Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
40,9805
Dolar
Arrow
37,9747
İngiliz Sterlini
Arrow
49,2140
Altın
Arrow
3687,0000
BIST
Arrow
9.617

'Bardağı masadan kaldırmayan gençler, memleketi ayağa kaldırdı'

Geçen hafta, “Tayyip Erdoğan çıkar; noktayı koyar, mesele kapanır; eğer ki milyonlar kendiliğinden sokağa dökülüp Ekrem İmamoğlu'nun hakkını aramasın” diye yazmıştık.

Milyonlar gerçekten sokağa döküldü!

Özellikle de gençler.

Ben dahil, kimsenin beğenmediği Z kuşağı...

Sosyal medyada genç bir anne demiş ki evde bardağı masadan kaldırmaya üşenen gençler, memleketi ayağa kaldırdı.

Sonra da eklemiş:

- Annem bir zahmet pijamanı da yerden alıver...

Mesele, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına gösterilen tepkiyi daha ilk günden aştı; memleketin tamamını içine alan demokrasi, hak, hukuk, adalet arayışına döndü.

Bir kez daha gördük ki korku dağları bekliyor.

Korktukça hata yapıyor, hata yaptıkça korkuyor.

Gel de büyük usta Nazım Hikmet'i anma!

O yüzden ortaya çıkacağını bildiği ağır ekonomik faturaya rağmen bütün düğmelere aynı anda bastı.

Önce, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal ettiler sonra belediye ekibini cümbür cemaat gözaltına aldılar.

İşte bu, artık umudunu kaybetme noktasına gelmiş gençlerin fitilini ateşledi.

Aslında ortalığın böylesine karışmasını kimse beklemiyordu.

Yurdum insanının bezginliği, yılgınlığı, tepkisizliği, “nasıl olsa bir şey değişmez” algısı, ana muhalefetin beceriksizliği, Özgür Özel'in basiretsizliği memleketin tamamına sirayet etmiş umutsuzluğu perçinliyordu ki Z kuşağı birden sahneye çıktı.

Hani, doğduklarından bu yana siyasal İslamcı zihniyet dışında bir iktidar görmemiş, sosyal medyadan başını kaldırmayan, Instagram'la yatıp X'le kalkan, Tiktok'la, Youtube'la nefes alan; bizim kuşak anne babaların gözünde hımbıl, tembel, siyasetten bihaber hatta zır cahil gençler.

Sokağa bir çıktılar, pîr çıktılar...

Özellikle ODTÜ'de yine destan yazılıyor.

Gezi'de iktidarı düşüremeseler de iyice bir sallamış olan abilerini, ablalarını geride bırakacak gibiler.

Kısa sürede, eylemlerin dinamosu oldular.

Çok haklı isyanları, çok haklı talepleri var. Bunu görmek lazım.

Herkesin ciddiye alması gereken bir öfke patlaması...

Ekrem İmamoğlu sadece bir sembol. Sayalım ki bardağı taşıran son damla...

Birilerinin sürekli olarak kendilerine parmak sallamasından artık bıktıkları çok belli.

Ama çok daha önemlisi İslamcı azgın bir azınlık giderek semiriyorken kendilerinin açlığa, yoksulluğa, güvencesizliğe, gerici eğitime mahkum ediliyor olması.

Geleceğe dair umutlarının her geçen gün tükenmesi...

İktidarın insanları kafasına göre suçlayıp hapse attığı;

Hukukun, demokrasinin, insan haklarının ayaklar altına alındığı;

Liyakatin tamamen ortadan kalktığı, kamusal alanı tarikatların, cemaatlerin işgal ettiği;

Eğitimin ortaçağ zihniyetinin elinde dincileştiği, yolsuzluğun, kadın cinayetlerinin vaka-ı adiye haline geldiği;

Doğanın, hayvanların, fütursuzca katledildiği;

Cumhuriyetin kurucu değerlerinin yok sayıldığı, ulusal kimliğin ayaklar altına alındığı, mağduriyet edebiyatı üzerinden etnikçiliğin, mezhepçiliğin kutsandığı;

Laikliğin esamisinin okunmadığı;

Teröristlerin makbul ve meşru kabul edildiği;

Emperyalizmin uşaklığına soyunanların kaderlerini belirlediği;

Bir memlekette yaşamak istemiyorlar!

Bu kadar açık ve net.

Meydanlardaki gençlerin sloganlarına, taşıdıkları bayraklara, pankartlara, dövizlere  baktığınızda bunu çok rahat anlayabilirsiniz.

Tepkilerinden sadece iktidar değil, CHP de nasibini alıyor.

Şimdiye kadar, gerek çeşitli siyasi hesaplarla gerek beceriksizlikle ama çoğunlukla iktidarla işbirliği yaptıkları için ortaya çıkan muhalefet boşluğunu bir güzel doldurdular.

Korku duvarlarını aştılar, iktidarın anlayacağı dilden konuştular.

Lafı eğip bükmeden söyleyelim, bu süreçte CHP'nin gençlerin tepkisini yönlendirmesi gerekirken bir haftadan bu yana gördük ki, CHP gençleri değil, gençler CHP'yi çekip çeviriyor.

Mesela, Saraçhane'de “Özgür Özel gelsene, biber gazı yesene”, “Özgür bizi Taksim’e götür” ve “miting değil eylem istiyoruz”  diye atılan sloganlar çok şey anlatıyor.

Gençler Taksim'e çıkmanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyor ama Özgür Özel, bir şekilde frene basmanın derdinde. Anlaşıldığı kadarıyla, iktidarla ipleri tamamen koparmak istemiyor, ne kadar bağırıp çağırsa da kritik noktada bir pazarlık payı bırakmaya gayret ediyor.

İktidarın kayyım sopasını elinde tutarak, CHP'ye geri adım attırmaya çalışacağını tahmin etmek için kristal küreye ihtiyaç yok.

Süreç son derece kritik.

Özgür Özel, buradan erken seçimi zorlar mı ya da sen İmamoğlu'nu al, Büyükşehir Belediyesi bende kalsın veya sen yeter ki benim önümü aç, geri kalanı önemli değil filan der mi üç vakte kadar anlarız.

Ez cümle, Tayyip Erdoğan'ın “ne yaparsam yapayım yanıma kâr kalır” hesabı sanki bu kez tutmadı. Eğer ki Özgür Özel, bir son dakika pazarlığıyla tornistan edip bu süreci akamete uğratmasın, diyerek yazımıza noktayı koyalım.