Elbette değil, daha doğrusu olmaması lazım...
Amma velakin iktidar kelimenin tam anlamıyla öyle görüyor.
Sırtımızdaki vergilerden tık nefes olmuşken bir de baktık ki har vurup harman savurdukları bütçedeki kara deliği kapatmak için trafik cezalarına abanmaya başlamışlar.
Bahanesi hazır!
Güya bizim iyiliğimiz içinmiş.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Bayram öncesinde, “Buradan otoyolları kullanacak olan vatandaşlarımıza hassaten söylüyorum, her 30 kilometrede bir radar var gece ve gündüz. Otoyollarda 120 radarımız olacak. Bizim vatandaşlarımıza idari işlem, amiyane tabirle ceza yazmak gibi bir derdimiz yok. Tek bir derdimiz var, trafikte can kayıpları olmasın, yaralanma olmasın” dedi.
Bu cümleler üzerine hassas bir vatandaş olup da gözü yaşarmayan kimse kalmaz!
Bizi nasıl düşünüyorlar filan...
Tabi yersen dolapta dolma var!
Sanki insan hayatına çok değer veriyorlar...
Orhan Veli’nin dediği gibi, geç bunları anam babam bir kalemde...
2002'den beri yüzlerce, belki binlerce örneği var. İliç'teki kazadan, Hatay depremine, Soma'daki maden faciasından, Kartalkaya'daki otel yangınına...
Liste uzun mu uzun...
Ne yazık ki Türkiye'de insan hayatı sudan ucuz. Bakmayın öyle afili laflarına, onların gözünde beş kuruşluk kıymetimizin olmadığını çok iyi biliyoruz.
Bu, sadece “miş” gibi yaptıkları ucuz propaganda malzemesi...
O yüzden kimse çıkıp 30 kilometrede bir kurulan radar tuzağı meselesinde “efenim, trafik cezalarının caydırıcı olması, halkımızın iyiliği içindir” filan diye bize ittirmeye çalışmasın.
Diyelim, evden alelacele çıkmak zorunda kaldınız ve sürücü belgenizi unuttunuz. Polis sizi durdurursa 2 bin 167 lira ceza kesiyor.
Suçunuz, “Yanında Ehliyet Bulundurmama”
Oysa, TC kimlik numaranızı istedikten sonra kendi sisteminden sürücü belgenize çok rahat ulaşıp kontrol edebilir.
Açık açık söyleyelim; daha fazla vergi salamadıkları için işin kolayına kaçtılar, bütçe açığını kapatabilmek için cezalarla milletin ümüğüne çöktüler.
Aslında bunu gizli saklı da yapmadılar.
Bir önceki yıl bütçeye trafik cezaları için 20 milyar lira hedef koymuşlardı. Ama ağanın eli tutulmaz diyerek yurdum insanından “trafik cezası” adı altında tam 44 milyar lira tahsil ettiler. Baktılar ki, bu iş güzel yürüyor, kimsenin sesi çıkmıyor; 2025 yılı için hedefi 55 milyar lira olarak güncellediler.
2024'te madem koyduğumuz hedefin iki katını tahsil ettik şimdi de kim tutar bizi, diyerek tam gaz yaptılar. Yılın daha ilk dört ayında yurdum insanına 53.3 milyar liralık ceza kestiler.
Hedefi neredeyse tutturdular. 31 Aralık'a kadar 150 milyar lirayı bulurlarsa şaşırmayalım.
Bu rakam, memleketteki çoğu bakanlığın bütçesinden bile fazla. Mesela, Ticaret Bakanlığında 56 milyarlık bir bütçe büyüklüğü var, Dışişleri Bakanlığında 39, Enerji Bakanlığında 45, Kültür ve Turizm Bakanlığında 53 milyar...
Yani meselenin “caydırıcılık” olmadığını anlamak için rakamlara bakmak kâfi!
Buna rağmen kazaların ve can kayıplarının önüne geçebildiler mi?
Tabi ki hayır.
Ali Yerlikaya, “Kurban Bayramı tatili boyunca 3 bin 913 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda olay yerinde maalesef 44 vatandaşımız hayatını kaybetti, 6 bin 370 vatandaşımız da yaralandı" diye açıklama yaptı.
Demek ki neymiş; 30 kilometreye bir radar koyup, hız sınırını arka arkaya 110'dan 30 kilometreye kadar düşürüp ağaç altında pusuya yatmak meseleyi çözmüyormuş.
Üstelik, insanlar radarları ve hız tabelalarını takip etmekten dikkatini yola veremez hale geldi.
Kaymak gibi duble yolda ibreyi 110'a koymuş giderken, bir bakıyorsunuz ki hız sınırı 70'e düşmüş.
Panik halinde frene basıp hızınızı 70'e düşürmeye çalışırken ve daha 150-200 metre gitmemişken hooop hız sınırı 30 oluvermiş.
Acı bir fren daha!
Sol gözünüz ibrede, sağ gözünüz 30 tabelasının yanındaki ağacın arkasına pusu kurmuş yapay zeka destekli radar cihazında. Ceza yemiş de olabilirsiniz, yememiş de...
E-Devlet üzerinden üç beş dakikaya tebligatınız gelirse, sinirleriniz tavan yapmış halde yolunuza devam edebilirsiniz.
Peki, yurdum polisi radar tuzağına düşürdükleri kadar kafayı çekip direksiyona oturanları, trafikte makas atanları, müziği sonuna kadar açarak piyasa yapanları, canavar egzost kullananları da yakalıyor mu?
Namus belasına, numunelik üç beş...
Elin, sarhoşuyla, çakalıyla uğraşmak daha zor tabi.
Oysa gerçekten trafik kazalarını önlemek istiyorlarsa radarla tuzak kurmak yerine mesela trafiği tehlikeye atacak kadar kötü araç kullananlarla, sol şeritte duble gazla giden hafriyat kamyonlarıyla, kafayı çekip yolda makas atan zengin bebeleriyle, emniyet şeridini işgal eden çakal tayfasıyla ilgilensinler.
Yoksa, “Bizim için sizin can güvenliğiniz her şeyden önemli” gibi boş laflara karnımız tok!
Çok Okunanlar

BEDAŞ İstanbul'da bugün elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

Gelinim Mutfakta 12 Haziran Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

Zeyrek ailesine anlamlı destek

AKP'nin kalesinde alarm: CHP farkı kapattı

Reyting sonuçları 11 Haziran 2025: Çarşamba günü en çok izlenen yapım ne oldu?

BEDAŞ İstanbul'da bugün elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

İran-İsrail gerilimi tırmanıyor: Hava sahaları kapatıldı, alarm verildi

Wilson Prensipleri ve ‘kuzu postundaki kurt’

BİM 12 Haziran 2025 Aktüel kataloğu yayımlandı! hangi ürünler geliyor?

'Kurucu Önder' neyi kuruyor?!