden bire kayyım krizinin içinde bulduk.
Özgür Özel her zamanki gibi hiç düşünmeden tuzluğu eline alıp koştu. Soluğu Mardin'de aldı.
Artık çok belli, iktidar kontrollü kriz siyasetiyle 2028'e kadar olan süreci kendi istediği gibi şekillendirmeye başladı.
Bunun için ilk aşamada hem DEM'in hem de CHP'nin parçalanması, bölünmesi ve seçmen nezdinde itibarsızlaştırılması lazım.
Özgür Özel'in siyasi cehaletini, kapasitesizliğini, beceriksizliğini bir güzel kullanarak, DEM ile CHP'yi aynı çuvalın içine bir güzel koydu.
Şimdi istediği gibi oyun kurabilecek.
Partide kurmay aklı kalmadığı için Özgür Özel kayyım siyasetine tepki göstereyim derken -belki de bilerek ve isteyerek- kendisini PKK yardakçılarına destek verirken buldu.
DEM eşbaşkanı Tuncay Demirhan, CHP otobüsünün üstünde, “Seyit Rıza, Şeyh Sait, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır” demesi yenilir yutulur gibi değil.
Tayyip, öyle ya da böyle 31 Mart'taki hezimetin ardından psikolojik üstünlüğü yeniden yakaladı. DEM'cileri istediği kıvama getirdikten sonra üç vakte kadar önümüzde yeniden aday olmasına sağlayacak bir Anayasa değişikliği için düğmeye basması kesin gibi görünüyor diyerek yazımıza noktayı koyalım.
Çok Okunanlar
A101 21 Kasım 2024 Perşembe aktüel ürünler kataloğu yayımlandı!
Bu akşam maç var mı? 20 Kasım bugün hangi maçlar oynanacak? Saat kaçta?
BEDAŞ 21 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
21 Kasım 2024 burç yorumları
Kainat güzeli seçilmişti! Makyajsız hali gündem oldu
Fatih Altaylı'dan Acun Ilıcalı ve yasa dışı bahis yorumu
Onur ve Semih arasında MasterChef'te kavga! Yeni fragmanda olay anları
Bu akşam TV'de ne var? 20 Kasım Çarşamba Kanal D, Show TV, TRT1, ATV, Star TV
Emekli promosyonlarında yarış kızıştı: Hangi banka ne kadar ödeme yapıyor?
Altın fiyatları bugün ne kadar?