Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,9216
Dolar
Arrow
34,0763
İngiliz Sterlini
Arrow
45,0830
Altın
Arrow
2804,0000
BIST
Arrow
9.774

SPIRA, SPERA

Türk edebiyatının büyük ismi Yaşar Kemal, “Yaşam umutsuzluktan umut üretmektir. İnsan umutsuzluktan umut üreterek bugüne kadar gelmiştir” der!

Büyük ustanın cümlesi üzerine söz söylemek haddimiz değil amma ve lakin bugünün ahval ve şeraiti içinde umutsuzluktan umut üretecek gücümüz artık tükenme noktasına geldi.

Soluk alamadığımız, tık nefes olduğumuz, “Yer demir, gök bakır” diyerek umarsızca çıkış yolu aradığımız bir distopyanın içindeyiz. 

Sağdan sola, soldan sağa savrulup duruyoruz.

Türkiye, 21 yıldan bu yana adeta cumhuriyetin değerlerini ve kazanımlarını yok etmeye yemin etmiş bir iktidar tarafından yönetiliyor.

Giderek ortaçağ karanlığına gömülüyoruz. 

Ülkenin kaynakları iktidarın çevresinde kümelenmiş çıkar gruplarını zengin ederken, toplumun geniş kesimleri yoksulluk ve yoksunluk içinde kıvranıyor.

Ülkenin dağı, taşı, toprağı, dereleri, ormanları, denizleri yağmalanıyor.

Tarım bitme noktasında, sanayi üretimi dışa bağımlı, üstelik giderek düşüyor.

Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, laiklik artık lafta bile değil!

Ülkede, dış politikadan ekonomiye, milli güvenlikten siyasete, kültür ve sanattan turizme, medyadan magazine kadar hemen her alanda fikri olan ve karar alan bir “tek adam” tarafından yönetiliyor. 

Ağzından çıkan her söz adeta padişah fermanı.

Muhalefet varla yok arası!

Son 30 yılda Türk solu, Atlantik'in öbür kıyısından esen kimlik siyaseti rüzgarı karşısında araba farı görmüş tavşan gibi hareketsiz kalınca, İslamcılık yükselen değer oldu.

Din, artık Türkiye'de kamusal alanın en önemli unsuru!

Diyanet İşleri Başkanı kolayını bulsa kendisini “Şeyhülislam” ilan edecek.

Bunun bir tık ötesi, şerri hukukun uygulandığı “İslam devleti”

Gençler umutsuz!

Türk kadını her geçen gün geri plana atılıyor. 

Kadına şiddet, iktidarın zihniyetinden besleniyor.

Suriye'den, Afganistan'dan, Pakistan'dan ve Afrika ülkelerinden gelen yasadışı göçmenler Türkiye'yi sessiz sedasız işgal ediyor.

Stratejik göç mühendisliği ile Anadolu'ya “Selefi Aşısı” yapılıyor, zihinlere “ümmet” kavramı yerleştiriliyor.

Daha elim ve daha vahimi, Türkiye'nin gerçek sahibi gençler ülkeyi terketmek için fırsat kolluyor.

Liste çok uzun!

Ancak bütün bu ahval ve şerait içinde dahi “enseyi karartma”, “umutsuzluğa kapılma” lüksümüz yok.

Her ne kadar umutsuzluktan umut üretme gücümüz tükenme noktasına gelmiş olsa da mücadeleye  devam edeceğiz! 

Vazgeçmeyeceğiz.

Sesimizi, soluğumuzu kesmeye çalışanlara inat, umudumuzla, enerjimizle yepyeni bir mecrada olacağız. 

Kartacalı komutan Hannibal’ın söylediği gibi “Ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız” dedik.

Ülkenin bugünkü koşulları içinde basın dünyasında bir yol bulamadık belki ama “bir yol” yapmaya karar verdik.

Mustafa Kemal Atatürk'ün pusulasından şaşmadan, aydınlanmacılıktan, cumhuriyet değerlerlerinden, taviz vermeden yolumuza bundan sonra 12punto.com.tr'de devam edeceğiz.

Yürekten, kocaman bir “merhaba” diyerek ilk yazımıza noktayı koyalım!