Nevşin Mengü, ortalığı fena karıştırdı.
Ankara'dan aldığı kulis bilgisini aktarırken CHP Kurultayı'nın iptali için açılan davada Cumhuriyet Savcısı'nın Kılıçdaroğlu'na 'özel' bir mesaj gönderdiğini iddia etti.
Savcı demiş ki:
“Ya Kemal Bey gelir, burada ifade verir, derse ki, ya olur mu öyle şey canım! CHP'de bir yolsuzluk olabilir mi! Hele hele ki ben o zaman genel başkandım, kendi genel başkanlığım, kendi düzenlediğim kurultaydı. Öyle oldu, böyle oldu, iddialar bu yönde. Asla ben böyle bir şey kabul etmiyorum. Olmamıştır böyle bir şey. Ben görmedim, şahit olmadım' derse, bu dosyayı kapatırız”
Burada duralım ve derin bir nefes alalım.
Bugünün Türkiye’sinde bir cumhuriyet savcısının ana muhalefet partisinin eski genel başkanına böyle bir mesaj gönderebilmesi için eskilerin tabiriyle yürek yemiş olması lazım, eğer ki yaptığı sarayın bilgisi dışında değilse...
Bu başka bir tartışma konusu ama meselenin CHP'yi ilgilendiren yönü son derece ciddi.
İddiayı doğru kabul edersek ki Nevşin Mengü ısrarla haberinin arkasında olduğunu söylüyor, Kılıçdaroğlu'nun ifadeye gitmemiş olmasının anlamı belli.
“Dosyayı kapatma”
Savcı'nın bu mesajı alıp almadığını ya da aldıysa bile nasıl bir tutum takınacağını şimdilik bilmiyoruz.
Bir sonraki duruşma 30 Haziran'da. Karar çıkarsa, o zaman öğrenmiş olacağız.
Ancak son duruşmanın mahkeme tutanağına “4-5 Kasım 2023’te yapılan kurultayın yok hükmünde olduğunun tespitiyle iptali, mutlak butlanla (hukuki işlemin sözleşme ve kanunla belirlenmiş şartlara uymadığından geçersiz sayılması) sakatlandığı gerekçesiyle Özgür Özel ve MYK, parti meclisi üyelerinin görevden uzaklaştırılması ve Kemal Kılıçdaroğlu’yla önceki parti meclisi üyelerinin görevlerine iadesine ilişkin dava olduğu anlaşıldı” yönündeki ifadelerin girmiş olması, CHP açısından pek hayra alamet değil.
Diyelim, mahkeme CHP'nin anahtarını yeniden Kılıçdaroğlu'na verdi.
Daha önce söylediğimiz gibi o vakit yandı gülüm keten helva!
Ama nedendir bilinmez biz cümbür cemaat bir kör döğüşü izler gibiyiz. Kimin ne dediği, ne söylemek istediği, ne yaptığı, ne ettiği belli değil.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Nevşin Mengü'ye hakaretin, tehdidin bini bir para.
“Foncu”, “Sahibinin sesi” filan diyerek “ad hominem” üzerinden yürümek meseleyi çözmüyor. Ortaya attığı iddialar geçiştirilecek gibi değil.
CHP'liler asıl cevaplanması gereken soruları görmezden gelip, kim daha çok bağırırsa o haklı çıkar gibi çocukça bir yaklaşım içindeler.
Mesela, Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik sosyal medya hesabından ağzına geleni söyledi, “Kaynağını açıklayamazsan güdülenmenin etkisiyle yalan konuştuğunu, bile bile iftira attığını kabul etmiş olacaksın!... Bu iftiranın bedelini hukuk önünde vermeni sağlayacağıma emin ol!” diye tehdit bile etti ama sonrasında “Kemal Bey'in geri dönüp dönmeyeceği konusunda ben yorum yapamam” deyiverdi.
Arkadaş, meselenin özü zaten bu değil mi!
“Kemal bey kesinlikle geri dönmeyecek, o defteri kapadı” diyemiyorsan, öncesinde söylediklerinin hiç bir anlamı yok.
Nevşin Mengü, “Kılıçdaroğlu, 'Ben kayyum gibi atanmam, kurultay dosyası kapanmıştır' desin" önerisini bile getirdi ama o cenahtan tık çıkmadı.
Gelin şimdi de kaseti tersten okuyalım.
CHP kurultayında İmamoğlu'nun Özgür Özel lehine devreye girdiği, delegelerden bazılarını ikna ettiği sır değil.
Zaten ertesi gün bütün bunlar siyaset kulislerine yansımıştı.
Burada bir şaibe olup olmadığını bilmiyoruz ama eğer ki varsa, eğer ki Genel Başkanlık Kılıçdaroğlu’nun elinden haksız ve hukuksuzca alındıysa ne olacak?
“Olan oldu, en iyisi ben köşeme çekilip oturayım” demesi mi doğru olur yoksa “Böyle bir haksızlık varsa, ortaya çıksın” demesi mi?
Ne yazık ki memleketin bugün içinde bulunduğu ahval ve şerait, Kılıçdaroğlu'nun yarını değil, yarından sonrayı düşünerek “stratejik bir akılla” hareket etmesini gerektiriyor.
Yoksa o koltuk, ne kendisini ne de Özgür Özel'in babasının tapulu malı.
Memleket freni patlamış kamyon gibi uçuruma doğru hızla giderken, CHP'yi parça pinçik etmek isteyenlerin oyununa gelenleri tarih affetmeyecektir, diyerek yazımıza noktayı koyalım.
Çok Okunanlar

Gelinim Mutfakta 29 Mayıs Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

BİM 30 Mayıs 2025 Aktüel kataloğu yayımlandı! hangi ürünler geliyor?

İstanbul’un Fethi: İmamoğlu’ndan önce şu haritaya baksanız!..

Wilson Prensipleri, emperyalizm muhipleri, Sevr sevdalıları…

AKP kulislerinde dikkat çeken 'gri alan' alarmı

Erdoğan'ın 'yeni anayasa ekibinin' dosyası

Reyting sonuçları açıklandı! 28 Mayıs Çarşamba günü en çok izlenen yapım ne oldu

Türkiye'de nüfus kendini yenilemiyor!

Yeni Şafak’tan Şimşek’e bir darbe daha

Kerem Aktürkoğlu ile Ceren Azak evlendi: Düğünden ilk kare geldi