Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.367

Yarından sonra!

11 Eylül saldırıları sonrasında ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, Ankara'da Tunalı Hilmi Caddesi'nde Dışişleri Bakanlığı'nın yetiştirdiği en değerli diplomatlardan olan Büyükelçi Türkekul  Kurttekin'i görmüş, ayaküstü birkaç soru sorma şansı yakalamıştım.

ABD, İkiz Kuleler'in yerle yeksan olmasının ardından Afganistan'ı hedef almış sıranın Irak'ta olduğunu açıklamıştı. 

Büyükelçi Kurttekin, daha önce Ortadoğu Dairesi Genel Müdürlüğü yapmış olduğu için bölgeyi çok iyi biliyordu, o dönemde Afganistan konusunda yürütülen temasların da içindeydi.

Bir nefeste, "yarın ne olacak" diye sormuştum.

Bu soruma bir cümle ile cevap vermişti.

- Yarına değil, yarından sonraya bakmak lazım!

Hamas'ın başlattığı saldırı ve İsrail'in misillemesi sonrasında yüzlerce soru işareti havada uçuşurken, aklıma Türkekul Kurttekin'in bu cümlesi geldi.

Peki yarından sonra ne olacak?

Komplo teorileriyle küresel oyun kurucuların uzun dönemli stratejik planlamaları arasındaki ince çizgiyi dikkate alarak devam edelim.

Cümlelerimizi kuyumcu kantarı hassasiyeti ile tartarak yazalım!

Ortadoğu'da, küresel yansımaları da kaçınılmaz olan yeni bir dönemin kapıları açıldı!

Öncelikle bu tespiti yapalım.

Mesele, bölgesel çatışmanın çok ötesinde sonuçlar doğuracak bir nitelik taşıyor.

Hamas, bu saldırısıyla -ki bunu İran olarak okuyalım- son dönemde İsrail ile Suudi Arabistan, BAE ve Mısır arasındaki yakınlaşmanın tam ortasına bomba koymuş oldu.

Bu ne anlama geliyor?

Geçen ay Yeni Delhi'de yapılan G20 liderler zirvesinde ABD'nin Hindistan'ı Avrupa'ya bağlayacak yeni bir ticaret yolu girişimi söz konusu olmuştu. 

"Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru" isimli proje, Hindistan'ın Mumbai limanından kalkan gemilerin Dubai'ye yanaşmasını, buradan da demiryoluyla Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail rotasını takip ederek Akdeniz üzerinden Avrupa'ya bir nakliye rotası oluşturulmasını öngörüyordu.

Öngörülen bu ticaret koridorunun varış noktası Almanya'nın kuzeyindeki Hamburg limanı olacaktı.

Yapılan hesaplamalara göre bu yeni ekonomik koridor, Avrupa'yla Hindistan arasındaki ticaretin az yüzde 40 oranında artmasını sağlayacaktı. 

İlk bakışta, rasyonel ekonomik ve stratejik yaklaşımlardan çok siyasi tercihler doğrultusunda belirlendiği izlenimi veren bu yeni koridor, bölgenin iki önemli ülkesi, Türkiye'yi ve İran'ı dışlıyordu.

Hindistan'ı önceliyor, Çin'i arka plana atıyordu.

Aslında bu proje, ABD'nin Çin'e karşı bir "ön alma" girişimiydi. 

Söz konusu proje ile ABD, Pekin yönetiminin yaklaşık 10 yıl önce Çin'i dünyaya bağlamayı bağlamayı amaçlayan yeni "İpek Yolu" projesine cevap vermek istiyordu.

Ez cümle, Ortadoğu'nun bir ekonomik merkez haline gelmesi ve İsrail'in Arap ülkeleri ile "ortak ekonomik çıkarlar" üzerinden yakınlaştırılması planlanıyordu.

İsrail'in düne kadar "tehdit" olarak gördüğü Arap ülkeleri ile yakınlaşması, bölgede İran'a karşı olan siyasi, stratejik, ekonomik ve askeri cephenin genişlemesi anlamına gelecekti.

Bu Tahran yönetimi açısından adeta bir kabus senaryosuydu!

Hamas'ın İsrail'e saldırısı işte bütün bu planlamaları alt üst etti.

İran, oyunu kuramayınca stratejik ve riskli bir adım atarak, Hamas üzerinden ABD'nin kurmaya çalıştığı oyunu bozmayı başardı!

Her ne kadar Arap ülkeleri Filistin konusunda ortak ve güçlü bir tavır alamıyor olsalar da bu aşamadan sonra İsrail ile aynı cümle içinde yer almaktan özenle kaçınacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır.

İsrail'in Hamas'a yönelik misillemesinin dozu arttıkça, Arap sokaklarındaki tepkilerin gözardı edilemeyecek noktaya ulaşacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok!

Hamas'ın saldırısı sonrasında Mısırlı bir polisin İskenderiye’de iki İsrailli turisti öldürmesi, Arap kamuoyundaki psikolojiyi yansıtması açısından önemli.

Bu zaviyeden "yarın" böyle görünüyor.

Peki, İsrail'e yapılan bu saldırı ABD'nin İran üzerine çullanması için bir gerekçe oluşturur mu?

"Yarından sonrası için" perşembe gününe randevu verip yazımıza noktayı koyalım.