Herkeste bir telaş!
Teröristbaşı Ankara'ya ulak gönderdi ya, cümbür cemaat acaba hangi ulvi düşüncelerini bizimle paylaşmak istedi diye meraka düştük!
Zafer Partisi ve İyi Parti'yi ayrı tutalım.
Onlar tavrını en başta güçlü ifadelerle ortaya koydular ve “hayır görüşmeyeceğiz” dediler.
Ama bakıyoruz ki gündem tamamen buna kilitlendi.
Haber kanalları sürekli canlı yayında, DEM'cilerin temasları sosyal medyada köpürtüldükçe köpürtülüyor.
Tartışma programlarında meselenin konuşulmayan tarafı kalmadı.
Abdullah Öcalan rüyasında görse herhalde inanmazdı.
Yurdum insanı açlıkla, yoksullukla boğuşmaktan yorgun düşmüşken, emekliler maaşlarına yapılan kuş kadar zamla ay sonunu nasıl getireceğini düşünürken, hayat pahalılığı alıp başını gitmişken, enflasyon canavarı cümlemizin canına okurken, gündemin ibresini kendisine bir güzel çeviriverdi.
Artık, İmralı'da Sırrı Süreyya'ya, Pervin Buldan'a ne talimat verdiyse, günlerdir üç beş bilgi kırıntısı üzerinden tartışıp duruyoruz.
“Yeni paradigma” lafıdır, dolaşıyor ortada.
Aslında kimsenin ne olduğunu tam olarak bildiği yok!
Sadece, “Düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir” başlığı ile yapılan bir açıklama var.
Özne gizli, terane eski!
Bunu, yeni paradigmaya destek diye satmanın peşinde.
Bize ittirmeye çalıştıkları da yurdum insanının gözünü boyamak için sergiledikleri bir tiyatro.
Aklını, fikrini, vicdanını kiraya vermemiş olan herkes biliyor ki, Tayyip'in asıl derdi Anayasa'yı değiştirmek.
Bu, kendisine iki altın fırsat sunuyor; bunun altını kalın kalemle çizelim.
Birincisi emri hak vaki olana kadar o koltukta oturmanın garantisi; ikincisi de Türkiye'yi artık resmen bir İslam Cumhuriyeti yapma, belki Hilafeti yeniden ihdas edip kendisine aynı zamanda dini bir hüviyet kazandırma, Türk kimliğini ortadan kaldırıp, ümmetçi bir topluma zemin hazırlama.
Bunlar, Kürtçü siyasetin talepleriyle büyük ölçüde örtüşüyor.
Mesela, Anayasa'dan Türklüğün ve laikliğin çıkarılması, devlet düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamayacağı düzenlemesinin olduğu 24'ncü maddesinin, eğitim ve öğrenim hakkını düzenleyen 42'nci maddesinin, Türk vatandaşlığını düzenleyen 66'ncı maddesinin kaldırılması, hem Tayyip'in hem de Kürtçü siyasetin, DEM'cilerin, Abdullah Öcalan'ın işine gelecektir.
Hele, Anayasa'nın ilk dört maddesi değiştirilir, federasyonun önü açılırsa, hepsi için bundan iyisi Şam'da kayısı olur!
Hadi canım oradan demeyin ama akıllarında; İstanbul'daki Halifenin yönettiği birleşik Kürdistan federasyonu ile Anadolu Sünni devletinin oluşturduğu bir İslamcı konfederasyon projesi olmadığını kimse söyleyemez.
İşte zurnanın zırt dediği yer; bunu gözden kaçırmak için laf kalabalığı yapıp duruyorlar, üç, beş ezber cümle üzerinden kafaları karıştırıyorlar.
Arasıra DEM'ciler gaza gelip asıl niyetlerini açık etmeseler, ortada neler döndüğünü belki hiç anlamıyor olacaktık.
DEM'ci Tülay Hatimoğulları çıktı, “İmralı'nın kapıları şimdilik açılmıştır. Tarihsel bir kırılma anından geçmekteyiz. Bu tarihsel kırılma anında, ya pozitif yönde bir kırılma gerçekleşecek, barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek, her yer Gazze olacak. O nedenle devletin aklına biz buradan seslenmek istiyoruz bir kez daha. İmralı'da gerçekleşen bu görüşme yetmez. İmralı'nın kapıları açılmalıdır” dedi.
Daha sonra, gelen tepkiler üzerine bu söylediklerinden tornistan etti, öyle demek istemedim, söylediklerim çarpıtıldı filan diye açıklama yapsa da, okuması yazması, çorba yaparken altı tutmasın diye karıştırmayı akıl edecek kadar zekası olan herkes, bu sözleriyle ne demek istediğini anlayabilir.
Açık açık tehdit etti, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını istedi ama “tarihsel kırılma anıdır” diyerek bu “yeni paradigma” ile memleketin temellerine dinamit koyma fırsatı yakalamış olduklarını ağzından kaçırdı.
Görmek isteyene, Türkiye'nin nereye doğru gittiği gizli saklı değil.
Irak böyle parçalandı, Suriye'de yaşananlara yakinen tanık olduk.
Şimdilik hep birlikte sergilenen bu tiyatroyu sadece izlemekle yetiniyoruz, eğer yurdum insanı üzerindeki ölü toprağını atıp Türkiye'ye bugün sahip çıkmazsa yarın çok geç olacak gibi görünüyor diyerek yazımıza noktayı koyalım.
Çok Okunanlar
Icardi, yeni sevgilisi ile kızlarının fotoğrafını paylaştı: Wanda Nara çıldırdı
Narin Güran cinayetinde şok detaylar
Poligonda intihar etmek istedi, engellemeye çalışan eğitmeni de vurdu
Oyuncu Deniz Işın'dan, Serenay Sarıkaya ve Ayşe Barım'a tepki dolu satırlar
Kasımpaşa - Fenerbahçe maçı ne zaman? Hangi kanalda yayınlanacak?
Ferdi Tayfur'un avukatından miras açıklaması geldi
Reyting sonuçları açıklandı! 8 Ocak Çarşamba günü hangi yapım zirveye yerleşti?
Real Madrid - Mallorca maçında Arda Güler ilk 11'de olacak mı?
Seçimlere katılabilecek 38 siyasi parti belli oldu
9 Ocak 2025 Perşembe: Kanal D, TRT1, ATV, Star TV, Now TV, TV8 yayın akışı