Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.367

Belediyelerin konserleri, siyasetin finansmanı ve partilerin yapısı

İktidar partisi; CHP’li belediyeleri, düzenledikleri konserlerin maliyeti üzerinden sıkıştırmaya çalışıyor. CHP genel merkezi ve CHP’li belediyeler de, yanıt olarak, iktidara mensup belediyelerin konserlere çok daha büyük paralar harcadığını belgeliyorlar. 

Konu çok boyutlu ele alınmalı. Çünkü hangi partiye mensup olursa olsun, belediyelerin kültür sanata ayırdıkları bütçeler, konserler başta olmak üzere bu tür kitlesel etkinliklere harcadıkları paralar, bir yönüyle bir yerel yönetim faaliyeti olsa, kültürün, sanatın desteklenmesi için gerekse ve yurttaşlar bu etkinlikleri talep etse de, diğer yönüyle de siyasetin finansmanı açısından önemli. 

Biliyoruz, siyasetin finansmanı ve bu finansmanın sağlanmasında yerel yönetimlerden gelen kaynak, çok önemli bir sorun. Belediye meclislerinde özellikle imar planı tadilatları söz konusu olduğunda, her konuda birbirine sert eleştiriler yönelten farklı partilere mensup meclis üyelerinin, nasıl büyük bir uyum içinde çalıştıklarını da görüyoruz. 

Siyasi partilere verilen Hazine yardımının kullanımındaki kapalılık da, siyasi kirliliği besleyen bir diğer sorun olarak öne çıkıyor. Siyasi partinin genel başkanı, isterse bu parayı parti örgütlerinin eğitimi için kullanıyor, isterse genel merkez binasındaki odasının dekorasyonu veya makam arabasının yenilenmesi için kullanıyor. Nereye harcamak isterse harcıyor. Bunun bir yolunu da buluyor. Türkçemizdeki güzel deyimle, kılıfına uyduruyor. 

O nedenle bilinçli yurttaşın, bilinçli üyenin, bilinçli örgütün siyasi parti yönetimindeki ağırlığını artırmadan, sadece yasal düzenlemeler yoluyla parti içi demokrasinin gelişeceğini ummak, sanmak, beklemek, büyük bir yanılgı. Bu yüzden de siyasi partilerdeki lider sultası, genel başkanların tek adamlığı çok güçlü. TBMM’de milletvekili maaşlarına yapılan zamlar söz konusu olduğunda, tüm siyasi ayrımların aşılarak, milletvekillerinin birlikte davranması da, her zaman gündemimizde olan konular arasında. 

Siyasi partilerde etkin, düzenli olarak aidatını ödeyen, parti faaliyetlerine katılan üye sayısı maalesef az. Yığma üye nedeniyle, abartılı üye sayıları dikkat çekiyor. Bunun örnekleri çok. Öyle ki, kayıtlı üye sayısından daha az oy alan partiler bile mevcut. Oysa üye kayıt sisteminin güçlü, sağlıklı, saydam olması, sağlıklı bir siyasal partiler rejimi ve sağlıklı bir demokrasi için zorunlu. Bunun için hem ileri teknolojiden yararlanılmalı, buna göre bir kayıt sistemi kurulmalı hem de bu kayıtlar sözde, görünürde değil, gerçekte ve özde yargı denetimine açık olmalı.

Siyasi partilerin yapılarını çözümlemek de kolay değil. Hayli zor. Çünkü örgütleriyle, kadrolarıyla, organlarıyla, vitrinleriyle, yönetim yapılarıyla, örgütlenme biçimleriyle, tabanlarıyla, propaganda yolları, yöntemleri ve kanallarıyla, destekledikleri ve destek gördükleri medya organlarıyla, yakın oldukları, bağ kurdukları sermaye kesimleri, demokratik kitle örgütleri, vakıflar, dernekler ve en önemlisi seçmen kitleleriyle, büyük ve karmaşık bir yapıya sahipler. 

O nedenle güçlü bir siyasi partinin, öncelikle ideolojik berraklığa, politik tutarlılığa, sağlıklı bir üye ve örgüt yapısına sahip olması gerekiyor. Aksi halde sadece siyaset kurumu yozlaşmıyor, aynı zamanda parti örgütüde yozlaşıyor, çıkar ilişkileri, feodal bağlar, kayırmacılık öne çıkıyor. Örneklerini çok görüyoruz bunun. Unutmayalım ki, partinin üye sayısının çok olması o parti örgütünün ille de etkili, güçlü, enerjik, dinamik bir örgüt olduğu anlamına gelmiyor. 

Tarih derslerimizden biliyoruz, Avrupa’da ilk siyasi partiler ya toprak soylulara (Aristokrasi) veya kent soylulara (Burjuvazi) dayanırdı. Partinin mali gereksinimleri için zenginlerin elini cebine atması yeterdi. Zamanla işçi sınıfı gelişip, çoğalıp, bilinçlendikçe işler değişti. Örgütlü ve bilinçli parti üyesi, parti ödentisi vermeye başladı. Partiler verdikleri eğitimlerle adeta birer okul haline geldi. Bu da onları daha nitelikli, etkili, örgütlü kıldı. Partiye düzenli olarak aidat ödeyen, parti eğitimlerine ve faaliyetlerine katılan parti üyesi, partide ve siyasette yükselmeye başladı. 

O nedenle siyasi partilerin, hem kalıcı olmak hem de siyaseti doğru, düzgün, dürüst yapmak adına, sağlıklı bir üye ve örgüt yapısına sahip olmaları gerekiyor. 

Cumhuriyet Devrimi şehitlerimizden, ülkemizin seçkin bilim insanı, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın sıklıkla vurguladığı gibi, siyasette tutarlılık inandırıcılığı, inandırıcılık da büyümeyi sağlıyor.