Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.103

Ya, Tayyip'in askeri, ümmetin neferi olsalardı

Eğer teğmenler Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninde “Tayyip'in askeri, ümmetin neferiyiz” diye slogan atsalardı, yine haklarında tahkikat açılıp ihraç edilmenin eşiğine gelirler miydi?

Tabii ki hayır!

Siyasal İslamcıların tıynetini biraz anlamış kim varsa, meselenin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin disipliniyle alakası bulunmadığını biliyordur.

Eğer dertleri disiplin olsaydı, mesela ortaya çıktığı an itibarıyla, sarık bağlayan ve makam arabasıyla tekkeye giden amiralin rütbeleri sökülür, kendisi de kapının önüne konurdu.

Ama sadece emekliye sevk edildi. Hem de bütün özlük hakları muhafaza edilerek.

Kendisi rencide olmasın diye azami gayret gösterildi.

Sosyal medyada köpürtülmeseydi, bunu bile yapmayacaklarından emin olacak kadar zihniyetlerine aşinayız.

Ayrıca Tayyip'in Anıtkabir'e her gidişinde bindirilmiş kıtaların kendi lehine slogan atmasından sonra sorumlu subaylar hakkında herhangi bir tahkikat açıldığını duymadık.

Üstelik, Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Yönetmeliğin “Törenler” başlıklı 35. maddesinde; “Anıtkabir'de, ancak Atatürk'e saygı için çelenk konabilir, tören düzenlenebilir. Başka amaçlarla; tören, yürüyüş ve gösteri düzenlenemez, çelenk konamaz. Anıtkabir'in manevi varlığına yakışmayan her türlü tavır, hareket, söz, yazı ve davranışlara izin verilmez” hükmünün son derece sarih olmasına rağmen.

Burada Tayyip ve şürekâsının tüylerini diken diken eden, hem genç teğmenlerin - muhtemel sonuçlarını da göze alarak – kendiliğinden böyle bir çıkış yapması hem de subay andının muhtevası üzerinden Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına mesaj vermiş olması.

Gelin biraz daha açalım.

Subay andında “Laiklik” var, “Türk Ulusu’nun namus ve şerefi” var, “ülkenin bölünmez bütünlüğü” var, Mustafa Kemal Atatürk'ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözü var!

Ez cümle Tayyip'in alerji duyduğu ne varsa, hepsi içinde.

Ama mesele sadece Tayyip'in alerjisi ile alakalı değil.

Burada içilen ant, genel geçer hamasetin çok ötesinde; siyasal İslamcıların 2002'den beri ilmek ilmek ördükleri ve neredeyse tekemmül ettirdikleri Neo Hamidyen rejimin paradigmasına karşı güçlü bir mücadele iradesini ortaya koyuyor.

Üstelik teğmenler, bu iradenin meşruiyet kaynağını “Mustafa Kemal'in askerleriyiz” sloganları ile gösterdi.

Tayyip'in haleti ruhiyesinin alt üst olduğunu tahmin edebiliriz.

22 yıldır Türk Milleti'nin yerine ümmeti, Mustafa Kemal Atatürk yerine kendisini, laikliğin yerine İslamcılığı koymak için elinden geleni yaptığını biliyoruz.

Ama beklediği, istediği sonucu alamadığı da ortada.

İktidar şimdi teğmenler üzerinden çıkaracağı içtihatla Türkiye'nin kurucu felsefesini, kurucu ilkelerini, mesela laikliği, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü, Atatürk milliyetçiliğini, ulus kimliğini savunmayı suç haline getirmeye çalışıyor.

Muhalif cenahın etrafındaki korku duvarlarını tahkim etmenin derdinde ki 2028'e kadar atacağı adımlara kimse ses çıkarmasın.

Ama asıl vahim olan, yurdum insanının genç teğmenlere güçlü şekilde sahip çıkmaması. Sosyal medyadaki klavye şövalyeliğinin ötesinde kayda değer bir tepki yok.

İktidar da bunun farkında olduğu için geri adım atma niyetinde değil.

CHP'nin sade suya tirit açıklamalarını zaten kimse ciddiye almıyor.

Böyle giderse bir adım sonrasında memleketin kurucu değerleri üzerinden siyasetin yasaklanması olacağından kimse kuşku duymamalı diyerek yazımıza noktayı koyalım.