İşler tam Özgür Özel'in istediği gibi gidiyor!

Tayyip Erdoğan, Trump’ın icazetiyle düğmeye basmadan önce, 6 Mart’ta CHP’li belediyelere yönelik operasyonları alt alta yazmış, sıranın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geleceğine işaret etmiş, “Ekrem ve Mansur’un oyun dışı kalması, Özgür Özel’in önünü açar mı?” diye sormuştuk.

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasından bir gün sonra, yani 20 Mart’ta “Tayyip Erdoğan, bu mıntıka temizliğiyle aslında Özgür Özel’in önünü açıyor... Özgür Özel, kendi tabiriyle iki önemli forvetinin oyundan düşmesiyle ‘mecburen’ elini taşın altına koyacak, ‘Sorumluluktan kaçmak olmaz.’ diyecek, millete ‘Genel Başkan’ın Cumhurbaşkanı adaylığından doğal ne olabilir ki?’ diye ittirmeye çalışacak...” demiştik.

Yazıların daha mürekkebi kurumadı. Ama son haftalarda yaşanan gelişmelerden anlıyoruz ki işler tam Özgür Özel’in istediği gibi gidiyor.

2011’de Meclis’e geldiği zaman son derece düşük profil veren, basın koridorundaki gazetecilere “abi” diyerek Plan Bütçe Komisyonu’nun yerini soran sıradan bir vekildi.

Kılıçdaroğlu’nun dizinin dibinde, ılık kozası içinde siyaseten beslenip büyüdü, ortaya çıkmak için uygun vakti bekledi.

Hulusi Akar’a verdiği ayar ile muhalif seçmenin gözüne girdikten sonra yavaş yavaş kendisini göstermeye başladı.

Önce Kılıçdaroğlu’na güzel bir kazık attı.

Seçim hezimeti sonrası toplanan kurultayda Ekrem İmamoğlu’nun desteğiyle manevi babasının yerine Genel Başkan seçildi.

Belli ki ortada “Sen beni Cumhurbaşkanı adayı yap, ben de seni Genel Başkan yapayım.” pazarlığı vardı.

Sonra yine uygun vakti bekledi.

Yerini garantiye almanın yolunun Beştepe’den geçtiğini düşünmüş olacak ki, koltuğuna oturur oturmaz “Yumuşayalım, normalleşelim, ılıklaşalım.” filan diye Tayyip Erdoğan’a yaranmak istedi.

Şöyle sağdan sola, soldan sağa savrulup kendince bir siyaset alanı belirlemeye kalktı.

Ama bu süreçte, PKK sempatizanı bir opera sanatçısının elini öpmek, daha hava kararmadan ışıkları aç-kapa eylemi organize etmek, söz verip Taksim’e çıkamamak, vatan haini Şeyh Said’in yakınlarına hassasiyet göstermek, Kürtçülere devlet vermeye kalkmak, Bahçeli’ye önce saydırıp sonra tükürdüğünü yalamak gibi, iktidara kırmızı kart misali öyle saçma sapan işler yaptı ki CHP Genel Başkanlığı’nı tartışılır hale getirdi.

Ama imdadına Tayyip Erdoğan yetişti.

Önce Ekrem İmamoğlu’nun diploması iptal edildi, sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon yapıldı.

Özgür Özel, zaten Ekrem İmamoğlu’nun vesayetinden kurtulabilmek için fırsat kolluyordu.

19 Mart’tan sonra sokaklar hareketlenince, Aytun Çıray’ın tabiriyle, yükselen bu dalganın üzerine sörfünü koydu.

Zaten milletin canı burnundaydı.

Kör istedi bir göz, Allah verdi iki göz misali; yurdum insanında bıçağın artık kemiğe dayanmış olmasını bir güzel kullandı.

Finalde, Maltepe’de topladığı milyonlara “liderliğini” tescil ettirdi.

Üzerine olağanüstü kurultayda yeniden Genel Başkan seçilince, artık “bundan iyisi Şam’da kayısı” demiştir.

Böylece Genel Başkanlığı da liderliği de tartışılmaz hale geldi.

Bütün bu gelişmeleri hapishanedeki hücresinden takip eden Ekrem İmamoğlu, şimdi arpacık kumrusu gibi düşünüyor mudur bilinmez; ama bir önceki kurultayda delegeleri bağlayıp Özgür Özel’i Genel Başkan seçtirmiş olmasının çok büyük bir hata olduğunu muhtemelen fark etmiştir.

Bundan sonra yutkunup durmaktan bademcikleri şişse de pek faydası olacak gibi görünmüyor!

Eğer, göstere göstere gelen operasyonlardan önce kurultay toplansaydı ve Ekrem İmamoğlu Genel Başkan seçilseydi, Tayyip Erdoğan bu kadar kolay düğmeye basabilir miydi?

Milletin önüne sandık koyup Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak sadece sinsi siyasetinin bir parçası. Diplomasının iptal edilmesiyle bunun artık mümkün olmayacağını çok iyi bildiği için sureti haktan görünüp, muhalif kitleyi küstürmeden yoluna devam etmenin hesabında.

Zaten bir süre sonra öyle ya da böyle siyasi haklarından da mahrum kalacak olması, Özgür Özel’in ekmeğine yağ sürecek.

Peki ya Mansur Yavaş...

Ne yazık ki en başından bu yana düşük profil sergilediği için güçlü bir iddia ortaya koyamadı. Ara sıra çıkış yapmaya çalışsa da bunlar yeterli olmadı. Özgür Özel kadar cesaret gösterip risk alamadı.

Bundan sonra alır mı, pek umut vaat ettiği söylenemez.

O yüzden saf dışı kalması zor olmayacaktır.

Yarın öbür gün Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bir operasyon başlarsa, anlayalım ki Tayyip Erdoğan, Özgür Özel için son mıntıka temizliğini yapıyor.

Ezcümle, şimdilik CHP’nin ilk seçimdeki Cumhurbaşkanı adayı Özgür Özel olacak gibi görünüyor. Üç vakte kadar parti içindeki trol tayfası meseleyi sosyal medyada köpürtmeye başlayacaktır, kimsenin kuşkusu olmasın diyerek yazımıza noktayı koyalım.