Turpun büyüğü Ekrem değilmiş!

Tam, Ekrem mi yoksa Mansur mu CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olacak diye tartışıyorduk ki, ortalık toz duman oldu.

Özgür Özel’in kazandığı CHP kurultayına “şaibe” soruşturması açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Ankara’da gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında ‘kurultay günü para karşılı oy kullandırıldığı' şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine yetkisizlik kararıyla evrakın yetki itibarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesini müteakip başsavcılığımızca soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir" açıklaması, gündeme bomba gibi düştü.

Oysa hiç şaşırmamak gerekiyor.

Tayyip işaret fişeğini çoktan atmış, CHP kurultayı için üstüne basa basa "şaibeli" demişti.

Başsavcılık da harekete geçince çarşı karıştı.

Faturayı şimdi Kemal Kılıçdaroğlu'na çıkarıyorlar.

Geçenlerde, CHP'nin, bu iddialara dair resmi bir açıklama yapmasını istemiş ve kendince sert çıkmıştı:

"Yapmıyorsanız, sükut ikrardan gelir, o zaman başka bir şey var demektir burada"

Kılıçdaroğlu'nun Özgür Özel ve avanesinden hazetmediği sır değil ama sözlerini sadece buna bağlamamak lazım.

Çünkü, söz konusu şaibe iddiaları bugün ya da dün ortaya çıkmadı.

Kurultay'ın ertesi günü bazı delegelerin satın alındığı, bu delegelere ne kadar para verildiği, buna kimlerin aracı olduğu konuşuluyordu.

Gerçeklik payı olsun, olmasın ortalık yerde bu kadar ciddi dedikodular dönüyorsa, Özgür Özel'in tehlikenin farkına varması, daha en başında bunların önüne geçmesi, kendince önlem alması lazımdı.

Ama yapmadı.

Belki önemsemedi. Belki, bundan birşey çıkmaz filan diye düşündü, bilmiyoruz.

Ama meselenin sonunun buraya varacağını tahmin etmek için kristal küreye ihtiyaç yok.

Yani, ortada böyle vahim iddialar olacak da tam CHP'nin biti kanlanırken Tayyip, bunları görmezden gelecek, ses çıkarmayacak?

Mümkün mü!

Değil elbette.

Üstelik zamanlaması da manidar. Adaylık meselesinden ötürü parti içindeki fay hatları hak kırıldı hak kırılacak derken iktidar düğmeye bastı.

Demek ki Özgür Özel, Tayyip‘in CHP'nin içine karıştırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayacağını, siyasi mühendislikte kendisinin eline su dökülemeyeceğini şimdiye kadar öğrenmemiş.

Eğri oturup doğru konuşalım, ahval ve şerait kendileri için son derece namüsait bir mahiyette tezahür etmekte.

CHP'lilerin üzerinde bir şaşkınlık, bir ne yapacağını bilmeme hali, çaktırmamaya çalışsalar da hafiften bir panik havası var.

Arpacık kumrusu gibi düşünüyorlar.

Eğer bu mesele, kurultayın iptaline kadar giderse işte o zaman yandı gülüm keten helva.

İpin ucunun kimlere kadar uzanacağı meçhul. Ekrem'in hevesi kursağında, Mansur'un eli böğründe kalabilir.

Ortada cevap bekleyen yüzlerce soru var.

Mesela, ya iktidar CHP'nin başına kayyım atarsa.

Yok o kadarını da yapmaz, yapamaz filan...

Hiç çekinmeden yapar, kimsenin şüphesi olmasın. Arada, derede kalmış seçmeni de bir güzel ikna eder; hatta, CHP'yi itibarsızlaştırmak, yurdum insanının gözünden düşürmek için başına öyle bir kayyım oturtur ki, cümle alem şaşkınlıktan dilini yutar.

Sonra?

CHP, çatır çatır parçalanır; Ekrem de Mansur da kendi yoluna gider, Özgür Özel iyot gibi açıkta kalır.

İktidarın bu meseleyi CHP aleyhine nasıl köpürteceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.

Ne yazık ki, bu işler sürekli topun gelişine vurmaya, ona buna laf yetiştirmeye, sağa sola bağırıp çağırmaya benzemiyor.

Bunu, siyasal İslamcı zihniyetin, kurucu felsefeyle nihai hesaplaşması olarak düşünebiliriz.

İçeriden ve dışarıdan aldığı bütün darbelere rağmen Cumhuriyetin son kalesi olarak varlığını sürdürmeyi bir şekilde başarmış CHP şimdi düşerse, neo Hamidyen rejimin tesisinin önünde artık hiç bir engel kalmayacaktır.