Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Teksas’ta olup bitenler ve iç savaş söylemleri

Amerika’da 11 Ocak’tan beri yaşanmakta olan Amerika-Meksika sınırı krizi sonucunda Türkiye’deki bazı medya ve sosyal medya hesapları Amerika’nın yeni bir iç savaşa doğru gittiğini ve Teksas’ın bağımsızlığını ilan edeceğini iddia ettiler. Bu iddialar tabi ki gerçek dışı ve ihtimal dahilinde olmaktan uzak. Ancak tamamen yersiz de değil ve krizin alevlenmesinden bu yana Amerika’da da aynı söylemler karşımıza çıkmakta.

İç savaş söylemleri, Amerika’da 1861-1865 yılları arasında gerçekleşen iç savaş sonrası ortaya çıkan ve günümüze kadar gelen bir retorik.

Güney (Konfederasyon) ve Kuzey (Birlik) arasında yaşanan iç savaş sonucunda taraflar arasında geri dönülmez şekilde nefret tohumları atılmış olmasa da bazıları iç savaş defterini hala kapatmış değil.

İç savaşta aldıkları yenilgi sonucunda aralarında Teksas’ın da bulunduğu Konfederasyon eyaletlerinde bir rövanş kültürü doğdu. Amerika’nın refahının artmasıyla birlikte iç savaşın tekrarlanma ihtimali giderek azalarak günümüzde neredeyse “sıfır” seviyesine gelmiş olsa de iç savaş sonrasında oluşan rövanş kültürü ve Güneyli kimliği günümüze kadar taşındı.

Rövanş arzusu savaşlardan sonra sıkça görülen bir olgudur. Kaybeden pehlivan güreşe doymaz misali savaşta yenilen tarafın mensupları arasında illaki rövanş taraftarları olur. Rövanş taraftarlarının sayısının yüksek olması halinde söz konusu toplumda bir rövanş kimliği oluşur ve bu kimlik nesilden nesile aktarılır.

Japonya’da 150 yıldan uzun süren iç savaş 1615’te sona erdikten sonra yenilen tarafta olan Çoşu Klanı önde gelenleri feodal lordlarına her yılbaşı günü “zaman geldi mi” sorusunu sorarlar ve lord da “hayır gelmedi” cevabını verirdi.

Bu geleneği 253 yıl devam ettirdikten sonra 1868 yılında Japonya’yı yöneten Tokugawa Klanı’ndan intikamlarını aldılar ve Tokugawa Şogunluğu’na son vererek Satsuma Klanı ile birlikte Japonya’nın de facto karar alıcıları haline geldiler.

Amerika’da bu kadar radikal bir rövanş kimliği oluşmuş değil. Ancak Konfederasyon yenilgisini kabullenemeyen hatırı sayılır bir kitle mevcut ve bu kitle çoğu zaman doğrudan iç savaş çağrısı yapmasa da Kuzey eyaletlerini hala öteki olarak tanımlıyorlar ve gerektiğinde Amerika Birleşik Devletleri otoritesine karşı silah çekmekten kaçınmayacaklarını net bir şekilde ortaya koyuyorlar. Teksas ve diğer Güney eyaletlerindeki rövanşist ruh son krizle birlikte tekrardan su yüzüne çıktı.

Kriz, uzun zamandan beri kontrol altına alınamayan kaçak göçmen sorunundan dolayı patlak verdi. Teksas eyalet yönetimi, 11 Ocak’ta Amerika ve Meksika’yı birbirinden ayıran Rio Grande Nehri kıyısındaki Shelby Parkı’nı kapattı ve Teksas Eyalet Muhafızları’nı bölgede mevzilendirerek sınırı dikenli telle kapatmalarını emretti. Shelby Parkı Meksika’dan Amerika’ya giren kaçak göçmenlerin sıkça kullandıkları bir mevki. Park kapandıktan kısa bir süre sonra bir kadın ve iki çocuğu nehirde boğularak can verdi. Meksika hükümeti her ne kadar anne ve çocukları taşıyan şişme botun Amerika sınırlarına hiçbir zaman girmediğini beyan etse de ABD Yüksek Mahkemesi boğulan üç kişinin Shelby Parkı’na giremediği için can verdiğine hükmetti ve 22 Ocak’ta federal hükümete bağlı Sınır Muhafızlarının parktaki dikenli telleri kaldırmasını emretti. Washington’dan gelen bu emir Teksas’ın iç meselelerine doğrudan müdahale anlamına geliyor.

Yüksek Mahkeme kararının İç Savaş’tan bu yana merkezi otoriteyle uyuşmazlık sorunu yaşayan Güney eyaletlerinde tepkiye yol açacağı neredeyse kesindi ve öyle de oldu. Teksas Valisi Greg Abbott, mahkeme kararını yok sayarak 24 Ocak günü federal hükümete bağlı yetkililerin parka sokulmayacağını bildirdi. Teksas gibi Cumhuriyetçi diğer 25 eyalet de Abbott’a destek verdi. Teksas’ın yanı sıra İç Savaş’ta Konfedarasyon bayrağı altında Kuzey’e karşı savaşan 10 eyaletin tamamı Teksas’a destek veren 25 eyaletin içinde yer almakta.

Abbott’un beyanatından sonra bazı Cumhuriyetçiler Teksas Eyalet Muhafızlarının eyaletleri ve ülkeleri arasında bir seçim yapmak zorunda kalarak çatışmaların yaşanabileceğini ileri sürdü ve bazıları daha da ileri giderek açıkça yeni bir iç savaş ihtimalini dillendirdi.

Bu söylemler ve Teksas Valisi Abbott’un eyalet muhafızlarının sınıra dikenli tel döşemeye devam edeceklerini beyan etmesi üzerine parlamentodaki bazı Demokratlar eyalet muhafızlarının lağvedilerek mevcut birliklerin Amerikan ordusuna dahil edilmesini talep etti.

Bu talep haliyle Cumhuriyetçilerin tepkisini çekti ve o ana kadar ılımlı kalmış bazı Cumhuriyetçiler federal hükümetin yeni bir iç savaş çıkarma niyetinde olduğunu iddia etti. Bazıları da “[alabiliyorsan] gel ve al” (come and take it) tweetini atan Teksas senatörü Ted Cruz gibi meydan okudu. Trump da bu fırsatı kaçırmayarak diğer eyaletlerin eyalet muhafızlarını Teksas’a göndererek Teksas’ın egemenliğinin korunmasına ve güvenliğinin muhafazasına yardımcı olmaları yönünde çağrıda bulundu. Bu çağrı Oklohoma ve Florida valileri tarafından kabul gördü.

 Ancak olayları tırmandırmak istemeyen Biden eyalet muhafızlarının lağvı taleplerini yok sayarak tansiyonu nispeten düşürdü.

Şu an eyalet muhafızlarının lağvı gündemden düşmüş durumda. Ancak federal hükümetin yetkililerinin dikenli telleri kaldırmaya teşebbüs etmesi halinde neler yaşanacağı belirsiz ve hala dikenli tel örmeye devam eden eyalet muhafızları ile federal ordu birlikleri arasında gerilimli bir bekleyiş mevcut. Gerilimin tırmanması muhtemel olsa da her şeye rağmen Amerika’da yeni bir iç savaşın yaşanması olabilecek en son ve en düşük ihtimal.

Rövanş arzusu Japonya’da 1868 yılında yeni bir iç savaş tetikledi. Ancak bu savaş artık Japonya’ya hiçbir şey vaat edemeyen, siyaseten tamamen iflas etmiş ve yenilgiyi çoktan kabul etmiş bir yönetime karşı verildi. Bir orta çağ rejimi olan feodalitenin acilen ortadan kaldırılarak Japonya’da zamanın ruhuna uygun yeni bir rejim kurulması gerekiyordu ve zamanın ruhunu yakalamış isyancı klanlar, Şogunluk ve takipçilerine nazaran daha modern ve haliyle etkin bir silahlı güce sahipti. Çoşu ve Satsuma Klanlarının başını çektiği savaş makuldü ve göreceli olarak en az Fransız devrimi kadar gerekliydi. Amerika’da ise bu şartların hiçbirisi söz konusu değil. İş kan dökmeye geldi mi şu an Amerika’nın en ciddi sorunlarından biri olan göçmen krizi incir çekirdeğini doldurmayacak bir mesele statüsüne iner ve ayrıca Teksas ve Teksas’a destek veren eyaletlerin silahlı güçlerinin Amerikan ordusuna karşı hiçbir şansları yok.

Bu açıdan iç savaş ihtimali söylemlerini bir toplumsal kültürün dışavurumu olarak kabul etmek ve lafta kalacağını farz etmek en makul yaklaşım gibi.