Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Yunanistan neden Çanakkale Muharebesi’ne dâhil olmadı?

Yunanistan, coğrafi yakınlığı ve şartlar gereği pek ala Çanakkale Muharebesi’ne iştirak ederek Birinci Dünya Savaşı’na girebilirdi. Operasyonun planlanmaya başladığı 1915 Ocağında ne İngilizlerin, ne de Fransızların Çanakkale’ye gönderecek tek bir tümeni dahi yoktu. Yunanistan, ordusuyla bu kritik süreçte İtilaf güçlerinin yardımına koşabilirdi. Çanakkale harekâtının mimarı Winston Churchill, Yunan piyadesini Çanakkale Boğazı’nda kullanmak ümidiyle Yunanlıları harekâta davet etmiş, Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos da bu daveti memnuniyetle kabul ederek en az üç tümen göndermeyi kabul etmişti. Ancak çeşitli sebeplerden ötürü Yunanistan bu operasyonun parçası olmayacaktı.

Yunanistan’ın 1915’te savaşın dışında kalmasına yol açan ilk sebep içeriden geldi. Kral Konstantin ve Genelkurmay Başkanı Yannis Metaksas, Venizelos’un planlarını hiçbir şekilde onaylamayarak Yunanistan’ın böyle bir maceraya girmesine göz yummadılar. Danimarka kökenli kral, Almanya’ya olan hayranlığı nedeniyle Yunanistan’ın İtilaf güçleri yanında savaşa girmesine karşı çıkmıştı. Ona göre savaşı Almanya kazanacaktı ve bundan dolayı da savaşa Almanya’nın düşmanı olarak girmek büyük bir hataydı. 

Metaksas ise muhalefetinde daha rasyoneldi. Çanakkale harekâtının planlandığı dönemde Sırbistan’ın savaş dışı kalacağı neredeyse kesin gibiydi. Sırplar her ne kadar 1914 Aralığında Avusturyalıları püskürtmüş olsalar da Almanya’nın eninde sonunda duruma müdahale edeceği kesindi. Almanya’nın Sırbistan’a saldırması halinde Sırpların hiçbir şansı yoktu. Sırbistan’ın düşmesiyle birlikte Almanlar Yunanistan sınırına dayanacaklardı. Yunanistan’ın İtilaf güçleri yanında savaşa girmesi halinde ise ülke İngilizler ve Fransızların Balkanlara giriş kapısı haline gelecekti. Almanya’nın o tarihte güneydoğuda İtilaf güçlerinin her an girme yapabileceği bir köprübaşına göz yummayacakları barizdi. Bundan dolayı Yunanistan’ın 1915’te savaşa girmesi halinde kısa süre içerisinde Almanların planladığı ve Bulgaristan ile Osmanlıların da içinde bulunduğu bir saldırı neredeyse kesin gibiydi. Metaksas, sadece hatırı sayılır sayıda İngiliz ve Fransız birliğinin Yunanistan’da konuşlanması koşuluyla Yunanistan’ın savaşa girmesini onaylayacağını belirtmişti. Ancak İngilizlerle Fransızların Yunanistan’a asker göndermeleri o tarihte ihtimal dışıydı ve öyle bir vaatte de bulunmamışlardı. Nitekim İngilizlerle Fransızlar zaten ellerinde yeteri kadar birlik olmadığı için Yunanistan’ı yanlarına almak istiyorlardı.

Venizelos, Kral Konstantin ve Metaksas’ın muhalefetine rağmen İtilaf güçleriyle görüşmeye devam edecekti. Metaksas, Venizelos’un kendi uyarılarına kulak asmaması sonucunda 2 Mart’ta istifasını verdi. Ancak Yunanistan’ın savaşa girişi kralın onayına bağlıydı ve Konstantin’in onay vermemesi sonucunda Venizelos da 6 Mart’ta istifasını verdi. Venizelos’un istifası sonucunda Yunanistan’ın Birinci Dünya Savaşı’na girmesi iki seneliğine ertelenmiş oluyordu.

Yunanistan’ı savaşın dışında tutan diğer sebep ise dışarıdan, Rusya’dan gelmişti. Rusya, İstanbul ve boğazları elde etme amacıyla savaşa girmişti ve Rusların görmek istedikleri son şey başka bir devletin İstanbul’a zaferle girmesiydi. İngilizler de İstanbul’u Ruslara bırakmayı vaat etmişlerdi ve Yunanlılara da İzmir ve Ege kıyılarını vaat ettiler. Ancak Ruslar, Yunanlıların İstanbul için savaşa gireceklerini biliyorlardı ve İstanbul’un pazarlık konusu olma ihtimali dahi Rusya için kabul edilemezdi. Bundan dolayı İngilizlerle Yunanlıların müzakere ettiklerini öğrendikleri anda Yunanistan’ın savaşa girmesini veto ettiler.

Rus vetosu dikkate alınmış olsa da İngiliz-Yunan müzakerelerini kesmeye yeterli olmamıştı. Ruslar, Mart başında müzakerelerin hala devam ettiğini öğrenmeleri üzerine oldukça sinirlendiler ve 3 Mart’ta Yunanistan’ın operasyona dâhil olması halinde savaştan çekileceklerini kesin bir dille bildirdiler. İngilizlerle Fransızlar, Rusya’nın savaştan çıkmasını göze alamazlardı. Bundan dolayı bu tarihten itibaren Yunanlılarla yaptıkları müzakerelere son verdiler. 

İngilizlerin Yunanlıları Çanakkale harekâtına davet etmesi Yunanistan’da önü alınamayan bir heyecan yaratmıştı. Sonuç itibarıyla İngilizlerin Yunanlılara sundukları vaatler bin yılda bir denk gelinebilecek bir fırsattı. Buna karşın savaş bir kumardı ve ülkenin tamamen kaybedilmesiyle de sonuçlanabilirdi. Savaşın potansiyel riskleri ülkeyi bir kriz dönemine soktu. Ancak son kertede Yunanistan’ın Birinci Dünya Savaşı’nda oynayacağı role büyük güçlerin oyun masasında karar verildi. 3 Mart’taki Rus vetosuyla birlikte Yunanistan’ın Çanakkale Muharebesi’ne katılma ihtimali tamamen sona erdi. Bundan dolayı bu süreçte Yunanistan’ın gereksiz bir siyasal çalkantı dönemi yaşadığı söylenebilir.