Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
46,8469
Dolar
Arrow
40,5798
İngiliz Sterlini
Arrow
54,2381
Altın
Arrow
4339,0000
BIST
Arrow
10.642

Komisyonun esbab-ı mucibesi

Rahmetli babamın tabiriyle, bir Allah işi karışmazsa; açılım saçılım komisyonu bugün toplanıyor.

Hadi bakalım hayırlı, uğurlu olsun!

Özgür Özel erecek muradına, biz çıkalım kerevetine.

Kafasında nasıl bir hesap, kitap yaptı, CHP'yi böyle bir ateşin içine attı bilmiyoruz (!) ama emri hak vaki olana kadar Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması için oynanan bu oyunun mutlu sonla bitmeyeceği açık.

Cihet-i askeriyede, “stratejik hatalar, taktik başarılar ile düzelmez” derler.

Biz de askeri terminolojiden devam edelim; Özgür Özel, Tayyip Erdoğan'ın siyasi ömrünü uzatmak için oynanan bu tiyatroda yer almaya gönüllü olunca geri dönüşü pek mümkün olmayan “stratejik bir hata” yaptı.

Bundan sonra çal çene yürüttüğü taktik manevralarla mevzi kazansa da, iş işten geçmiş olacak.

Ne yazık ki bu hatanın bedelini hepimiz ödeyeceğiz.

İhtimal, 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yıkılışına bile şahit olacağız; Cumhuriyet devrimleriyle halka verilen egemenlik bu kez post modern bir sultanın eline geçecek, memleket İslamcı-Kürtçü bir federasyona dönüşecek.

Elbette şeamet tellallığı yapmıyoruz.

Böyle giderse işin nerede ve nasıl nihayetleneceğini, Türkiye'yi az buçuk bilen, siyasi okur yazarlığı olan herkes tahmin edebilir.

Özgür Özel şimdi haber kanallarında sinirli sinirli tabanını ikna etmeye çalışıyor. Ama nafile bir gayret içinde. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, seçim zamanı geldiğinde ne yaranmaya çalıştığı Kürtçülerden, Kürt seçmenden ne de her fırsatta güzelleme yaptığı İslamcılardan oy alabilecek.

Terör örgütü PKK'nın, onun eli kanlı lideri Abdullah Öcalan'ın ve siyasi kanadı DEM'in peşine takılarak geleneksel tabanını kendisinden uzaklaştırmış olmasının faturası işte o zaman ortaya çıkacak.

CHP'nin oyu dibe vurduğunda ayakları suya erer mi, bilmiyoruz. Zamanı geldiğinde göreceğiz.

Şimdi ak sakallı tarih babanın defterine bu notu düşelim.

Tekrar altını çizersek, Özgür Özel, bu kararı CHP tabanına rağmen aldı; gitti ihanet komisyonunun içine balıklama atladı.

İsteseydi, CHP üyelerinin önüne sandığı koyardı. Oradan çıkacak sonuca göre karar verirdi. Mesela, “Ben, üyelerimin görüşünü dikkate aldım. Bizim partimizde demokrasi işler. Böyle önemli bir kararı, tabana sormadan alamazdım” filan diyebilirdi.

O zaman kimsenin CHP'yi eleştirme, suçlama hakkı kalmazdı. Üstelik, iktidara karşı eli kuvvetlenirdi.

Yapmadı, yapmak istemedi.

Çünkü, en az iktidar ve DEM kadar bu ihanet sürecinin içinde olmak istiyor.

Geçen gün çıktı, “Bana güvenin” dedi. Söyledikleri ile takındığı siyasi pozisyon arasında neredeyse 180 derece fark varken, yurdum insanına güven telkin edebilir mi?

Önce ben müdafaa-i hukuktan yanayım diyeceksin sonra Barzani’nin televizyon kanalına çıkıp Kürtçülerin ağzıyla konuşacaksın!

Hangisine inanalım?

Laf sırası geldiğinde milletin önüne bir çuval bahane koyuyor.

Ama içini dolduramıyor.

Mesela, neden Abdullah Öcalan'ın CHP'nin komisyona girmesi için bu kadar ısrarcı olduğunu makul ve mantıklı cümlelerle açıklayamıyor.

Meseleyi sürekli laf kalabalığına getiriyor.

Sözcü TV’de öyle bir “nitelikli çoğunluk” hesabı yaptı ki, evlere şenlik. Sanki, DEM’in Cumhur ittifakına eklemlendiğini bilmiyormuş gibi kendince formüller üretti. DEM’in oylarını AKP ve MHP’ye ekleyen Özlem Gürses'e kızdı, “DEM'i düşman mı görüyorsunuz” diye bir güzel çıkıştı.

Özlem Gürses, DEM'in temsil ettiği Kürtçü siyasetin bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı nasıl bir düşmanca tutum içinde olduğunu örnekleri ile anlatsaydı sonra, “Eli kanlı bir terör örgütünün siyasi kanadı olduğunu saklamayan, talimatlarını da İmralı'daki caniden alan bir siyasi partiyi siz dost olarak mı görüyorsunuz” diye sorsaydı, acaba Özgür Özel ne cevap verirdi.

Ez cümle, DEM'i sürekli koruyup kollama ihtiyacı içinde olması, CHP tabanının gözünden kaçmıyor.

Bunlar hanesine hep eksi olarak yazılıyor.

Sadece O değil, ipini elinde tutan İmamoğlu da bu işe pek meraklı.

Silivri'den yaptığı açıklamalar, kendisine destek veren insanların kafasında soru işaretlerinin artmasına neden oluyor.

Arka planda kalmamak için Kürt meselesinde de topa girme ihtiyacı hissediyor ama ne yazık ki çuvalladığının farkında değil.

Yakın zamanda, İmamoğlu balonunun patladığını görürsek şaşırmayalım.