Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,4879
Dolar
Arrow
34,7144
İngiliz Sterlini
Arrow
43,9727
Altın
Arrow
2943,0000
BIST
Arrow
9.681

Yurdum insanı yer mi?

Peşinen söyleyelim yer!

Tayyip, 10 Kasım törenlerinde çıktı dedi ki,

“Şayet, Gazi'nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye el verseydi, hiç şüphesiz 2. Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik. Maalesef Gazi'nin vefatıyla bu fırsatı kaçırdık. Çok partili siyasi hayata geçtikten sonra da başımıza musallat edilen darbeler, zayıf koalisyonlar, kifayetsiz kadrolar ülkemizin küresel kalkınma yarışında geride kalmasına sebep oldu.”

Bu açıklama da nereden çıktı, düğün yok bayram yok eniştem beni niye öptü, demeyelim.

Mustafa Kemal Atatürk'ün adını anmamaya çalışarak söyledikleri, 2028'e giden süreçte ustaca planlayıp uygulamaya koyduğu stratejiyle son derece uyumlu.

Hatta tabiri caiz ise “cuk” oturuyor.

Gelin dilimiz döndüğünce anlatalım.

Neo-Hamidyen rejimin tekemmül edebilmesi için bir kez daha aday olmayı ve seçilmeyi kritik önemi haiz görüyor.

İktidarı bırakma düşüncesine tahammülü yok.

Yumuşak geçiş yapmanın ve kendisinden sonra gelecek olana mümkün olduğu kadar dikensiz gül bahçesi bırakmanın derdinde.

Bu sebeple aynı anda bütün düğmelere bastı.

Bir yandan DEM'cilere Öcalan havucunu uzattı, diğer yandan kafası karışık seçmeni tezgaha getirmek için harekete geçti.

Kim ne derse desin siyaseti iyi okuyor, hamlesini ona göre yapıyor.

Özgür Özel'in yerel seçimden sonra Cumhuriyetin kurucu değerlerini bile yok sayarak yaptığı saçma sapan açıklamalara; normalleşme, yumuşama, “ılıklaşma” filan diyerek saraya yaranmak istemesine seçmenin tepki gösterdiği ve CHP'den uzaklaştığı sır değil.

Anketlerde “kararsız” kategorisindeki oyların son aylarda yükselişe geçmesindeki sebeplerden birisi de bu.

Başka zaviyeden bakacak olursak, şimdi “elim kırılsaydı da...” diye ağlaşan, önümüzdeki seçimde kime oy vereceğini bilemeyen seçmen belirleyici olacak. Tayyip bunun farkında.

Ekonomik kriz sebebiyle iktidardan desteğini çekenleri yeniden tahkim etmesi zor değil. Din, iman, Allah, kitap, vatan, millet, dediği vakit akan suların duracağını biliyor. Hele, “beka meselesi” filan, cümlesinin arkasında hizalanacağından kuşkusu yok.

Amma ve lakin, son seçimde iktidardan sıtkı sıyrıldığı için CHP'ye oy vermiş, önümüzdeki seçimde de bir ihtimal mührü CHP'ye basacak olan kafası karışık yurdum insanının şimdiden “ikna edilmesi” gerekiyor.

İşte, 10 Kasım'da Atatürk ile kendisi arasında bir benzerlik kurma gayretinin arkasında bu var.

Mealen şunu demek istiyor; Atatürk bir 10 yıl daha yaşamadığı için memleket büyük sıkıntılar çekti; eğer ben de bu koltukta bir 10 yıl daha oturmazsam haliniz harap olur...

Seçmen, madem Atatürk erken vefat ettiği için bu hallere düştük, bari şimdi gidip Tayyip'e oy verelim, der mi!

İhtimal dışı değil.

Özgür Özel zaten iktidarın değirmenine su taşıyor.

“Atatürkçü olduğunu söyleyenlerin ve samimiyetsiz açıklamaların gerçek yüzü milletin adalet terazisinde tartılıyor" gibi sade suya tirit bir açıklamayla günü kurtarsa da resmin bütününü göremediği belki de görmek istemediği ortada.

Tayyip'in açıklamasının devamında dile getirdiklerini dikkatlice okursak CHP düşmanlığından bir adım bile geri atmadığını anlayabiliriz.

Yani mesele samimiyetsiz olmasının da ötesinde.

CHP'nin bugünkü yönetimi bunun farkında mı ya da ne kadar farkında bilmiyoruz. 

Ama Tayyip kuyumcu terazisi hassasiyeti ile oyun kurarken günübirlik açıklamaların, laf yetiştirme kaygısının dışında güçlü bir strateji oluşturmak gerekiyor.

Yoksa gerisi lafı güzaf olacaktır.

Ankara'nın derin mahfillerinden bir kulis bilgisi verelim; yaz ayları gelmeden anayasa değişikliği ve arkasından bir baskın seçimin gündeme geleceği konuşuluyor. Sarayda mesailer buna göre ayarlanıyormuş, diyerek noktayı koyalım.