Memleket adeta yangın yeri; yurdum insanı açlıkla, yoksullukla boğuşuyor; CHP bıraktı memleketin alev alev yanan gerçek gündemini, ne zaman ve nasıl yapılacağı belli olmayan seçimdeki adayını belirlemenin derdine düştü.
Parti Meclisi ön seçim yapılmasını kararlaştırdı, takvim ve yöntem konusunda Merkez Yönetim Kurulu'na yetki verdi. Özgür Özel de ön seçim tarihini 23 Mart olarak açıkladı.
Ciğerlerini bilmesek sayalım ki, bir demokrasi şöleni bizi bekliyor.
Anam babam, geçelim bunları bir kalemde…
İster ön seçim yapsınlar, ister çöp çeksinler, ister fal baktırsınlar, ister yazı tura atsınlar ya da Dinçer Güner’e sorsunlar; hiçbir önemi yok.
Tayyip, bunlarla kedinin kuyruğuyla oynadığı gibi oynuyor.
Kim ne derse desin, kendi karşısına çıkacak adayı yine kendisi belirleyecek.
CHP’liler bu kafada devam ederse Tayyip, seçimi kimsenin sorgulayamayacağı şekilde yine rakibinin kafasına vura vura kazanacak.
Ön seçimi düğün bayram filan sanıyorlar ama nasıl tezgâha geldiklerini anladıklarında iş işten geçmiş olacak.
Özgür Özel sağda solda, eline mikrofonu her geçirdiğinde bağırıp çağırıp coşuyor. Aslında, kelimenin tam anlamıyla etkisiz eleman!
Açık konuşalım, şimdi CHP’de Ekrem’in borusu ötüyor.
Tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan soruşturmalardan sıyırabilmenin derdine düştüğü için de işini şansa bırakmak istemiyor.
Adaylığı kazasız belasız resmileştiğinde iktidar karşısında dokunulmazlık kazanacağını düşünüyor - ki bunun büyük bir hata olduğunun farkında değil - eğer ahval ve şerait kendisi için namüsait bir mahiyette tezahür ederse CHP’nin ve CHP’lilerin arkasında duracağı hesabını yapıyor.
Mealen, iktidar beni içeri atmaya cesaret edemez!
Bu yüzden bastırdıkça bastırıyor.
Ama hata yapıyor.
Mahkemenin hakkında karar vermesi, sonrasında polislerin gelip makamından alıp Silivri’ye götürmesi, sadece Tayyip’in kaşının gözünün biraz oynamasına bakar.
Anketlerde öndeymiş gibi görünüyor ancak beriki mahallede güvenini giderek kaybediyor.
Mansur ise ağır abi…
Konuşmadığı sürece mesele yok da iş iki satır açıklama yapmaya geldiğinde batırma ihtimali çok fazla.
Bugüne kadar mikrofonu eline pek fazla almadığı için sürekli prim yaptı.
Ama kitleleri peşinden sürüklemesi için konuşması lazım.
Türkiye gibi bir ülkede liderliğe soyunmanın yolunun muhteşem bir hitabet yeteneğinden geçtiğini bilmiyor olamaz.
Eğer bilmiyorsa, birilerinin bunu kendisine söylemesinin zamanı gelmiş de geçiyor.
CHP’lilerin oylarıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı oldu ama CHP ve seçmeni ile arasına sürekli mesafe koydu.
Ekrem’i saha dışına atarlar, meydan nasıl olsa bana kalır diye düşünüyordu ama evde yaptığı bu hesap çarşıya uymadı.
Ön seçim filan ister istemez şimdilik yedek kulübesine razı oldu.
İnsanlar iktidara karşı cansiperane mücadele ederken, Mansur üç beş ankete güvenip, kenarda kendisini nadasa çekmiş, fazla hasar almadan seçime kadar idare edersem gerisi kolay diyerek etliye sütlüye karışmamayı tercih etmişti.
Şimdi aday olmaya kalksa da o iş artık bitti sayılır.
Önseçimden Ekrem’in çıkacağı kesin.
Sonrasını hep birlikte göreceğiz.
Kökleri, Müdafayı Hukuk’a dayanan, Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış, devrimler yapmış, yurdum insanını kul olmaktan kurtarmış, bu memleketin kalkınması için atılan her adımın altında imzası olan koskoca CHP, biri zaten CHP’li olmayan, diğerinin de ne kadar CHP’li olduğu tartışmalı ancak iki aday bulabildi.
Biz ise aday belirlenirken asıl konuşmamız gerekenleri bir kenara bıraktık, neresinden bakarsak bakalım, Ekrem ile Mansur arasında sıkıştık kaldık.
İçlerinde;
Bu memleketi, kurucu ayarlarına geri döndürmeyi, laikliği tavizsiz uygulamayı, eğitim sistemini ortaçağ zihniyetinden kurtarmayı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tarikatçılardan, cemaatçilerden temizlemeyi;
Beşli çeteden, halkı soyup soğana çevirenlerden, bizi ortaçağ karanlığına sürükleyen artık kim varsa cümlesinden hesap sormayı;
Emekliyi, emekçiyi insan gibi yaşatacak sosyal düzen kurmayı, Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak için gece gündüz demeden çalışacağını taahhüt eden var mı?
Mesela, gururla “Türkiyeli” değil de “Türk vatandaşı” diyebilecek mi?
Sığınmacıları ivedilikle gönderecek mi?
Devletteki israfa, yağmaya son verebilecek mi?
Emperyalizmin Türkiye'deki uzantılarına karşı durup, memleketin birliğini bütünlüğünü koruyabilecek mi?
Ezcümle, din, iman, Allah, kitap hamasetini bırakıp Cumhuriyeti gerçek anlamda sahiplenebilecek mi?
Geri kalanı kendi adıma beni hiç ilgilendirmiyor.
Ben, tercihimi birilerinin bize ittirdiği gibi “kazanacak” adaydan yana değil, bu ilkelerle yurdum insanının karşısına geçip “Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmeye talibim” diyenden yana kullanacağım.
Çok Okunanlar

Reyting sonuçları açıklandı! 7 Mayıs Çarşamba günü en çok izlenen yapım ne oldu?

Gelinim Mutfakta 8 Mayıs Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

2025 kurban bedelleri açıklandı

Bu kuşak kendisine biçilen sessizliği artık kabul etmiyor!

BEDAŞ İstanbul'da bugün elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

Cumhur İttifakı'nda büyük kayıp! Anket sonuçları ortaya çıktı

Ben Atatürk Orman Çiftliği: 100 yaşındayım

‘İletişimi anlamak insanı ve toplumunu anlamaktır’

Müzik kursunda iğrenç olay! Öğrencilerinin gözünü bağladı, 'tadım oyunu' oynadı

Anonymous'tan Erdoğan'a mesaj