Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
41,2925
Dolar
Arrow
37,8867
İngiliz Sterlini
Arrow
49,4503
Altın
Arrow
3711,0000
BIST
Arrow
9.810

Sıra Mansur'da mı!

Gelişmeler, siyasal İslamcı zihniyeti az buçuk tanımış olanlar için hiç şaşırtıcı olmamalı.

Lafı hiç eğip bükmeden söyleyelim; Tayyip Erdoğan, içeriden, dışarıdan gelebilecek muhtemel bütün tepkileri göze alarak Ekrem İmamoğlu'nun ipini çekti.

Basbayağı mıntıka temizliği yapıyor.

Sadece seçim için değil, kendisinden sonrasına dikensiz gül bahçesi kalsın istiyor.

Tehdit olabilecek kim varsa, nasibini fazlasıyla almakta!

İşini şansa bırakmayacak.

İstanbul'u iki defa üst üste kaybetmiş olmasından ders çıkardığı çok belli. Ekrem İmamoğlu'na karşı kazanamayacağını bildiği için daha fazla beklemeye ihtiyaç duymadı, CHP önseçim yapmadan harekete geçti.

Hakkını teslim edelim.

Siyaseti çok iyi okuyor, stratejisini çok iyi belirliyor, oyunu çok iyi kuruyor ama çok daha önemlisi elinde tuttuğu devlet aygıtının imkanlarını fütursuzca kullanıyor.

En büyük şansı, ana muhalefetin başında son derece beceriksiz, basiretsiz, öngörüsüz, sürekli ne yaptığını bilmeyen görüntüsü veren, siyaset cahili birinin olması...

Bunun farkında, adım adım ilerliyor.

Yurdum insanı zaten ölüm uykusunda. Uyandıracak kimse olmadığından köpeksiz köyde çomaksız gezer gibi rahat!

Mesele bir kaç gün daha tartışılır; Ekrem İmamoğlu'na umut bağlamış üç beş kişi büyük büyük laflarla açıklama yapar, Özgür Özel kalkar Ankara'dan İstanbul'a gelir, zevahiri kurtarmak için namus belasına tepki gösterir gibi bir iki cümle filan...

Belki milletin gazı çıksın diye üç, beş küçük eylem, protesto gösterisi; kendisine “muhalif” diyen kanallarda, sosyal medyada bolca hamaset...

O kadar...

Sonrası meçhul, çünkü sürekli topun gelişine vurduğu için “İmamoğlu'nun gözaltına alınması” ihtimali üzerinden bir “B Planı” yaptığını düşünmek safdillik olur. Sonunda Tayyip Erdoğan çıkar; noktayı koyar, mesele kapanır; eğer ki milyonlar kendiliğinden sokağa dökülüp Ekrem İmamoğlu'nun hakkını aramasın.

Dün itibarıyla Türkiye'de bambaşka bir sayfa açılmıştır.

Bugüne kadar yerel seçimlerin yarattığı umut havasıyla demokrasinin kırıntısından söz edebiliyorken, şimdi o da ortadan kalktı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atarlarsa, ondan sonra Özgür Özel, dükkanı kapatıp gidebilir.

Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Siyaseten okur yazar olan kim varsa meselenin bu noktaya geleceğini tahmin edebilirdi.

İktidar, Ekrem İmamoğlu'nun sadece diplomasını iptal ederek cumhurbaşkanlığı için önünü kesmekle yetinmedi, siyasetten tamamen silmek için son derece kritik bir adım attı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın “suç örgütü lideri” demiş olması, bunun işaret fişeği. Mealen, yaftayı yapıştıralım, bundan sonra temizlemek için uğraşsın, dursun...

Eğer iktidar İstanbul Üniversitesi'nin aldığı karardan sonra frene bassaydı Ekrem İmamoğlu'nun önümüzdeki süreçte CHP'nin başına geçip siyaset yapmasına yeşil ışık yaktığını düşünebilirdik. Ama öyle olmadı, siyasi hayatını bitirmek için bütün kuvveti ile abandı.

Bundan sonrasını kestirmek son derece güç!

Bütün dikkatler CHP'de.

Özgür Özel, 31 Mart seçimleri sonrasında yumuşayacağım, ılıklaşacağım filan diye tutturmakla, haşmetmeaplarının ceketini giyip karşısında el pençe divan durmakla davayı baştan kaybetmiş olduğundan  ne yaparsa yapsın, artık kimse ciddiye almayacaktır.

İlk tepkisi, “Siz bu darbenin neresindesiniz?” diye sorması bile meselenin önemini yeterince kavrayamamış olduğu gösteriyor.

Tamam, dediği gibi bu bir sivil darbe de Özgür Özel, bunun önüne geçmek için ne yapacak?

Cevabı yok!

Eğri oturup doğru konuşalım, yerel seçim zaferiyle birlikte, güçlü, kişilikli ve sonuç alıcı bir muhalefet ortaya koyamadığı için iktidar şimdi bütün bunlara cesaret edebiliyor. CHP'ye oy veren de vermeyen de çok iyi biliyor ki, Tayyip Erdoğan parmağını şıklatsa Özgür Özel koşa koşa Saray'ın yolunu tutar.

Ayrıca;

Ekrem İmamoğlu hırsına yenilip tarihi bile belli olmayan bir seçim için adaylığını garantiye almanın peşine düşmeseydi, bu golü bu kadar erken yemezdi.

Adaylığın, hakkındaki soruşturmalar karşısında kendisi için bir koruma kalkanı olacağı hesabını yaptı.

Ama hesabı tutmadı.

Şimdi başını iki elinin arasına alıp arpacık kumrusu gibi düşünse de faydası yok.

Köprü suyun öbür tarafında kaldı.

Artık seçenekleri ve yapabilecekleri sınırlı.

Buradan kendisine CHP'nin doğal lideri olma yolunu açabilir mi, tabanı tahkim ederek arkasında hizalayabilir mi, yaşadığı mağduriyeti köpürtüp partinin oyunu patlatır mı; bir şey söylemek zor. Seçmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kendisine büyük teveccüh gösterdi ama CHP tabanının kayda değer bir kesiminin gözünde 'Laz müteahhit’ ten öte gidemiyor.

Mansur Yavaş ise şimdilik geri planda olsa da iktidarın radarının dışında değil.

Tehdit algısı artarsa Tayyip Erdoğan hiç çekinmeden düğmeye basar, “sistem” harekete geçer, bir soruşturma dosyası icat edilir, içi doldurulur ve hooop siyaset yasağıyla oyunun dışına atılır.

O kadarını yapamazlar, demenin zaten artık bir manası yok. Ekrem İmamoğlu'nu şafak operasyonu ile evinden alanlar, Mansur Yavaş için çok rahat münasip bir bahane bulabilir.

Gelelim zurnanın zırt dediği yere.

Tayyip Erdoğan, bu mıntıka temizliğiyle aslında Özgür Özel'in önünü açıyor.

Yani kendi rakibini kendi belirliyor. 

Önümüzdeki günlerde, saray beslemelerinin ve sosyal medya trollerinin Ankara Büyükşehir Belediyesi hakkında atıp tutmaya başladığını görürsek, anlayalım ki sıra Mansur Yavaş'a geldi.

Sonrası tiyatronun son perdesi...

Özgür Özel, kendi tabiriyle iki önemli forvetinin oyundan düşmesiyle “mecburen” elini taşın altına koyacak, “Sorumluluktan kaçmak olmaz” diyecek, millete “Genel Başkan'ın Cumhurbaşkanı adayı olmasından doğal ne olabilir ki” diye ittirmeye çalışacak...

Zaten fazla bahane aramaya gerek yok!

Tayyip Erdoğan'ın istediği tam olarak budur! 

Dişine göre bir rakip. 

Böylece seçimi meşrulaştırmış, sonucunu garantiye almış olacak.

Ondan sonra hepimize cümleten geçmiş olsun!