Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Savaş alanlarını gezmek

Bir ülkenin tarihine yön veren savaşların muharebe alanları o ülkenin milli simgeleridir. Türkiye özelinde bu kategoriye Çanakkale Muharebesi’nin yaşandığı Gelibolu Yarımadası ve Kurtuluş Savaşı muharebe alanları girmekte. Bu bölgeler Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Muharebesi’yle ilgilenen herkesin hassasiyet ve özel bir ilgiyle yaklaştığı yerlerdir. 

Bazıları bu ilgiyi bir adım öteye taşıyarak tarihi yerinde yorumlamak ister ve savaş alanlarını ziyaret eder. Savaş alanlarını gezmek, başka bir deyişle savaş alanı turizmi dünya genelinde yükselen hobilerden biri. Artık tarih tutkunları kitaplarla, belgesellerle yetinmeyerek tarihi yaşandığı yerde görmeyi arzu ediyor.

Savaş alanı turizminin popülerleşmesi Birinci Dünya Savaşı sonrasında gerçekleşti. Birinci Dünya Savaşı’nda o güne kadar görülmedik ölçüde kayıp verildiği için savaş meydanlarıyla kitleler arasında duygusal bir bağ kuruldu ve ölenlerin muharebe alanlarında anılması o günden bu güne uzanan bir gelenek haline geldi. Gelibolu da bu geleneğin kilit taşlarından biri. Her sene Gelibolu’ya gelen ANZAK’lar ve torunları bu geleneğin olgunlaşmasında önemli rol oynadı.

1990’lardan sonra ise anma amacıyla savaş alanlarına gelen ziyaretçilere, muharebe hakkında bilgi edinme amacıyla savaş alanını karış karış gezen hatırı sayılır bir kitle de eklendi. Günümüzde Türkiye de bu trendden geri kalmış değil.

Türkiye’de Çanakkale Muharebesi savaş sahası uzun yıllardan beri savaş alanı turizminin gözdesi haline gelmiş durumda. Ancak Gelibolu özelinde savaş alanı turizmi, büyük ölçüde bu işi hobi olarak edinmiş, devamlı olarak savaş alanlarını gezen kişilerden ziyade Çanakkale Muharebesi’nin tarihini merak eden ve verilen şehitleri anmak isteyen bireyleri kapsamakta. Hobi olarak savaş alanı turizminin Türkiye’de yaygınlaşması ise son yıllarda gerçekleşti. Günümüzde bu iş eskiye oranla çok daha bilinçli bir şekilde icra ediliyor ve artık bireysel olarak bu işi yapan tek tük kişilerin yanı sıra karşımıza savaş turizmi için bir araya gelmiş tarih tutkunlarından oluşan bir grup da çıkmakta.

Mürettep Müfreze şu anda Türkiye’de savaş alanı turizmine odaklanmış yegane grup. Mürettep Müfreze ismi Kurtuluş Savaşı yıllarında imkansızlıklardan dolayı aceleyle kurulmuş toplama birlikler olan “Mürettep Tümen”lerden gelmekte. Adının da çağrıştırdığı gibi müfrezenin ilgi alanı Kurtuluş Savaşı muharebe sahaları. 

Mürettep Müfreze son derece organize ve gayet aktif bir grup. İşlerini son derece ciddiye alıyorlar ve gezilerini özellikle muharebelerin yapıldığı günlerin yıl dönümlerinde gerçekleştiriyorlar. Gözleri son derece kara. Kar-kış ve temmuz sıcağı dinlemiyorlar. Yaptıkları son gezi, Birinci İnönü Muharebesi’nin 103. yıl dönümü olan 9 ve 11 Ocak günleri arasında, sıfırın altında soğukta gerçekleştirildi. Gezdikleri bölgeler Gelibolu gibi resmi bir statüye sahip değil. Bundan dolayı gezilen alanlar bakir ve savaş alanı turizmine yönelik hiçbir hizmetin söz konusu olmadığı yerlerden oluşmakta. Müfrezenin ilgi alanına giren bölgeler Gelibolu gibi “müzeleştirilmemiş” olduğundan gezilecek alanı tarih kitaplarından ve haritalardan kendileri tespit edip, geziyi en ince detayına kadar planlıyorlar. Altyapı eksikliği savaş alanı turizmini oldukça zorlu hale getiriyor olsa da grup, kampçılık alanındaki uzmanlığıyla karşılarına çıkan zorlukların üstesinden kolaylıkla geliyor. Kampçılık yetenekleri sayesinde hiçbir altyapının mevcut olmadığı ıssız yerlerde keyifle geceliyorlar ve zorlu ve oldukça uzun parkurları sorun yaşamadan kat ediyorlar.

Geziler tamamlandığında muharebe alanının hedeflenen kısmı tamamen gezilmiş (muharebeler kilometrelerce kare alanlarda gerçekleştiği için tek bir günde ancak küçük bir bölge gezilebiliyor) ve hiçbir detay es geçilmemiş oluyor. Parkurlar bazen kanlı çatışmaların yaşandığı bir alanı, bazen müstahkem bir mevkiyi, bazen de bir birliğin izlediği yolu ihtiva ediyor. Eğer söz konusu birlik düşman mevzisine gece karanlığında sızma yapmışsa, müfreze de o birliğin tam olarak ilerlediği yoldan tam olarak aynı saatte hedef noktaya ilerliyor. Gezilen müstahkem mevkilerin de çoğu zaman yüksek tepeler üzerinde bulunduğunun altını çizelim. Tırmanışlar bazen saatler sürebiliyor. Geziler Yunan ve Türk birliklerinin hareket istikametleri ve mevkileri baz alınarak yapıldığı için son derece öğretici. Araziyi doğru şekilde görmek tarih kitaplarında muğlak kalmış konuları kolayca anlaşılabilir hale getiriyor.

Müfreze üyeleri, muharebe ile alakalı meselelerle ilgilenmenin yanı sıra Kurtuluş Savaşı’nda verilen şehitleri anmayı da ihmal etmiyor. Müfrezenin misyonlarından biri arazideki şehit mezarlarının tespiti ve şehitlik ziyaretleri. Arazide tespit edilen veya önceden bilinen tüm mezarların önünde yürüyüşe ara verilerek kısa bir anma gerçekleştiriliyor ve gezilen bölgenin yakınlarında şehitlik varsa gezi öncesinde veya sonrasında mutlaka şehitlik de ziyaret ediliyor.

Kısaca, bu grup yaptığı işin hakkını tam olarak veriyor.